Balyoz'da "flash bellek" muamması!
"Balyoz Planı" davasının önemli delillerinden birini oluşturan ve emekli albay Hakan Büyük'ün Eskişehir'deki evinde ele geçirilen flash belleğe ilişkin Boğaziçi Üniversitesi'nce hazırlanan bilirkişi raporunda, "elle müdahalede bulunulmuş" denildi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Balyoz Davasının görülmesine bugün de devam ediliyor. "Balyoz Planı" soruşturması kapsamında kabul edilen üçüncü iddianamenin delilleri arasında bulunan ve emekli albay Hakan Büyük'ün Eskişehir'deki evinden çıktığı iddia edilen belgelerle ilgili de bilirkişi raporunu hazırladı.
"Emekli albay Hakan Büyük'ün evinde ele geçtiği iddia edilen belgelere elle müdahalede bulunulmuş". Bu sonuca varan bilirkişi raporu Boğaziçi Üniversitesi'ne ait.
Emekli albay Hakan Büyük, Eskişehir'deki evinde yapılan aramalarda Balyoz Darbe Planı soruşturmasıyla ilgili belge ve bilgiler ele geçirildiği iddiasıyla, 29 Nisan'da tutuklanmıştı.
Darbe planlarının yer aldığı iddia edilen o flah disk ile ilgili Boğaziçi Üniversitesi tarafından bilirkişi raporu hazırlandı ve "Bilirkişi Raporları Analizi isimli doküman oluşturulmuştur. Bu doküman incelendiğinde, söz konusu dijital verilere elle müdahalede bulunulmuş olduğu sonucuna varılmıştır" denildi.
Bilirkişi raporunda, "Söz konusu dijital doküman delil bütünlüğü ve sağlığını kaybetmiştir. Örneğin, "Bilvanis Çiftliği Eskişehir Ek-A'da yer alan dosyanın dijitalinin oluşturulması ve son kayıt tarihleri hiç bir şekilde 2005 yılından önce, yani 2003 yılında oluşturulmuş olamaz" görüşüne yer verildi.
Emekli albay Hakan Büyük'ün avukatları bu bilirkişi raporuyla, müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep etti.
Hakan Büyük: "Bellek benim değil"
Bu arada "Balyoz Planı" davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Hakan Büyük, Eskişehir'deki evinde bulunduğu iddia edilen ve içeriğindeki dokümanlar davaya konu olan flash belleğin kendisine ait olmadığını belirterek, "Görev yaptığım hiçbir dönemde bulunduğum birimden ayrılırken arşiv yapmadım, hiçbir dijital doküman veya evrakın kopyasını yanımda götürmedim" dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşmada savunmasını yapan emekli Albay Hakan Büyük, Türk Silahlı Kuvvetlerini kurumsal olarak yıpratmaya yönelik, dijital bir terör saldırısı ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, "Yaşadıkları nedeniyle 'Sanki ilahi imtihandan, sabır tünelinden geçiyoruz' demiş Hazreti Mevlana. Evet, bizler 'sabır' ile imtihan ediliyoruz. Ancak sizlerin de 'adalet' ve 'vicdan' ile imtihan edildiğinizi hatırlatmak isterim" dedi.
Eskişehir'de oğlunun kaldığı 45 metrekare olan apartman dairesinde bulunan flash belleğin kendisine ait olmadığını söyledi.
Söz konusu aramadan 68 gün sonra 28 Mart 2011 tarihinde İstanbul'da ailesinin yanındayken polis tarafından gözaltına alındığını ve flash bellek içerisinde yer alan dijital dokümanların içeriği nedeniyle de tutuklandığını anlatan Büyük, şöyle devam etti:
"İçerisinde böylesine önemli dijital dokümanları ve suç delillerini barındırdığı ileri sürülen flash belleğin, mevcut dava ve soruşturmalar nedeniyle sık sık arama yapıldığının medyada yer aldığı bir dönemde elde bulundurmak, oğlumdan bile gizlemem gerekirken bir çok arkadaşlarının geldiği evde ve kolayca bulunabilecek bir yerde açıkta görülecek şekilde saklamak, akla, mantığa ve hayatın olağan akışına aykırıdır. Görev yaptığım hiçbir dönemde bulunduğum birimden ayrılırken arşiv yapmadım, hiçbir dijital doküman veya evrakın kopyasını yanımda götürmedim.
Anılan flash bellek bana ait olsaydı, şifresini bilir ve içeriğinde ne olduğuna vakıf olduğumdan, başımı derde sokmamak için imha etmiş olurdum. Flash belleğin içerisindeki dijital dosyaların şifresinin 'Noyan1990' yani oğlumun adı ile doğum tarihinin olması, bu flash belleğin bana ait olduğunu göstermez."
Hiçbirini tanımıyorum
Flash bellek içerisindeki word dokümanlarının hiç birisinin nitelikli sertifikayla oluşturulan elektronik dijital imzalı olmadığını belirten Büyük, "Aramada bulunan flash bellek içerisindeki davaya konu olan dijital dokümanlarda adı geçen havacı subayların büyük çoğunluğunu ismen bile tanımamakla birlikte, hiçbiriyle irtibatım yoktur. Hele illegal bir oluşuma dijital doküman vermek, hem de üzerinde kendi paraf veya imzasının bulunduğu dijital doküman vermek, en aptal havacı istihbarat personelinin bile yapmayacağı bir hatadır" diye konuştu.
Balyoz iddianamelerine dayanak oluşturan belgelerin üretilmiş olduğunu savunan Büyük, bu belgelerdeki hatalara dikkati çekerek, "Henüz o ilde göreve başlamamış valilerin bulunmasına, hizmete girmemiş ve ismi verilmemiş gemilere atanmış personel gözükmesine, mahkeme kararı ile ileri ki yıllarda değiştirilen isim ve soyadları ile personelin listelerde yer almasına rağmen, neden hala sanıklar ısrarla tutuklu yargılanıyorlar?" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat, birçok ilde etkili olacak! Meteoroloji tek tek uyardı: Kar, sağanak, sis ve pus...
Kuzey Kore'den Rusya'ya mesaj: Yoldaşlarımızın yanındayız
Narin cinayetinde 'dar alan baz çalışması'nın şeması ortaya çıktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Senegal Cumhurbaşkanı Fay Çamlıca Camii'nde cuma namazı kıldı
Döner Bıçaklı Soygun Girişimi | 3 kişiyi yaraladı, polis tek kurşunda etkisiz hale getirdi!