Atilla Taş cezaevinde mizah kitabı yazdı: 'Sakıncalı Çökelek'
"FETÖ'nün medya yapılanması" davasında 14 ay hapis yatan Atilla Taş, cezaevinde "Sakıncalı Çökelek" adlı bir mizah kitabı yazdığını, bundan sonra bu adla stand-up gösterileri düzenleyeceğini söyledi.
Yargılandığı "FETÖ'nün medya yapılanması" davasında 14 ay tutuklu kalan sanatçı Atilla Taş, tahliye olduktan sonra Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuştu. Başına gelenleri, cezaevinde yaşadıklarını değerlendiren Atilla Taş, "Sakıncalı Çökelek" adlı bir kitap yazdığını, bu adla stand-up'lar yapacağını açıkladı.
'Mizah beni kurtardı'
Tahliye olur olmaz, "Selam gıybet dünyası, hiç mi özlemediniz be köftehorlar” diye attığı tweet'i açıklayan Taş, "Vatan Caddesi’nde gözaltındayken bile espri yapıyordum ben. İnsanları güldürüyordum. Oradan başka bir bölümü geçince, gözaltındakiler 'Ya Atilla Taş’ı buraya getirin, adam bize moral veriyordu!' demişler... Hep böyleydim yani. Zaten başıma gelenlere mizahi açıdan bakamasaydım ruh sağlımı yitirirdim! Mizah beni kurtardı!" diye konuştu.
'Resmen idam yani'
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan ve 14 ay boyunca hapsedilen Taş, "Resmen idam yani. Eylem olarak önüne konulan da yazdığın yazılar, attığın tweet’ler. Bir şiddet eylemi yok, silahla zaten işim olmaz, hepsi fikir, bunun dışında bir de gazete yazmışım, ama yasal bir gazetede yazmışım" diye içine düşürüldüğü durumu açıkladı.
'Ara sıra aklıma tweet'ler geliyordu'
Atilla Taş, Ayşe Arman'ın "İçeride tweet atmayı özledin mi?" şeklindeki sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "(Gülüyor) Özledim. Ara sıra okuduğum haberlerden aklıma tweet’ler geliyordu. 'Dışarıda olsam, şöyle bir tweet patlatırdım' diyordum. Kısa karakterle derdimi güzel anlatabiliyorum ben. Ama haliyle bir kırgınlık oldu tabii..."
Twitter'daki takipçilerine serzeniş
Atilla Taş, sosyal medyadaki takipçilerine serzenişte bulunduğu “Her ne kadar inceden sattıysanız da sizi her zaman sevdim. Kurban olurum lan size!” şeklindeki tweet'ine de röportajında şöyle açıklama getirdi: "(İnsanların seni sattığını mı düşünüyorsun?) E biraz öyle tabii! Tamam, sen kendi inandığın doğruları söylüyorsun, kendi istediğin için haksızlıklara karşı geliyorsun, kendi istediğin için muhalefet ediyorsun, ama seni takip eden insanlar da var. Yalnız değilsin gibi geliyor. Ama sonra mahkemeye gidiyorsun, cezaevine giriyorsun, aylar geçiyor, bir bakıyorsun hep yalnızsın! OHAL şartları çok ağır, mektup yasak, avukat yasak... Ve sen sadece üç kişiyle kalıyorsun!"
'Sakıncalı Çökelek' diye kitap yazdı
Hapishane koşullarını da "Her gün 20 metrekare bir yerdesin. 7 adım atabiliyorsun. 10 metre önünü bile görememek nasıl bir şey biliyor musun? Şimdi gökyüzüne baktığımda başım dönüyor. Cezaevinde gökyüzünü de kapattılar. Üstümüze kafes çektiler. Bir beton dökülmediği kaldı!" diye anlatan Taş, şunları söyledi: "İşte bu şartlarda, en yakınındaki insanlar bile senden kaçıyor. Çevrende kimse kalmıyor, cüzamlı gibi oluyorsun. Günün sonunda bir bakıyorsun, bu kadar insan takip ediyor ama yanında kimse yok! E ne yalan söyleyeyim, acıttı! İster istemez içeride kendini sorguluyorsun. Sonunda da o sorgulama bir kitaba dönüştü: 'Sakıncalı Çökelek.' Yakında çıkacak. Orada da yazdım. 'Neden yaptım?' dedim, 'Amacım neydi?' Biraz da bu soruların cevabını bulmak beni çıkmazdan çıkarttı: Ben muhalefeti kendim için yaptım. Kendi inandığım değerler için. Kendi gördüğüm yanlışlar için. Birileri beni takip etsin, beni desteklesin diye değil. Ben sonuçta siyasetçi değilim. Dahası, bu muhalif halim yüzünden çok şey kaybettim. Aylarca işsiz kaldım. Gazetede yazmayı da işim olmadığı için kabul ettim..."
'Ahmet Şık müthiş bir gazeteci'
Cezaevinde Cumhuriyet gazetesi çalışanlarıyla karşılaştığını anlatan Taş, "Ahmet Şık müthiş bir gazeteci. Bu insanlarla kader ortaklığı yaptık. Onlar ne kadar suçluysa, ben de o kadar suçluyum. Onlar da neticede gazetecilik yapıyor. Yoksa bir yere gidip bomba koymadılar. Onların da bir an evvel özgürlüklerine kavuşmaları gerekiyor" dedi.
'Sakıncalı Çökelek' stand-up gösterileri
Röportajında "Benim vicdanım bile ironi içeriyor! Kendimi ironi sanatçısı olarak görüyorum" diyen Atilla Taş, Ayşe Arman'ın "Bundan sonra ne yapacaksın? Yeni bir 'Ham çökelek'e maruz mu kalacağız?" şeklindeki sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "Şarkı işinden çok soğudum ben. Gerçi referandum günü cezaevindeydim, 'Metris’in Avlusu’nda' diye bir şarkı yazdım. İçime sindi, onu paylaşırım belki. Dediğim gibi kitabım yakında çıkıyor, çıktıktan sonra, 'Sakıncalı Çökelek stand up gösterileri' düşünüyorum. İlk defa bir cezaevi kitabı mizah kitabı oldu. Acıların içinde öyle komik şeyler çıkardım ki, gülmemek mümkün değil..."
'Kimsenin gazına falan gelmedim'
Taş, cezaevinden tahliyesi sırasındaki, "1 milyon 700 bin takipçim var, verdiler gazı, en son Silivri'yi boylattılar bana" sözleriyle ilgili de, "O da bir espri! Kimsenin gazına filan gelmedim. O yazdıklarım kendi kişisel tespitlerimdi. Sadece biraz sitem ediyorum, bu kadar yalnız bırakıldığım için" dedi.
Röportajın tamamını okumak için tıklayın...