Tekrarlayan gebelik kaybı nedir? Nasıl araştırılır?

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Arif Serhan Cevrioğlu, tekrarlayan gebelik kaybının nedenlerini ve araştırma yöntemlerini detaylı bir şekilde açıklıyor ve çiftlerin sağlıklı bir gebelik için karşılaştığı zorluklara ışık tutuyor.

Haberin Devamı

Tekrarlayan gebelik kaybı, üç veya daha fazla gebeliğin düşükle sonuçlanması durumunu ifade eder. Gebelik kaybı, çiftlerin yaşadığı travmatik bir durum olup, doğru tanı ve tedaviyle sağlıklı bir gebeliğe ulaşma şansı artabilir.

Düşük problemi gebeliklerin yüzde 15’inde görülebilir

Gebeliğin 20. haftasından önce gebeliğin kaybedilmesi olarak tanımlanan düşük, gebeliklerin yüzde 15’inde görülebilen; sık karşılaşılan bir olaydır.

Alışılmış (habitüel: tekrarlayan) düşük art arda üç veya daha fazla gebeliğin düşükle sonuçlanmış olma öyküsünü ifade etmektedir.

Kanda gebelik testi (Beta HCG) pozitifliği sonrasında, HCG değerlerinin kendiliğinden düşmesi düşük değil, kimyasal gebelik kaybıdır.

İlk düşük ve tekrarlayan düşük durumlarında riskler

İlk kez düşük yapan kadınların genelde yüzde 1-2’si sonraki gebeliğinde de düşük yapmaktadır. Önceden doğumla sonuçlanan gebeliği olmayan kadınlarda, iki veya daha fazla art arda düşük yaşanmışsa, sonraki gebeliğinin de düşükle sonuçlanma riski yüzde 40'ın üzerine çıkmaktadır.

Haberin Devamı

Günümüzde genelde bu kriterlere uyan üst üste 2 gebelik kaybı yaşayan çiftlere de tekrarlayan gebelik kaybını açıklamaya yönelik testler yapılmaktadır.

Tekrarlayan gebelik kaybı durumunda hangi testler gerekir?

Tekrarlayan gebelik kaybı nedenlerinin araştırılmasına yönelik olarak yapılan testler: anne, baba adayının genetik testi, rahim filmi veya uterusun 3 boyutlu ultrasonografisiyle üreme organ anomali taraması, tiroid hormon testi, insülin direnci; şeker hastalığı taraması ve pıhtılaşma faktörlerini de içeren bağışıklık sistemi hastalıklarının taramasıdır.

Bahsedilen testlerle çiftlerin yüzde 60’ında bir neden saptanabilmektedir.

Tekrarlayan gebelik kaybı olgularında tanı ve tedavi süreçleri zorlu olabilse de sonuçta çiftlerin yüzde 60-70’inin sağlıkla doğuma giden bir gebelikleri oluşmaktadır.