1 ayda 1497 deprem oldu, sistem kendi depremlerini üretiyor
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü'nde görevli Doç. Dr. Serkan Irmak, 2022 yılının ocak ayında Türkiye'de 1'den büyük 1497 deprem olduğunu söyledi. Doç. Dr. Irmak, "Bunlar zaten Kuzey Anadolu Fayı'nın üretmesi gereken depremler. Şu an görünen itibarıyla meydana gelen depremlerin Marmara Bölgesi'nde meydana gelebilecek olan depremlerin üzerinde herhangi bir etkisi yok. Bölgede sistem kendi depremlerini üretiyor" dedi.
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü'nde görevli Doç. Dr. Serkan Irmak, son dönemlerde yurt genelinde meydana gelen depremleri değerlendirdi. Gün içinde tektonik hareketlerden kaynaklı ülke içerisindeki ve çevresindeki fay hatlarında irili ufaklı birçok depremin yaşandığını ifade eden Irmak, bu depremlerin birbirlerinden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Ocak ayı içerisinde farklı ölçeklerde 1497 adet depremin yaşandığını söyleyen Doç. Dr. Irmak, "2022 yılının ocak ayına baktığınız zaman geçmiş yıla oranla nispeten sakin bir dönem geçirdiğimizi görmekteyiz. Toplamda bölgemizde 1'den büyük 1497 deprem var. 3'ten büyük 103, 4'ten büyük 22 ve 5'ten büyük 5 tane deprem var. Bu depremlerden bir tanesi de 6'dan büyük. 11 Ocak'ta Kıbrıs'ın kuzeybatısında meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem. Özellikle güney bölgelerimizde, Antalya, Alanya, Anamur çevrelerinde oldukça hissedilen bir depremdi bu" dedi.
'BU DEPREMLERİN OLASI MARMARA DEPREMİ ÜZERİNDE HERHANGİ BİR ETKİSİ YOK'
Meydana gelen depremler incelendiğinde bölgede bulunan fay hatlarının kendi depremlerini ürettiğini ifade eden Doç. Dr. Irmak, şöyle konuştu:
"Meydana gelen depremlerin harita üzerindeki dağılımına baktığımız zaman genelde aktif fay hatlarıyla ilişkili olduğunu görmekteyiz. Bu depremler aktif fay hatları üzerinde meydana geliyor ve 1497 depremi arasındaki çok az sayıda depremin Marmara Bölgesi'nde veya Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara Bölgesi'ndeki kısmı üzerinde olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla tektonik kuvvetler normal çalışmalarına devam ediyorlar, kendi depremlerini üretmekteler. Marmara Bölgesi'ne az sayıda ufak depremler oluyor, bunlar zaten Kuzey Anadolu Fayı'nın üretmesi gereken depremler. Ancak deprem sayısının azlığının ya da çokluğunun Marmara Bölgesi'ndeki deprem aktivitesiyle ilişkisi olup olmayacağını söylemek çok zor. Şu an görünen itibarıyla meydana gelen depremlerin Marmara Bölgesi'nde meydana gelebilecek olan depremlerin üzerinde herhangi bir etkisi yok. Bölgede sistem kendi depremlerini üretiyor."
'TELEFONLARDAKI UYGULAMALAR KENDİMİZİ SAĞLAMA ALMA İMKANI VERİYOR'
Doç. Dr. Irmak akıllı telefona yüklenen deprem uyarı sistemi uygulamasının çök-kapan-tutun imkanı vereceğini ifade ederek, şu açıklamada bulundu:
"Son günlerde akıllı telefonlarda kullanılan uygulamalar ön plana çıkıyor. Aslında bu çalışmaların geçmişi var, uzun yıllardan beri devam eden çalışmalar sonuçlarını vermeye başladı. Buradaki temel prensip deprem sonrasında ortaya çıkan dalgaların bölgeye ulaşma zamanları. Depremlerde iki tip dalga oluşur; bunlardan yıkıcı olan türü var ve yıkıcı olmayan türü var. Yıkıcı olmayan dalgalar daha hızlı ilerlediği için size bir uyarı veriyor. Bu uyarı geldikten sonra depremin merkezine olan uzaklığa bağlı olarak belli bir zaman sonra da yıkıcı dalgalar oluşuyor. O aradaki zaman farkı size bir tedbir alma imkanı sunuyor. Dolayısıyla akıllı telefonlarda kullanılan bu uygulamalardan elde edilecek olan uyarılar, depreme olan uzaklığınıza bağlı olarak size bulunduğunuz yerde, çök-kapan-tutun tekniğiyle güvenli bir yerde kendinizi biraz daha sağlama alma imkanı verecektir. O nedenle böyle uygulamaların kullanılmasında fayda vardır."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?