Behçet Oktay'ın ölümünde yeni gelişme

Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın ablası, kardeşinin ölümüyle ilgili soruşturmanın, özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin olarak yürüttüğü soruşturma dosyasıyla birleştirilmesini talep etti.

Haberin Devamı

Şule Oktay, avukatı aracılığıyla kardeşinin ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Düzgün'e dilekçe verdi.

Oktay'ın ölümüyle ilgili soruşturma safahatı özetlenen dilekçede, "olayın hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılması, en küçük bir karanlık alanın bile bırakılmaması" istendi.

"Daha önce olayın cinayet olduğuna ilişkin kanaatimizce güçlü deliller sunmuştuk" ifadesi kullanılan dilekçede, şunlar kaydedildi: "Ancak şu ana kadar, Cumhuriyet savcılığı tarafından talep ettiğimiz delillerin toplanıp toplanmadığı, olayın aydınlatılmasına yönelik işlem yapılıp yapılmadığı konusunda ve soruşturmanın geldiği aşama hakkında tarafımız bilgilendirilmemiştir. Dosya kapsamında sunduğumuz, ama aslında soruşturmanın başından beri dosyada bulunup da değerlendirilmeyen delillerin değerlendirildiği hususunda bilgi edinemedik."

"Oktay'ın kimliği, devlet ve millet için arz ettiği önem değerlendirildiğinde, olayın tam aydınlatılması açısından özel ve tam yetkili soruşturma ceza usul hükümlerinin uygulanması gerektiği" savunulan dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

"Bu sebeple, faili meçhul olayları araştırmakla görevlendirilen özel yetkili Cumhuriyet savcısının yürütmüş bulunduğu soruşturma dosyasıyla bu soruşturma dosyasının birleştirilmesini talep etmekteyiz.

Bu arada, özel beyanda bulunarak, Behçet Oktay'ın öldürüldüğünü ifade eden ve halen Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ayhan Çarkın'ın cezaevinden celp edilerek, tanık sıfatıyla dinlenmesini ve bu olayın aydınlatılmasının bir an önce sağlanmasını talep etmekteyiz."

Behçet Oktay

Özel Harekat Daire Başkanı Oktay, 25 Şubat 2009'da, Dikmen Keklikpınarı Caddesi yakınlarında park halindeki aracında, silahla "intihar" girişiminde bulunmuş, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Gazi Üniversitesi Hastanesinde hayatını kaybetmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin soruşturmada, "başka birinin kastının ve katılımının bulunmadığı ve olayın, Oktay'ın kendi eylemi sonucu meydana geldiği" gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişti.

Oktay'ın ailesinin itirazı üzerine dosya Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gitmiş, mahkeme "takipsizlik" kararını kaldırmıştı.

Oktay'ın ailesi, olayın "cinayet" olduğunu ileri sürüyor.