Abdüllatif Şener yeni parti iddialarını yalanladı

Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, yeni bir siyasi parti kurulması yönünde bir çalışmasının olmadığını açıkladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, TOBB-Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr.Abdüllatif Şener, yeni bir siyasi oluşumla ilgili organizasyon, çalışma içinde olduğunun doğru olmadığını söyledi.
 
Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Kulübü'nce Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Dışa Açılma Sürecinde Türkiye: Dün, Bugün, Yarın" konulu söyleşiye katılan Abdüllatif Şener, öğrenci ve öğretim görevlilerinin sorularını yanıtladı.
 
Türkiye'deki toplumsal kültür ile siyaset kültürünün "iyiliğe, doğruluğa ve dürüstlüğe" fazla prim vermediğini ifade eden Şener, siyaset kültürünün değişmesi gerektiğini belirterek, "bal tutan parmak yalar" veya "az mal yalansız, çok mal haramsız olmaz" gibi sözlerin millette yer etmeyi sürdürmesi ve sistemin çalışmaya, liyakate, doğruluğa prim verir hale getirilmemesi durumunda olumsuzlukların süreceğine dikkati çekti.
 
Şener, yeni bir siyasi oluşuma hazırlandığı yönündeki haberlerin hatırlatılması ve bu oluşumun laikliğe ilişkin tavrının ne olacağının sorulması üzerine, "Yeni bir siyasi oluşumla ilgili organizasyon, çalışma içinde olduğum doğru değil. Şu anda toplumun talebi ve halkın beklentilerini ölçmeye çalışıyorum" diye konuştu.
 
Şener, bazı kişilerle bu konuyla ilgili görüşmeler yaptığı yönündeki haberlerin de doğru olmadığını kaydetti.
 
"Gençler, keşke siz bir parti kursanız da ben sizi desteklesem" diyen Şener, siyasi kültür değişimi hareketinin başlaması gerektiğini vurguladı ve "Benim olmam şart değil" dedi.
 
Şener, sorunun laiklikle ilgili bölümünü ise "Demek ki sizde böyle bir tereddüt oluşmuş. Böyle bir tereddütü niye oluşturduğumu sorgulayacağım. Kabahat sizde değil bende demek ki sizde böyle bir tereddüt oluşmuş"diye konuştu.
 
Şener, özelleştirmelere ilişkin bir soru üzerine de "özelleştirmenin gerekliliğine inanmakla birlikte sınırsız ve yerli-yabancı sermaye ayrımı gözetilmeksizin yapılan özelleştirmeleri doğru bulmadığını" söyledi.
 
Yabancı sermayenin ağırlıklı olarak imalat ve hizmet sektörlerinde yoğunlaştığını ifade eden Şener, yabancı sermayenin döviz getirisi olmayan, kar marjı yüksek sektörlere gelmesinin yanı sıra yeni bir kapasite oluşturmayarak mevcut kapasiteyi kullandıklarını ve karlarını da transfer ettiklerini kaydetti.
 
Şener, bu tür bir yapının cari açığı artıracağını ve kriz riski doğuracağını söyledi.