"TÜM VARAK ÇALIŞMALARI TEKRAR ELDEN GEÇTİ"
Çelebi, “Raspa çalışmalarında taş yüzeylerde, özgün kalem işlerine rastladık. Bunları da ortaya çıkartarak sergileme fırsatımız oldu. Metal aksamlarda görmüş olduğunuz, turuncu renklerdeki gergi demirlerin üzerinde, yine yapılan raspa çalışmaları sonucunda özgün çiçek motiflerine rastladık. Sarı olarak gördüğünüz tüm varak çalışmaların hepsi tekrardan elden geçti. Camimizin tüm aydınlatma tesisatının hepsini tekrardan yeniledik. Camimizin üstünü kapatan kurşun örtülerin hepsini değiştirmek suretiyle yeniledik" ifadelerini kullandı.
"3 MİNARENİN STATİK SORUNU ÇÖZÜLDÜ; DAYANIMI YÜKSEK HALE GELDİ"
Sultanahmet Camii'nin klasik Osmanlı camileri içerisinde en büyük revaklı avluya sahip cami olduğunu dile getiren Hayrullah Çelebi, “Bu alan içerisinde 5 bin tane farklı büyüklükte, ortalama 2 ile 5 ton arasındaki mermer blokların tek tek hepsini numaralandırarak, bakım ve onarımlarını yapıp, yağmurdan ve temizlikten dolayı içeride biriken suların önüne geçtik. Altında bulunan galerilerin hepsinin temizliğini yaptık. Caminin her santimetresinde ustalarımızın bilim kurulu doğrultusunda yapmış olduğu çalışmalar var. Halı müzesinde buranın özgün, saf seccadesinin birebir aynısını, aynı metotla, yüzde 100 doğal yün, kök boyayla yapılmış bir halı. Özel bir halıdır. İçerisindeki boyanın ve desenin de tüm diğer geri kalan bin metrekarelik alanda halı kaplamasını gerçekleştirdik. 3 tane minaresinin statiğinde bir sorun vardı, bunları numaralandırarak bakım ve onarımlarını yaptırıp daha güvenilir, daha dayanımı yüksek hale getirdik. Beden duvarı ve zemin etüdü yaptığımızda gayet sağlıklı, sadece 3 minaremizde sıkıntı vardı" diye konuştu.