5 mahkumun ölümüyle ilgili dava başladı
Van'dan İstanbul'a Metris Cezaevi'ne nakledilirken yanan cezaevi aracında 16 Eylül 2011'de ölen 5 mahkumla ilgili davanın görülmesine Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Mahkeme heyeti, mağdur avukatlarının araç sürücüsü ile 2 araç komutanının tutuklanması yönündeki talebini reddetti.
Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi yakınlarında 16 Eylül 2011 tarihinde, Van ve Muş cezaevlerinden İstanbul Metris'e nakledilen 5 mahkumun ölümüyle sonuçlanan cezaevi aracının yanmasıyla ilgili açılan kamu davasının görülmesine, Kayseri 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Yanarak ölen mahkumların avukatlarının, araç sürücüsü ve 2 araç komutanın tutuklanmaları yönündeki talebi, mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi.
"Dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçlarından 2 ile 15 yıl hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan sanıklar cezaevi aracının sürücüsü Cafer Sarı, araç komutanı Astsubay İsmail Bostan ile araç komutan yardımcısı Astsubay Mustafa Kayalı, ilk duruşmaya katılmadı. Araç komutanı Astsubay İsmail Bostan'ın avukatı Rıdvan Çilesiz, müvekkilinin suçsuz olduğunu belirterek aracın arızasının bildirildiği servis yetkililerinin duruşmaya dahil edilip dinlenmelerini istedi. Ölen mahkumların avukatlarından Mehmet Sinan Yiğit, tutuksuz yargılanan sanıkların mahkemede ifade vermelerini isteyerek, "Biz sanıkların tutuklanmasını ve burada ifade vermelerini, bizim ve bazı tanıtların sorularına cevap vermelerini istiyoruz" dedi.
Avukat Nejret Edemen de kazanın sıradan bir kaza olmadığını, araçtaki 5 kişinin yanarak öldüğünü belirterek, "Bu olay kasten öldürme fiilidir. İddianame aşamasında yargıya olan güvenimiz sarsıldı. Sanıklar huzura getirilsin, tanıklarla yüzleştirilsin" diye konuştu.
Duruşmaya katılan ve olayda yanarak ölen tutuklu Akif Karamalı'nın babası Maşallah Karamalı, elindeki gazete kupürünü mahkeme heyetine gösterip, sanıkların cezalandırılmalarını isteyerek şunları söyledi:
"Bu olay basit bir trafik kazası değildir. Oğlum aracın içerisinde diri diri yandı. Araba yanıyor, bazı askerler çabalıyor. Benim oğlum suçsuzdu. Türk Adaleti'ne güveniyorum. Sanıklar cezalandırılsın. Onlar da benim yaşadığım acının aynısını yaşasın" diyerek gözyaşı döktü.
Mahkeme heyeti, olayda hayatını kaybedenlerin avukatlarının sanıkların tutuklanması isteğinin reddine, araç komutan vekili Astsubay Mustafa Kayalı'nın talimatla ifade vermesine ve tutuksuz yargılanan 3 sanığa yurt dışına çıkma yasağı getirilmesine karar verdi. Duruşma, bazı tanıkların da dinlenmesi için ertelendi.
Olay nasıl olmuştu?
Olay, 16 Eylül 2011 tarihinde Kayseri'nin Pınarbaşı İlçesi yakınlarında meydana geldi. Cafer Sarı yönetimindeki 34 B 2564 plakalı cezaevi ring aracı çıkan yangında tamamen yanmış, İstanbul Metris Cezaevi'ne nakledilmeleri için Van ve Muş cezaevlerinden alınan hükümlü Sinan Aşğa ve Medeni Demir ile tutuklu Abdulsettar Ölmez, Akif Karamalı ve İsmet Evin, araç içerisindeki hücrelerden çıkamayınca yanarak öldü. Aracın arka kısmındaki 10 asker ile ön kısmında bulunan komutan, komutan yardımcısı ve 2 şoför de yara almadan kurtuldu. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, cezaevi aracının sürücüsü Cafer Sarı, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Sevk Takım Komutan Yardımcısı ve yanan aracın komutanı İsmail Bostan ile İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Ayazağa Cezaevi Sevk Bölük Komutanlığı 4'üncü Takım 3'üncü Manga Komutanı ve araç komutan yardımcısı Mustafa Kayalı hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak", "aracın bakımında, gereken dikkat ve özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmeyerek, yangın öncesinde aracın bir takım arızalar vermesine rağmen bu haliyle yola devam etmek suretiyle dikkatsiz ve tedbirsiz davranmak", "öngürülebilir neticeyi öngörmeyerek dikkatsiz ve tedbirsiz davranışlarda bulunma sorucu olayın meydana gelmesine sebebiyet vermek" suçlarından 2-15 yıla kadar ayrı ayrı hapis cezası verilmesi isteniyor.
Toplam 8 sayfadan oluşan iddianamede, bilirkişi raporlarına göre yangının aküden kaynaklandığı belirtiliyor. İddianamede ayrıca aracın üst ve alt mekanik aksamlarındaki bakım eksikliği nedeniyle belirlenen aşırı yağ sızmasının ve sızan yağ damlacıklarının motorun sıcak parçalarına sıçrayarak kendi kendine tutuştuğu, yangının aracın serviste teknik açıdan yeterli ve ihtimamlı alt bakım görmemesi sonucu çıkma ihtimalinin yüksek olduğu sonucuna varıldığı kaydediliyor. Yanarak 5 kişinin ölümüne neden olan cezaevi aracı, yeniden teknik bir inceleme yapılabilmesi için halen Pınarbaşı Açık Cezaevi bahçesinde üzeri brandayla örtülü halde muhafaza ediliyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat! Meteoroloji il il uyardı: Lapa lapa kar geliyor! Don, tipi, buzlanma...
KENDİ ELLERİYLE YAPTI! Yatağa bağımlı 47 yıllık eşi için binanın dışına asansör
Yolda yatan köpeği ezdi: 10 saatlik kamera incelemeleri sonucu yakalandı!
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı