Küresel ısınma sürecinde çölleşme tehlikesi
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 19 ülkedeki bilim adamlarınca yürütülen AB destekli "Desire" adlı uluslararası projeyle küresel ısınma sürecinde çölleşmenin önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 19 ülkedeki bilim adamlarınca yürütülen AB destekli "Desire" adlı uluslararası projeyle küresel ısınma sürecinde çölleşmenin önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Desire Projesi Türkiye Koordinatörü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Ocakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AB tarafından finanse edilen, 2,2 milyon avro bütçeli projeye Türkiye, ABD, Hollanda, Belçika, İngiltere, İsviçre, İspanya, Portekiz, İtalya, Yunanistan'ın da aralarında bulunduğu 19 ülkedeki bilim adamlarının destek verdiğini kaydetti.
Projenin küresel sorunlara karşı durduğunu ve çözümler aradığını ifade eden Doç. Dr. Ocakoğlu, "Projenin üçüncü genel kurulu Türkiye'de yapıldı. Daha önceki genel kurullar, Girit ve Cape Verde'de gerçekleştirildi" dedi.
Ocakoğlu, Türkiye'de çölleşme sürecinden en çok etkilenen iki alan belirlediklerini, bunlardan biri olan Konya Karapınar bölgesinde rüzgar erozyonu tehdidi bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Söz konusu yerde 1960'lı yıllarda aşırı çölleşme vardı. Yer altı sularının kullanılmasıyla çölleşmenin etkisi azaldı. Bu defa da yer altı sularının aşırı kullanılmasıyla coğrafyada bozulma meydana geldi. Suların çekilmesiyle yer çöküyor ve obruklar oluşuyor.
Eskişehir Ovası'nda ise toprağın yağmur sularıyla taşınmasını inceliyoruz. Sorunların çözümü için çiftçilerle doğrudan iletişim kuruyoruz. Çiftçilerden bilgiler alıyoruz. Daha sonra çiftçiler ve bilim adamları, bu bilgiler doğrultusunda sorunların çözümü için çalışacak."
"Akdeniz çevresinde ciddi mevsimsel sıkıntılar var"
Doç. Dr. Ocakoğlu, çölleşmenin arazi bozulması olarak adlandırılması, tarım arazilerinin kentleşmeye açılmasının da "çölleşme" adı altında incelenmesi gerektiğini bildirdi.
Türkiye'nin çölleşme oranının gün geçtikçe arttığını ifade eden Doç. Dr. Ocakoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye de çölleşme açısında çok parlak değil. Ülkemizde çölleşmenin en önemli nedeni su erozyonudur. Eskişehir, su erozyonunun en fazla etkilediği illerden biri. Küresel ısınmaya bağlı olarak az yağış alıyoruz. Aynı zamanda yağışların niteliğinde de değişme yaşandı. Türkiye'de çok kısa süreli ve güçlü yağışlar görüyoruz. Su erozyonu aynı hızla devam ederse Konya Havzası ve çevresi çöl görünümüne dönecek.
Karadeniz bölgesi dışında Türkiye'nin birçok bölgesi çölleşme sürecinin tehdidi altında. Türkiye, küresel ısınmadan kaynaklı çölleşme sürecinden en çok etkilenecek ülkelerden biri. Orta Anadolu'nun önemli bir kısmı sahra iklimiyle karşı karşıya kalabilir. Kuzey Avrupa ülkelerinde mevsimler değişiyor ancak ciddi sıkıntı yaşamıyorlar. Akdeniz çevresindeki ülkelerde ciddi mevsimsel kriz ve sıkıntılar var."
Doç. Dr. Ocakoğlu, Kuzey Afrika ülkelerinin çölleşme sorununu çözmek için ciddi bilgi birikimine sahip olduğunu ifade ederek, Afrika'nın birçok ülkesinin Konya'nın Karapınar bölgesiyle aynı coğrafyaya sahip olduğunu sözlerine ekledi.
"Çiftçilerimizin bilinçlenmesini amaçlıyoruz"
Doğa ve Çevre Derneği Genel Sekreteri Mutlu Gürlek de derneğin, proje için gerekli kitle altyapısının oluşturulması görevini üstlendiğini belirterek, vatandaşlarla doğrudan iletişime geçip bilim adamı ve vatandaşların iş birliğiyle Desire projesini yürüttüklerini kaydetti.
Kamuoyunun çölleşme konusunda gerekli hassasiyete erişmesini sağlamaya çalıştıklarını belirten Gürlek, "Kamuoyu çölleşme konusunda gerekli hassasiyete kavuşturulamazsa projelerin ve kuruluşların sonuç alması mümkün değil. Uluslararası büyük bir beyin havuzunu Türkiye'ye getirerek çiftçilerimizin bilinçlenmesini amaçlıyoruz. Benzer bilimsel alanlarda çalışan ve başarılı olan bilim adamlarının ülkemizde bulunması mutluluk verici" dedi.