Baran Tursun Vakfı’nı kapatma girişimi
İzmir’de yedi yıl önce 'dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle polisin tabancasından çıkan kurşunla yaşamını yitiren Baran Tursun’un ailesi, 5 yıl önce Baran Tursun İnsani Yardım Vakfı’nı kurdu. Polisin karıştığı ölüm olaylarına yönelik çalışmalar yapan vakıf yöneticileri, geçen 17 Şubat’ta Gezi olayları da dahil çocukları polislerce öldürülmüş ailelerle CHP grubunu ziyaret etti. Kemal Kılıçdaroğlu da vakıfın suç raporunu kürsüden açıkladı. Bu ziyaretten bir gün sonra İçişleri Bakanlığı adına Emniyet Genel Müdürlüğü'nün vakfın kesin olarak kapatılması için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne talep yazısı gönderdiği ortaya çıktı. Mehmet Tursun, "Bıraksınlar biz acımızı yaşayalım, polisle derdimiz yok, suça karışanlarla var" dedi.
Bayraklı İlçesi Özkanlar semtinde 7 yıl önce meydana gelen olayda, polisin 'dur! ihtarına uymadığı gerekçesiyle Baran Tursun’un da içerisinde bulunduğu araca arkadan ateş açıldı. Yapılan araştırmada, Baran Tursun’un ölümüne neden olan tabancayı polis memuru Oral Emre Atar’ın kullandığı ortaya çıktı. Yaklaşık 1.5 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan polis memuru Oral Emre Atar, Karşıyaka 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bu arada, sanık polis memuruna hareket ettiği gerekçesiyle Baran Tursun’un annesi Berrin Tursun hakkında da dava açıldı. 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi de anneyi, 5 ay 20 gün hapis cesasına çarptırdı. Ayrıca şikayetçi olan katil zanlısı polis memuru Oral Emre Atar’ın, 1734 TL’lik avukatlık ücretini de ödemesine karar verdi. Tursun ailesi, avukatlık vekalet ücretini ödemeyince haklarınca haciz işlemi başlatıldı ve 5 milyon TL’lik gayrimenkulleri içini satış kararı çıktı. Aileyle ilgili bu yönde haberlerin çıkmasının ardından gezi olaylarının ardından kurulan Karşıyaka Halk Forumu üyeleri, parayı kendi aralarında topladı. Bunu icra dairesine yatırıp haciz işlemini kaldırdı.
Aileye ikinci şok: Kapatma istemi
Baran Tursun’un ölümünün ardından baba Mehmet Tursun ise oğlu için ve yakınlarını kaybeden diğer aileler için mücadele etmek amacıyla vakıf olarak, Baran Tursun Uluslararası, Dünya Ölçeğinde Silahsızlanma, Yaşam Hakkı, Özgürlük, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Vakfı’nı (BARANSAV) kurdu. Vakıf, genel olarak Türkiye genelinde polisin karıştığı olaylarda yakınlarını kaybeden aileler için çalışmalar yürüttü. Bu çalışmalarını da hep basın toplantıları ya da açıklamalarıyla hem de vakıf adına kurulmuş olan internet sitesi üzerinden paylaştı. İnternet sitesinde yer alan haberlerden dolayı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün daha önce de Karşıyaka Cumhuriyet Savcılığı’na vakıf başkanı Mehmet Tursun hakkında ’Emniyet teşkilatı ve çalışanlarını, kamuoyu önünde hedef göstermek ve suç isnat ettiği’ suçlamasıyla şikayette bulunduğu belirlendi. Ancak bu şikayet içinde savcılığın takipsizlik kararı verdiği bildirildi.
Muhalefet partilerini ziyareti sonrasında kapatılması istendi
Çeşitli sosyal alanlarda vakıf çalışmalarını sürdüren Mehmet Tursun son olarak ise Gezi olaylarında hayatını kaybedenlerin aralarında bulunduğu ailelerle, 17 Şubat’ta TBMM’ye gitti. Burada muhalefet milletvekilleriyle görüşen aileler daha sonra ise CHP grup toplantısına katıldı. Burada ellerindeki hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarıyla birlikte milletvekillerinin arasına oturdu. BARANSAV Vakfı!nın iki ayda bir hazırladığı 'Failinin polis olduğu ölüm olayları raporu' ile ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da açıklama yaptı. Bu rapordan alınan bilgilere konuşmasında yer verdi.
Bu ziyaretten bir gün sonra İçişleri Bakanlığı adına Emniyet Genel Müdürlüğü'nün vakfın kesin olarak kapatılması için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne talep yazısı gönderdiği ortaya çıktı.
Talep yazısındaki gerekçede, vakıfın yayımladığı raporlarla ve Mehmet Tursun’un açıklamalarıyla, Emniyet teşkilatı ve çalışanlarını, kamuoyu önünde hedef göstermek ile suç isnat ettiği gerekçesi yeraldı. Yine Emniyet Genel Müdürlüğü'nün şikayeti üzerine, Ankara 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nin, 4 Temmuz 2014 tarihinde, erişimin engellenmesi kararı vermesine rağmen, vakfa ait internet sitesinin yayınlarına devam ettiği bir başka gerekçe olarak talep yazıda yer aldı. Vakıfların dağıtılması yani kapatılmasını öngören 20’nci maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 101’inci maddesinin de anımsatıldığı talep yazısında, "Adı geçen vakıf her ne kadar insani yardım amaçlı kurulduğu, belirtilmekte ise de www. baransav.com isimli internet sitesinde, hukuka, ahlaka, milli birliğe ve milli menfatlere uygun olmayan yayınlarda bulunmakta ve yargı kararlarına rağmen bu yayınların ısrar edilmektedir" görüşleri anlatıldı. Ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında, vakıf raporunu anlatması ve bunların da ulusal gazetelerde yeraldığı, yönündeki görüşlerde yine kapatılma talep yazısına konulduğu ortaya çıktı.
"Bıraksınlar acımızı yaşayalım"
Oğlu adına kurduğu vakfın kapatılmasının istenmesine Mehmet Tursun tepki gösterdi. Acılarını yaşamak istediklerini ama buna da izin verilmediğini söyleyen Tursun, "Bizim tepkimiz polise değil. ben bunu defalarca söyledim. Polis ailelerine yönelik mektup yazdım, açıklamalar yaptım. Ben görevini kötüye kullanıp can alan polislere karşıyım. Vakıf olarak zaten kuruluş amacımız bu. Biz bunun mücadelesini yapacağız diye kurduk bu vakfı. Bunlardan rahatsız oluyorlar. Biz asla siyaset yapmıyoruz. Toplumun her kesimine açığız. Bana yönelik suçlamalar daha önce de oldu. Ama savcılık takipsizlik verdi. Oradan istediklerini alamadılar, şimdi buradan baskıyla kapatmaya çalışıyorlar. Vakfı kapatıp hem mücadelemizi bitirmek, hem de vakıf mallarına el koymak istiyorlar. Bunu başaramayacaklar. Bizi rahat bıraksınlar. Acımızı yaşayıp kural tanımayan polislere karşı mücadele edeceğiz" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Üşümeye hazır olun! Marmara’da hava sıcaklıkları 10 ila 12 derece azalacak
Son Dakika Haberleri... Rusya’da Yakalanan Berat Can Gökdemir’in Türkiye’ye İadesi Talep Edildi
SON DAKİKA... "Türkiye altında kalabilir" deyip uyardı: 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz
Bursa'da yarın okullar tatil mi 22 Kasım 2024? Valilikten açıklama geldi mi?
İstanbul'da lodos: Dev dalgalar oluştu, Kalamış Sahili göle döndü