Yaşamınızın kontrolünü ele geçirmek için özsaygınızı yükseltin
Farkındalık Uzmanı Ayşen Tek, özsaygının önemini, nasıl olumsuz etkilendiğini ve özsaygıyı artırmak için neler yapılabileceğini tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı.
İş hayatı, romantik ilişkiler, çalışma hayatı, güçlü iletişim, başarı, liderlik, çatışma yönetimi, sosyal hayat ve kilo kontrolü gibi birçok konuda danışanlarımla gerçekleştirdiğim farkındalık görüşmelerinde sorunların esas kaynağının, kişilerin değerlilik ve yeterlilik unsurlarında çeşitli nedenlerle kendilerini objektif olarak değerlendiremedikleri sonucuna ulaşıyoruz.
Kendinizi doğru değerlendiriyor musunuz?
İnsanların kendini nasıl gördüğü, nasıl yorumladığı, çevresi ile iletişimi, gözlemleri ve içsel konuşmaları benlik gelişimini etkiler. Kişinin, kendine olan güveni ile yakından ilişkili olan bu kavram gerçek benlik, ideal benlik ve benlik saygısı yani özsaygı terimlerini kapsamaktadır. Gerçek benlik, kişinin şu anda kendi hakkında zihninde tasarladığı düşünce ve değerlendirmeleri içerirken, ideal benlik bireyin olmak istediği kişiyi ifade etmektedir.
Özsaygının yaşamınızdaki önemi nedir?
Kişinin zihninde oluşturduğu gerçek benlik algısı ile ulaşmaya çalıştığı ideal benlik arasındaki farka “benlik saygısı” başka bir ifadeyle “öz saygı” denilmektedir. Kendimizi gördüğümüz yer ile olmak istediğimiz yer arasındaki fark olarak tanımlanan bu kavram; bireyin kendini sevilmeye layık görmesi, varlığından memnun olması, kendini olduğu gibi kabul etmesi anlamına gelmektedir. Özsaygının oluşabilmesi için kişinin kendisini pozitif ve yapıcı algılaması gerekmektedir.
Değerlilik ve yeterlilik unsurları aslında özsaygının temelini oluşturmaktadır. Yaşam içerisinde elde ettiğimiz başarılar, başarısızlıklar, mutluluklar, ayrılıklar ve yaşanan kayıplar dinamik bir yapı olan özsaygının düzeyini değiştirir. Otoriter ve baskıcı bir aile içinde büyümek, yaşanılan çevre içerisinde eleştiriye, zorbalığa ve istismara maruz kalmak, eğitim hayatı içerisinde şiddet ve onur kırıcı davranışlarla karşılaşmak ve yaşam içerisinde karşımıza çıkan olumsuzluklar kendimizi doğru algılamamızı engelleyerek, sahip olduğumuz artıları görmemizi zorlaştırır ve kendimizi olduğumuzdan çok daha güçsüz hissetmemize neden olur.
Kişinin özüne verdiği değer anlamına gelen değerlilik; kendini kabul etmek, sevmek, değerli görmek, önemsemek ve onaylamaktır. Yeterlilik ise kişinin iç dünyasını, güçlü ve zayıf yönlerini gerçekçi bir şekilde algılaması, hedeflerine ulaşabilmek için planlarını sorumluluk alarak kendine güvenle uygulaması anlamına gelmektedir.
Özsaygının oluşumunu etkileyen etmenler
Özsaygının gelişiminde aile, sosyal çevre, akademik başarı, duygusal, fiziksel ilişkiler önemli rol oynar. Aile ve çevre tarafından sevilmek, önemli hissetmek, değer görmek benlik saygısını güçlendirir. Bireyin özsaygısının yüksek olması için ailenin güven veren, iyi iletişim kurabilen hoşgörülü, esnek, destekleyici ve özgüvenli bireylerden oluşması gerekir.
Algılanan benlik ile ulaşılmak istenen ideal benlik uyumlu olduğunda, kişi kendini olduğu gibi kabul eder, kendini sever ve sevilmeye, beğenilmeye layık görür. Yapılan araştırmalar özsaygısı yüksek kişilerin, ikili ilişkilerde daha başarılı, daha yapıcı ve daha çekici olduklarını ifade etmektedir. Kendilerini değerli ve yeterli gören bu kişiler, başarısızlıktan korkmayarak elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar, olaylara iyi tarafından bakarak ders çıkartırlar, etraflarındaki insanların düşüncelerinden etkilenmezler, hoşgörülü ve uyumlu olurlar. Yüksek benlik saygısı olan bu kişiler saygıya değer olduklarını bilirler, pozitif hissederler, yaşam doyumları yüksektir. İnsanlardan ve iletişimden kaçarak içlerine kapanmak yerine olumlu ilişkiler kurarak bulundukları grup içerisinde kolaylıkla yer edinirler.
Ailesinden yeteri kadar sevgi alamamış, baskıcı ve otoriter ortamda yetişmiş, ihmal edilmiş, katı kurallar çerçevesinde yetiştirilmiş, ergenlik döneminde akran zorbalığına maruz kalmış, dalga geçilmiş ve istismar edilmiş kişilerin özsaygı düzeylerinin oldukça düşük olduğu görülmektedir. Bu kişiler sahip oldukları değerlere, yetkinliklere ve başarılara rağmen kendilerini negatif bir bakış açısıyla değerlendirirler. Kendilerine yönelik algılarının devamlı olumsuz olması onları ideal benliklerinden uzaklaştırdığı için bu kişilerin özsaygıları oldukça düşüktür.
Düşük benlik saygısına sahip kişiler kendi düşüncelerinden ziyade, başkalarının kendileri hakkındaki düşüncelerini merak eder, başarısızlığa uğramamak için sorumluluktan kaçar, kırılmamak için sosyal yaşamda geri çekilir, insanlarla aralarına duvar örerek yalnız hissini çok yoğun yaşarlar. Kendini sevmediği için sevilmeye layık olmadığını düşünen bu kişiler yeteneklerine güvenmez, olumsuzluklara odaklanır, kendini ve etrafındaki insanları sürekli suçlar, hata yapmaktan korkar ve sorunlarla başa çıkmak için yeterli gücü içlerinde hissedemezler.
Zihniniz hazırsa her şey hazırdır
Koşulsuz sevilmek, onaylanmak, değerli hissetmek, saygı görmek yaşamsal ihtiyaçlarımızın içinde yer alır. Koşullara bağlı kalmadan değerli ve yeterli hissetmek özsaygının gelişimi için oldukça önemlidir. İşinizi kaybetmiş, evliliğinizi sonlandırmış, maddi ve manevi birçok kayıp yaşamış olabilirsiniz. Zekanız, fiziğiniz, güzelliğiniz, maddi gücünüz, kayıplarınız, başarınız, başarısızlığınız, fikirleriniz… Tüm bu değişkenlerden bağımsız olarak, yalnızca siz olduğunuz için kendinizi sevmeli ve değerli hissetmelisiniz.
Etrafımızdaki insanlar aslında bizim yansımamızı oluşturur bu sebeple içinizdeki sizi sevmez ve takdir etmezseniz başkasının sizi sevmesini bekleyemezsiniz. Doyuma ulaştığınız, mutlu bir hayat için ne olursa olsun kendinizi sevmekten, güçlü ve zayıf yanlarınızla benliğinizi olduğu gibi kabul etmekten ve onaylamaktan asla vazgeçmeyin. Tüm bunlara ek olarak kendinize duyduğunuz saygının temelini oluşturan değerlilik ve yeterlilik unsurlarını tüm koşullardan bağımsız olarak yaşamınıza dahil ettiğinizde, zihninizde büyüttüğünüz, içinden çıkamadığınız tüm sorunların kolaylıkla çözümlendiğini fark edeceksiniz.