hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Arınç'tan Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder'e sert eleştiriler

    Arınçtan Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Öndere sert eleştiriler
    expand

    Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder'i hedef alan sert açıklamalar yaptı. Arınç, Kobani protestoları sonrasındaki açıklamaları nedeniyle Demirtaş'a, "Senin duygusal kırılmanın bin mislini yaşadım ama dağa çıkmadım" diye seslendi. Arınç, "Öcalan başmüzakerecidir" açıklaması yapan Önder'e de "haddini bil" diye çıkıştı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi Ekim ayı Toplantısı'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçim ve çözüm süreciyle ilgili bazı açıklamalarda bulundu.

    Konuşmasına 2015 yılında yapılması öngörülen milletvekili seçimleriyle başlayan Arınç, "İstikrarın devamı, AK Parti'nin dimdik işbaşında olduğunu göstermek ve birilerinin değirmenine su taşımamak için yeniden iktidar olma mecburiyetimiz var" dedi.

    AK Parti iktidarının gitmesi durumunda Türkiye'de herşeyin kötüleşeceğini dile getiren Arınç, "Buna mahkumuz. Biz iktidar olmak zorundayız. 12 yıl büyük istikrarla ülkeyi başarıdan başarıya götüren insanların gitmesi demek Türkiye'nin zor günlere, karanlık dönemlere dönmesi demektir. Buna izin vermeyeceğiz. Buna halkımız da izin vermeyecek" diye konuştu.

    "Bunların 50'sini toplasanız bizim 50'de birimizi yapamazlar"

    Konuşmasında isim vermeden muhalefeti de eleştiren Arınç, şöyle konuştu:

    "Bunların eline kalsak 5 ay maaş ödeyemezler, bütün yatırımlar kalır, vazgeçerler. İnsanımızın hayat kalitesini bir yana atarlar. Birbirlerini yerler. Geçmişte örneklerini görmedik mi? Bunlar devlet idaresi bilmez. Milleti tanımadıkları gibi devleti de bilmezler. Onlar sadece geçmişte baskıcı, tek partili totaliter anlayışla milleti sürü gibi başlar ve hala ülkenin bu şekilde yönetilebileceğini düşünürler. Gözünüzü kapatın ve şöyle bir ihtimali düşünün. 3 aylığına AK Parti iktidardan 'ceee' deyip kaçıverse. Kime bırakacaksınız, kim hükümet kuracak? Kim başbakan olacak? Dış ilişkileri kim götürecek, bulamazsınız. Keşke ulabilseydik. Keşke Ak Parti'den daha iyileri olsa da 'biz kazanamazsak da onlar kazanır ülke istikrarı devam eder' desek. Bazen böyle bir ihtimali aklıma getiriyorum sonra afakanlar içinde uyanıyorum. Bunların 50'sini toplasanız bizim 50'de birimizi yapamazlar."

    "Dağa çıkmadım, isyan etmedim"

    Demirtaş'ın 6-7 Ekim olaylarından sonraki açıklamalarını hatırlatan Arınç, şöyle devam etti:

    "Araçlar yakıldı, şu oldu bu oldu. Peki sorun neden oldu diyor Demirtaş. Sorduk 'Neden yaptınız bunu?', 'Kürtler, duygusal kırılmaya uğradı' diyor. Ne olmuş da duygusal kırılmaya uğramış. Kobani'yi IŞİD işgal etmiş. O bölgede zaten güvenlik yok. Bu IŞİD dediğin şey başka şehirleri de işgal etti. Gazze'de bombalar patladı. Filistin'de bunlar oldu. Musul Kerkük, Telafer, Telabyad... Buralarda da kanlar döküldü. O zaman duygusal kırılma olmadı. Kobani'ye gelince mi duygusal kırılma oldu. Peki bunların hepsi oldu diyelim. Siz duygusal kırılma olunca sokağa çıkıp üç tane insanı pencereden atıp, başlarını taşla ezip, üzerlerinden araçla geçmek için fırsat mı koladınız. Her duygusal kırılmaya uğrayan bunları yaparsa Türkiye'nin hali ne olur. Senin duygusal kırılmanın bin mislini yaşadım ama dağa çıkmadım, isyan etmedim, elime silah almadım."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çözüm süreci: "Neye mal olursa olsun bu işi çözeceğiz"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Milli Birlik ve Kardeşlik projesi diye yola çıktık. Baldıran zehiri içmek gibi iktidardan kaçmak gibi... Hiçbirine dönüp bakmadık. İhracaatınız artabilir. Köprüler yapabilirsiniz ama terör meselesini çözmesseniz hiçbir kıymeti yok. Bizden önce hiçbir hükümet bu işe elini sokmadı. Bu iş elimi yakar dedi askere sarıldı. Güvenlik güçlerine sarıldı. Daha çok bomba daha çok öldürmek daha çok sıkıntı..."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye'nin 3 trilyon dolar maddi kayıp yaşadığına dikkat çeken Arınç, "30 bin 40 bin (insan) onların kaybından bahsediyoruz ama maddi kayıpları onlar kadar çok daha önemli. Bu işi çözeceğiz. Neye mal olursa olsun bu işi çözeceğiz. Bu işi Allahın izniyle bütün başarılarımız gibi başarıyla sonuçlanacak" dedi.

    Bu işin çözülmesini istemeyenlerin olduğunu da belirten Arınç, "Belki sayı olarak bizden azlar ama hala etki alanları içerisinde bir takım işler yapıyorlar. Sadece karşımızdaki Kandil, örgüt, terörden beslenenler, çıkar sağlayanlar değil; bazı kurumların içerisinde de bu iş olmasın diye ayağını geri geri atanlar, iş bozmaya kalkanlar, umutsuzluk aşılayanlar bunların hepsi var" şeklinde konuştu.

    "Kim kiminle neyi müzakere ediyor?"

    Arınç, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in "Abdullah Öcalan çözüm sürecinde başmüzakerecidir" sözlerini de sert şekilde eleştirdi. Arınç, "Sürecin aksamasını isteyenler dışarıda açıklama yapıyor. Birisi 'Öcalan başmüzakerecidir' diyor. Nereden aldın bu istihbaratı sen. Kim kiminle neyi müzakerede ediyor. Sanki Avrupa Birliği'nde başmüzakerecimiz var onun yanına bir tane daha eklendi. Sen haddini bil kardeşim, sen oraya gidip geliyorsun, oradaki insanla konuşma yapıyorsun orada konuşulanlar alınıyor değerlendiriliyor. Belli işler yapılıyor. Sen Öcalan'ın karşısında hangi konumdasın. Kim başmüzakereci? Hükümeti zor durumda bırakmak için bundan daha iyi bir provokasyon alabilir mi?" ifadelerini kullandı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow