Don Kişot yel değirmenlerine karşı!

Kuzey Pasifik Okyanusu'nda bulunan bir adalalar topluluğu devleti olan Marshall Adaları kaçınılmaz sonla yüz yüze gelmeye hazırlanıyor... Bir zamanlar ABD'ye ait olan bu adalar küresel ısınmanın kaçınılmaz sonu olarak çok da uzak olmayan bir gelecekte sular altında kalacak. (Hazırlayan: Sercan Tezcanoğlu / CNNTURK.com)65 bin kişinin yaşadığı Marshall Adaları'nda umutsuz bir hazırlık yapılıyor. Yükselen deniz sularına karşı Don Kişot misali kıyılara barikatlar kuruluyor. Gittikçe artan erozyona karşı evler kuvvetlendiriliyor. Evet bu bahtsız ada topluluğunun kötü kaderi iklim değişikliğinin de etkisiyle sürüyor. Yükselen deniz seviyesiyle birlikte adalar korkunç sonlarına doğru yaklaşıyor. Ancak Marshall adaları bugün var, yarın yok.... Don Kişot ise kaybedeceğini bilse de yel değirmenlerine karşı savaşını sürdürüyor. Bu durumu gözlemleyen Greenpeace, özellikle adalardan Majuro'nun durumunun kötü olduğunu belirledi. Denize örülen duvarlar, kıyılara dökülen hurdalarla denizin karaya doğru ilerleyişi durdurulmaya çalışılıyor. ancak şu ana kadar kıyı bölgelerinde okyanus karaya doğru 50 ila 100 metre arasında girmiş durumda. Nafile de olsa yapabilecekleri başka bir şey yok Majuro'luların... Kendileri için bir yol bulunana kadar bu barikatlarla Don Kişot'luk yapmak zorundalar. Marshall Adaları geçmişte de talihsizdi. 1984'e kadar Amerika Birleşik Devletleri'nin egemenliğinde olan bu topraklar 1954 yılında ABD'nin hidrojen bombası denemesine maruz kalmıştı. Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombaları, bu hidrojen bombasının yarattığı etkinin yanında el bombası gibi kalıyor desek, sanırız durumu anlatmış oluruz. Kıyılarda kalan ve suyun etkisiyle birer birer devrilen palmiyeler halka başlarına gelecek kaçınılmaz felaketi hatırlatıyor.