"Azınlık raporu" için 301 kararı bakanlıkta
Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi, eski İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Alt Komisyon Başkanı Prof. Dr. Baskın Oran hakkında Yargıtay'ın bozma kararına uyarak, sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinden yargılanmasına izin verilmesi için dosyayı Adalet Bakanlığı'na gönderdi.
"Azınlıklar ve Kültürel Haklar Raporu" davası, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bozma kararının ardından, tekrar Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi'ne geldi. Duruşmaya sanıklar Kaboğlu ve Oran ile avukatları Oya Aydın ve Kazım Genç katıldı.
Sanıklar, avukatları ve Cumhuriyet Savcısı Ferhan Özdemir'in de talebi doğrultusunda, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bozma kararına uyulmasına karar verildi.
Duruşmada söz alan İbrahim Kaboğlu, TCK'nın 301. maddesinin değiştirilerek, yargılama izninin Adalet Bakanı'na verildiğini hatırlattı. Bu durumda, konunun tamamen bakanlık tasarrufuna geçtiğini anlatan Kaboğlu, bunun "keyfiliğe" neden olacağını savundu.
Bir suçun işlenmesi durumunda yargılamanın esas olduğunu ifade eden Kaboğlu, bakanın tasarrufunun Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi.
Adalet Bakanının soruşturma izni vermemesi durumunda dahi kişilerin haysiyetinin zedelenebileceğini anlatan Kaboğlu, "Bu durum, kişinin, Adalet Bakanının himayesiyle yargılanmaktan kurtulduğu anlamı taşır. Bu sebeple, böyle bir düzenlemeyi Anayasa'daki adil yargılanma ilkesi yönünden kabul etmiyoruz. İzin şartının iptali için konuyu Anayasa Mahkemesi'ne göndermenizi istiyoruz" diye konuştu.
Akademisyen olduğunu hatırlatan Kaboğlu, "Adalet Bakanı izin vermese bile, üniversitedeki öğrencilerim, 'Hocam, sen hep hukuk devletinden bahsediyorsun. Ama, seni de Adalet Bakanı kurtarmadı mı?" diye düşünecekler" dedi.
Oran: "301 devletin başına bela"
Baskın Oran da "TCK'nın 301. maddesinin devletin başına bela olduğunu" savundu:
"İktidar bu maddeyi değiştirmek istedi, ancak cesaret edemedi. Belayı Adalet Bakanının sırtına yüklediler. O da ne yapacağını bilmiyor. Bu durumda bir kriz doğdu ve bu kriz, çözüm fırsatını da beraberinde taşıyor. Yargıçların konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi gerekir. Siyasi iktidar bu krizi çözemiyor. Ama, adaletin getireceği çözüme kimse itiraz edemez."
Sanık avukatlarından Oya Aydın ise 301. maddeye ilişkin yargılama izninin verildiği Adalet Bakanının kararının daima siyasi olacağını savundu. Aydın, müvekkillerinin 301. maddeden yargılanarak, haklarında derhal beraat kararı verilmesini istedi.
Cumhuriyet Savcısı Özdemir, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasıyla davada Adalet Bakanının izin şartının gerçekleşmediğinin kabul edilmiş olduğunu ifade etti.
Bu durumda davanın usulüne uygun açılmadığının da kabul edildiğini kaydeden Özdemir, "Şayet Adalet Bakanlığı tarafından gerekli izin verilirse, açılan kamu davasında sanıkların ve vekillerinin ileri sürdükleri Anayasa'ya aykırılık görüşünün tartışılması mümkün olur. Ancak, ilk aşamada olayı Anayasa Mahkemesi'ne
gönderip, sorumluluğu üzerinden atmanın yersiz olduğu görüşündeyim. Bu nedenle dosyanın bakanlığa gönderilerek, izin konusunda görüş sorulmasını talep ediyorum" dedi.
Yargılamayı durdurarak, dava dosyasının izin için Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine karar veren Yargıç Avni Mis, duruşmayı erteledi.
Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi, Kaboğlu ve Oran hakkında açılan davayı, TCK'nın 301. maddesi yönünden düşürmüş, 216. maddede tanımlanan "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan ise beraatlerine karar vermişti.
Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesi, TCK'nın 216. maddesinden verilen beraat kararını, suçun maddi ve manevi unsurları oluştuğu gerekçesiyle bozmuş, 301. maddede tanımlanan suç yönünden ise Adalet Bakanının izni gerektiğine işaret ederek, izin alınması gerektiğine hükmetmişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 8. Ceza Dairesi'nin 216. madde yönünden verdiği karara itiraz etmişti. İtirazı görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanıklara TCK'nın 216. maddesi yönünden verilen beraat kararını onamıştı.
Kaboğlu'nun değerlendirmesi
Duruşmanın ardından açıklamada bulunan Prof. Dr. Kaboğlu, duruşmada, mahkemenin 301. maddedeki izin şartını Anayasa Mahkemesine götürmesi konusunda ısrarcı olduklarını hatırlatarak, "Böyle bir adımın, Anayasa Mahkemesince olumlu karşılanması durumunda Türkiye'yi hem içeride hem de dışarıda rahatlatacağını, bunun da hukuk noktasında gerçekleştirileceğini vurguladık. Ama yargıda genel eğilim, izin şartının işletilmesi yönünde. Tabii, Sayın yargıcın takdiri" diye konuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
15 Kasım cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Yangın tatbikatında Oscar'lık performans! Hastane çalışanları zor durumda kaldı
Son dakika haberi: Meteoroloji uzmanı hafta sonu için uyardı: Sağanak, sel, su baskını...
SON DAKİKA! Van'da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunmuştu: Rojin Kabaiş'in ölüm nedeni belli oldu
Etki ajanlığı nedir, ne demek? Etki ajanı kime denir?