Su kuşları, doğa tahribatına direniyor
Göç eden kuş türleri açısından hayati önem taşıyan Çukurova Deltası'nın, yeraltı su kaynaklarının plansız şekilde kullanımı ve kurutularak tarım alanlarına dönüştürülmesi nedeniyle 25 yılda üçte bir oranında daraldığı bildirildi.
Orman Mühendisleri Odası Doğu Akdeniz Şube Başkanı Selami Tece, aralarında nesli tehlike altında olanların da bulunduğu birçok kuş türüne ev sahipliği yapan Çukurova Deltası'ndaki sulak alanların tahribatının sürdüğünü söyledi.
Tece, deltayı oluşturan Tuzla, Akyatan, Ağyatan ve Yumurtalık lagünlerinin, yeraltı su kaynaklarının plansız şekilde kullanımı ve kurutularak yeni tarım alanları elde edilmesi sonucu 25 yılda 34 bin 49 hektardan 25 bin hektara kadar düştüğünü ifade etti.
Türkiye'de üç Van Gölü büyüklüğünü kapsayan 1.3 milyon hektar sulak alanın geri dönüşü olmayacak biçimde kaybedilmesinin, konunun ciddiyetini anlatmaya yettiğini belirten Tece, "Amik, Avlan, Kestel, Gavur, Suğla, Eber, Akşehir gölleri ile Hotamış, Yarma ve Eşmekaya sazlıkları yok oldu. Sultan ve Ereğli sazlıkları gibi birçok sulak alanın işlevi kalmadı" dedi.
Tece, kalıcı önlemler alınmaması halinde kışlayan ve göç eden kuş türleri açısından hayati önem taşıyan Çukurova Deltası'nın da aynı sonu paylaşma riski bulunduğunu kaydetti.
Deltanın bir parçası olan Akyatan Lagünü'ndeki tarım arazilerini sulamak amacıyla 2 binin üzerinde su kuyusu açıldığına dikkati çeken Tece, bunların kontrol altına alınması ve sayılarının artmaması gerektiğini bildirdi.
Tece, lagünlerde 1990'lı yılların başlarında 2,5 metreyi bulan su derinliğinin günümüzde ortalama 1 metreye kadar düştüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Kışlayan ve göç eden su kuşları açısından son derece önem taşıyan sulak alanların korunması için her kesimin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir. Ancak Türkiye'de sulak alanların önemi tam olarak bilinmiyor. Ülkemizin doğal zenginliklerinden biri olan bu alanlar, su kuşları tarafından konaklama ve istasyon olarak kullanılıyor."
Tece, Çukurova Deltası'nı oluşturan Tuzla, Akyatan, Ağyatan ve Yumurtalık lagünlerinde sayıları 45 yıl öncesine kadar 3 milyonu bulan su kuşunun, yapılan son sayımlarda 76 bine kadar düştüğünü söyledi.
Su kuşlarının doğa tahribatına karşı direnmeye devam ettiğini belirten Tece, evsel ve endüstriyel atıkların sulak alanlara boşaltılması ve zirai ilaçlama gibi nedenlerin de önemli tehdit unsurları olduğunu vurguladı.