Yenidoğan bebeklerde en sık görülen 6 cilt hastalığı
Yenidoğan döneminden itibaren çocuklarda ortaya çıkan çeşitli cilt döküntüleri, anneleri zaman zaman endişeye düşürüyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, en sık görülen 6 cilt hastalığı hakkında bilgi verdi.
Yenidoğan döneminde cildin çok daha hassas olması ve dış etkenlere karşı savunmasız kalması nedeniyle rengarenk döküntüler ortaya çıkabiliyor. Yenidoğan döküntülerinin zannedilenden çok daha masum olduğunun altını çizen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, “Yenidoğan döküntüleri nadiren de olsa önemli hastalıkların belirtisi olabilirken genelde çok masum şeyler olarak karşımıza çıkıyor” dedi
Koyu tenli bebeklerde daha sık görülüyor. Belden kalçaya doğru uzanan bölgede ortaya çıkan morluk olarak kendini gösteriyor. Bebeğini kucağına alan her anneyi endişelendirebilecek bu durum aslında tamamen önemsiz. Mongol lekesinin neden ortaya çıktığı bilinmiyor. Doğumla beraber gözlenen bu leke en az 5-6 cm olan kuyruk sokumundan yukarı doğru uzanan morluk şeklindedir. 2 yaş civarı kaybolur ve tamamen önemsizdir. Down Sendromu ile ilgisi yok.
Bebeklerin yüz bölgesinde ortaya çıkan milia lekesi, toplu iğne başı büyüklüğünde bir kabartı olduğunu. İnci gibi parlayan ve hiçbir sıkıntı yaratmayan bu lekeler tamamen masum ve 1-2 haftaya ortadan kayboluyor.
Yeni döneminde sık karşılaşılan bir diğer döküntünün ise sivilceye benzer etrafı kızarık sarı-beyaz kabarıklıklar şeklinde görülen toksik eritem.
Doğumdan sonraki 1-2 gün içerisinde ortaya çıkan bu döküntü, görünümünün aksine iltihabi değil ve genellikle bir hafta içerisinde de kaybolur. Ancak bu leke doğumdan hemen sonra veya 5-6 gün sonra oluyorsa eşlik eden huzursuzluk, ateş varsa ya da 3-4 gün içerisinde gerilemiyorsa doktora başvurmak gerekiyor.
Doğum sonrası bebek teninin üzerinde kırmızı bir leke olarak ortaya çıkan ve birçok aileyi telaşlandıran, “İz kalır mı?", "Neden olur?" gibi endişelere sürükleyen döküntülerden biri de hemanjiomlar.
Genellikle göz kapağı, burun delikleri, dudak üstü, kaşların arası ve ensede gözlenen hemonjiyomlar için aileler genellikle kalıcı olacağı endişesi duyuyor. Halk arasında bu lekelerin 'doğum lekesi' veya 'leylek lekesi' (leyleğin bebeği getirirken ensesinden gagasıyla tutup getirdiği yerdeki kırmızılık efsanesine dayanır) olarak biliniyor. Bu lekelerin sebebi çilek, nar gibi kırmızı meyvelerin hamileyken tüketimine bağlansa da herhangi bir alakası yoktur.
Açık kırmızı 1-2 cm’den 5-6 cm’ye kadar uzanan bu döküntüler genellikle ciltten kabarık olmuyor. Ancak yoğun olduğu durumlarda kabarıklık ortaya çıkabiliyor. Kılcal damarların yoğunlaşıp genişleyerek bir damar yumağı oluşturmasında kaynaklanır. Bebek ağlarken, ıkınırken gülerken daha da belirgin hale gelir. Büyük ve yoğun olanları 4-5 ay civarından 1-1,5 yaşına kadar büyüyebilirler sonra küçülmeye başlar. Çoğunlukla da 4-5 yaş civarında kaybolur. Bazı durumlarda ciltten kabarık olan hemanjiyomlar tedavi gerektirebilir. Bunları bir çocuk hekiminin izlemesi gerekir. Diğer pembesi kırmızı, kabarık olmayanlar 1-2 yaş arası kendiliğinden tamamen kaybolur.
Bebeklerde en sık rastlanan döküntülerin başında isilik geliyor.
Sıcak havalarda ter bezlerinin tıkanması sonucu oluşuyor. Daha küçük bebeklerde ter gözenekleri de küçük olduğu için daha çok görülür. Bu durum sıcak havalarda bebeklerin gereğinden kalın giydirilmesine bağlıdır. Öncelikle bebeklerin cildinin nefes alabilmesi için sıcaklarda mümkün olduğunca ince ve teri emen kıyafetler seçmeli. Sık sık banyo yaptırılmalı. Havadar ortamlarda bulundurmalı. Bezi sık sık değiştirilmeli ve günde en az 15 dakika havalandırmalı. Cildine bebek yağı ya da yoğun nemlendiriciler gibi şeyler gerekmedikçe sürülmemeli.
Şikayetler çoğunlukla bu bakım önerileriyle kendiliğinden geriler. Ancak isiliğin yaygın olduğu durumlarda çocuk hekimi tarafından önerilen losyonları kullanmak gerekebilir.
Yaygın bir döküntü türü olan seboreik dermatitin kaşlarda, göz, kapaklarında, alında, kulak arkasında görüldüğünü, ilk üç ayda görülen bu döküntülerin çoğunlukla kendiliğinden geçeceğini söyleyen Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, tedavi konusunda şunları anlattı:
“Bu bebekler için nadiren de olsa doktor gözetiminde çinkolu ya da kortizonlu krem kullanımı gerektirebilir. Bunun saçlı deride oluşmuş yaygın haline konak denir. Zeytinyağıyla yumuşatılıp gün aşırı bebekler için üretilmiş şampuanlarla yıkayıp sonrasında da tarağın arkası yani düz kısmıyla taramak durumu hafifletir ama asla zorla kaldırmamak gerekir. Pişik ve alerjik olan atopik dermatit de yine sık görülen sorunlardan biridir.”