Bakan Gül: 'Hakim/Savcı Yardımcılığı Sistemi' geliyor
CNN TÜRK Hafta Sonu programında Hakan Çelik'in gündeme dair sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, hakim ve savcı adayları için getirilecek olan yeni sistemi detaylarıyla anlattı.
Hakan Çelik: Siyasette yeni bir dönem. Bir taraftan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte kurumlar yeniden inşa ediliyor. Bazı farklılıklar ortaya çıkıyor. Ve tabii ki Türkiye yerel seçimler hazırlanıyor. Adaylar açıklanmaya başlandı. Dün, Sayın Binali Yıldırım'ın adaylığını Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı. Siz de takip ettiniz. Hemen sıcağı sıcağına görüşünüzü sorayım, Sayın Binali Yıldırım, rakipleri karşısında nasıl bir performans oratay koyar, ne kadarlık bir şansı var? Ankara'da Sayın Mehmet Özhaseki...
Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?
"Binali bey, İstanbul aşığı birisi. Ankara'da işi bitince ilk fırsatta İstanbul'a dönüp hem hizmet etmekte hem sorunlarıyla ilgilenme hususunda çok büyük bir aşkla, şevkle çalışan biri. Çok pratik, icracı yönü çok fazla. Avrasya Tüneli'nden köprülere varıncaya kadar esasen İstanbul'a çok büyük hizmetleri olan bir siyaset adamı. Dün verdiği mesajda da "Kadıköy'ün sorunu da Fatih'in, Bakırköy'ün, Sarıyer'in sorunu da benim sorunum ve ben bu aşkla çalışacağım" dedi. Gerçekten İstanbul için çok büyük bir imkan ve fırsat olacak. Her kesime, İstanbul'a hizmet edecek, güzel bir projeyi ortaya koyacaktır, iyi bir dönem geçirecektir. 'İstanbul için hayırlı olsun' diyorum."
Hakan Çelik: Bu kampanya dönemi yumuşak geçer mi? Verilecek mesajlarla adaylar ve genel başkanlar, daha çok projelere konsantre olurlar mı, yoksa yine Türkiye siyasetinin o genel durumu yansır mı?
"Binali bey, yapısı itibariyle en sıkıntılı dönemlerde bile olaylara çok realist bir şekilde bakıp icabında işin mizah boyutunda da yaklaşarak her türlü zorluğun altından kalkabilecek bir siyasetçi. Binali bey ile darbe gecesi zamanında da, anayasa değişikliği sürecinde de, seçimlerde de sürekli temas halindeydik. Çok yakından çalışma fırsatı da buldum. Sayın Binali Yıldırım'ın, en sıkıntılı zamanlarda bile olaylara çok realist bir şekilde bakıp icabında işin mizah boyutuyla da hayattan kopmayan, realiteden kopmayan bir yönü var. Dolayısıyla ben, İstanbul'da güzel bir kampanya geçireceğini düşünüyorum."
Hakan Çelik: Türkiye'ye dışarıdan bakıldığı zaman en fazla getirilen eleştirilerden biri; 'Hukuk devletinin yeterince iyi bir şekilde çalışmadığı, ifade özgürlüğü ve demokratikleşme konusunda Türkiye'nin olması gerektiği gibi bir yerde olmadığı yönünde dışarıdan bakıldığında bir algı var. Bir taraftan da bir reform grubu çalşıştırıyorsunuz. Siz de bu reform grubunun içerisinde yer alıyorsunuz önemli bir bakanlık olarak. Gerçekten 2019 yılında Türkiye daha demokratik, insan hakları ve özgürklüklerin daha geniş bir şekilde ele alındığı bir ülke olacak mı, insanlar bu yönüyle daha umutlu bir başlangıç yapabilirler mi?
"İnşallah 2019 yılı, hem hukuk devletinin daha gelişmesi, demokratikleşme konusundaki sıkıntılarımızı daha da aşacağımız, insan hakları konusundaki uygulamaları ve bu konudaki gelişmeleri daha da zenginleştireceğimiz, daha iyi uygulamalarla dolu bir yıl olmasını ümit ediyoruz. Bu konuda hükümetimiz de yoğun bir çalışma içerisinde.
Türkiye'ye dair tüm bu eleştirilerde özellikle FETÖ'nün yargı içerisinde yapmış olduğu tahribatı asla unutmamak lazım. Bu ülkede TÜSİAD'ın başkanı ya da yönetimdeki birisini ya da bir siyasetçiyi dinlediler, bir başka isim üzerinden adeta terörist gibi dinlemeler, aylar süren dinlemeler yapıldı. Geceleri sabaha doğru keyfi gözaltılar, tutuklamalar... Türkiye'de FETÖ'nün, yargıyı silah gibi kullanmak istemesinden dolayı oluşmuş bir tahribat var.
Türkiye'de terörle yapılan mücadelenin büyük bir bölümü hukuk çerçevesinde oldu. Bunun oluşturmuş olduğu tahribatın telafi edilmesi anlamında yeni bir inşa dönemine girilmesine ihtiyaç var. Biz, 2019'un daha demokratik, daha insan hakları temelli, tüm bu sorunları, tahribatı ortadan kaldıracağımız yeni bir inşa dönemi olması için çalışıyoruz. Umarım, bu konuda önemli mesafeler alacağız."
Hakan Çelik: Türkiye'ye dışarıdan yatırım için gelşmek isteyen büük yatırımcılar da Türkiye'deki genel ortama da bakıyorlar. Ekonomi nasıl, öngörülebilir mi? Yatrırımcı hukuk devleti için; 'Yarın benim yatırımımla ilgili bir keyfi karar alınmasın, bir güven verilsin bana' diyor. Bu anlamda yatırımcıları da rahatlatabilecek, kurumların ve kuralların daha işlediği bir dönem görebilecek miyiz 2019'da?
"Elbette hukuk devleti esasen, hukun öngörülebilir olduğu bir ilkedir, realitedir. Eğer hukuku öngörebiliyorsanız, yatırımı da yaparsınız, orada keyifle yaşarsınız ama yarın ne olacağına dair hukuk sizin mülkiyet hakkınıza, yaşam hakkınıza nasıl bir müdahalede bulunur, bu konuda endişeleriniz varsa hukuk önögülebilir değildir. Tam da reform çerçevesinde bizim çalışmış olduğumuz nokta, 'güven veren adalet', öngörülebilir ve nasıl bir hukuki süreçle karşı karşıya kalabiliriz bunun belirlenmesi lazım. Yatırımcı için de böyle. Esasen hukuk ve ekonomi iç içe geçen kavramlar. Hukuk varsa güvence varsa yatırımcı oraya güvenle geliyor. 2019'da atacağımız adımlarla da bu ortamı iyi bir şekilde sağlayacağımızı düşünüyorum."
Bakan Gül, Çelik'in 'FETÖ elebaşının iade süreci ile ilgili sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"15 Temmuz öncesi ve sonrası iade talepleri iletildi. Çeşitli birçok görüşme yapıldı, bir ilerleme kaydedilemedi ama bu talep tamamen reddedilmiş de değil. Bize başvurumuzun reddedildiği yönünde herhangi bir yazı gelmedi. Biz, FETÖ ile ilgili elde ettiğimiz delilleri Amerika’ya gönderiyoruz. Konuyla alakalı Amerika’da da açılmış bir idari soruşturma var. Onlar da incelemelerde bulunuyorlar ve önümüzdeki ay Türkiye’ye Amerika’dan savcılar gelecek. Kendileriyle adli yardımlaşma çerçevesinde bir temasımız olacak. Biz umuyor ve inanıyoruz ki Amerika hukuk devleti olmanın gereğini yerine getirecek ve bu terör örgütünün elebaşını bize iade edecek. İnşallah 2019’da Amerika bu talebimizi yerine getirecektir. Olması gereken de budur."
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'den FETÖ açıklaması
FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI
Hakan Çelik: FETÖ konusunda çok önemli adımların atıldığı yönünde değerlendirmeler var fakat örgütün siyasi uzantılarına yeterince müdahale edilemediği yönünde bir eleştiri de yapılıyor. Devlet mekanizmalarına etki eden noktalarda çok sayıda FETÖ mensubu var mı? Bir de gerçekten siyasetin içerisindeki FETÖ mensuplarına yeterince dokunulmadığı yönündeki eleştirilere katılıyor musunuz?
"AK Parti, 17-25 Aralık süreci ve darbe girişimlerinden sonra tüm olanları masaya yatırdı ve parti içerisinde hangi düzeyde olursa olsun bu örgütle bağlantılı olan herkesi tasfiye etti. Bu konuyla alakalı yargı ya da emniyetin hazırladığı dosyalarda yer alan daha önceden Ak Parti’de ya da başka partilerde siyaset yapmış kim varsa terör örgütüne bağlı olmanın hesabını yargın önünde veriyor. Dolayısıyla her siyasi kurumun öncelikle FETÖ terör örgütüne bağlanmış üyelerini tasfiye etmesi gerekiyor. AK Parti bunu özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra çok büyük bir titizlikle yaptı.
Elbette bu terör örgütü yapısı itibariyle kripto bir örgüt. Her türlü siyasi görüşün kılığına girebilmeleri sebebiyle hepsini tamamen temizledik diye bir rehavete kapılamayız. Çünkü örgütün gizlilik esasına göre yetiştirilmiş. Bu nedenle rehavete kapılmadan çalışmak gerekiyor.
Bu konuda kimsenin bir ayrıcalığı yok. Siyasetçi olması ya da ticaret erbabı olması fark etmez. Hukuk önünde herkes eşittir ve yargı önünde herkes suçunun hesabını vermektedir, verecektir, vermelidir."
Bakan Gül: Her türlü kılığa girebiliyorlar
HAKİM/SAVCI YARDIMCILIĞI SİSTEMİ GELİYOR
"Hakim/savcı yardımcılığı sistemi gelecek. Türk hukukuna ilk kez dahil edilecek olan bir sistem. Biz şunu getiriyoruz; fakülteden mezun olan adaylar belli bir dönem hakim/savcı nezaretinde yapılan işlemleri izleyecek. 'Nasıl karar verilir, nasıl işlem yapılır' bunu görecek. Kürsünün bir yanında durarak hakim/savcı nezaretinde yapılan işlemleri görerek pratik yapacak. Sonrasında bir sınava tabi tutulacak. Geçerse cüppeyi giyip kürsüye hakim oalrak çıkabilecek. Kazanamazsa hakim yardımcısı olarak devam edecek."
CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ
"Türkiye bu süreci başından itibaren büyük bir titizlikle takip etti ve takibini sürdürdü. Bu konuda Cumhurbaşkanımız her platformda, diplomatik alanlarda bu konuyu gündeme getirdi. Tüm delilleriyle, gerçekleriyle oalyın ne olduğunu söyledi. Öyle oldu ki üstü örtülecek, 'Allah bilir kimin üzerine fatura edilecek bu mesele' konusunda ne olduğu Suud taraflarınca da artık inkar edilmeden Türkiye'nin bu karar tutumuyla, başarılı süreciyle herkes olayın ne olduğunu yavaş yavaş anladı."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
MEB 50 uzman yardımcısı alımı başvuruları ne zaman başlayacak, şartları neler? MEB PERSONEL ALIMI BAŞVURU EKRANI!
TOKİ 250 bin konut başvurusu ne zaman, nasıl yapılır, şartları neler? TOKİ 250 BİN KONUT BAŞVURUSU 2025 E-DEVLET EKRANI!
İlk Kez Konuştu: Umut'a Görüntüleri Sordum, Bana Dedi Ki...
SON DEPREMLER LİSTESİ 23 ARALIK 2024: Deprem mi oldu, nerede, kaç şiddetinde? Kandilli Rasathanesi açıkladı: Kahramanmaraş, Mardin, Bilecik...
Erzurum'daki Çığda Ölen Milli Judocu Emre, Son Yolcuğuna Uğurlandı: İkizi Tabutun Başından Bir An Olsun Ayrılmadı...