Mantarlar hakkında bazı yanlış inanışların olduğuna değinen Giray, “Bir de zehirlenmeye neden olan yanlış inanışlar var. Bu yanlış inanışlar yüzünden de halkımız zehirlenebiliyor. 'Zehirli mantarı ve yenen mantarı yan yana görmeyiz', diye düşünebiliyorlar. Halbuki yan yana bile yetişebiliyor. 'Zehirli mantarı kopardığınız zaman içi mavileşir' ya da 'mantarımız zehirli değilse şapkasından kopardığınız zaman herhangi bir değişiklik meydana gelmez', 'çayırda yetişen mantarlar zehirli değildir', mantar piştiği zaman zehri gider', 'mantarı tuz ya da sirke ile kaynattığımız zaman zehri gider', 'pişirirken içerisine gümüş ya da kaşık koyduğumuzda kararıyorsa bunlar zehirli mantardır', gibi yanlış inanışlar var. Bunlar da insanların zehirlenmesine neden olabiliyor. Özellikle mantarların içerisinde köygöçüren (amanita phalloides) dediğimiz bir türümüz var. Bu tür genellikle saman mantarıyla çok fazla karıştırılıyor. Türkiye’deki zehirlenmelerin baktığımız zaman yüzde 95’i bu mantar yüzünden meydana geliyor. Köygöçüren mantarını yedikten 8 saat ile 12 saat içerisinde belirti vermeye başlıyor. Türkiye’de yaklaşık 100 kadar mantar zehirlenmesi kayıt altına alınmıştır. Fakat bunun dışında da kayıt altına alınmayan mantar zehirlenmelerini de biliyoruz. Bu yüzden 100’den daha fazla sayıda mantar zehirlenmesi meydana geliyor” şeklinde konuştu.
“Mantar zehirlenmeleri ölüme kadar götürebiliyor”
Mantar zehirlenmelerine dikkat edilmesi gerektiğin belirten Giray, “Mantar zehirlenmelerinin belirtileri mantarın zehir türüne göre 2 saat ile 6 saat sonrası meydana geliyor. 2 saat sonraki belirtiler sersemlik, uyku, tansiyon düşüklüğü, nabızda artış, ağızda metal tadının gelmesi, yüz ve boyunda kızarıklık gibi belirtiler meydana geliyor. 6 saat sonra ise bulantı, kusma, ishal, ateş, karın ağrısı, karaciğer ve böbreklerde metabolizmada bozukluklar. Hatta bunun sonucunda koma ve ölümde meydana gelebiliyor. Eğer mantar yedikten sonra böyle bir belirtimiz var ise evimizde halk arasında yine şöyle bir inanış var. 'Yoğurt yiyelim, süt içelim, bir ilacı kullanalım' gibi inanışlar var. Asla bunlar yapılmaması gerekiyor. En yakın sağlık kuruluşuna başvurulması lazım. Hatta mümkün ise yediğimiz mantarın bir örneğini de yanımızda götürmemiz lazım. Sağlık kuruluşuna gittiğimiz zaman da görevlilere ne mantarı yediğimizi, hangi saatte yediğimizi, ne kadar yediğimizi, evde başkasında da bu belirtilerin olup olmadığını söylememiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.