hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Satrançla hayata tutundu

    Satrançla hayata tutundu
    expand

    İstanbul'da oturan, doğuştan SMA (Spinal Müsküler Atrofi)hastası Handenur Şahin (21), satrançla hayata tutundu. Şahin, ''Satranç beni hayata bağlıyor, bana güç veriyor. Burası farklı bir dünya" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Doğuştan kas hastası olan Handenur Şahin, 10 yaşında kendi isteğiyle satranca başladı. Başarıları sayesinde şu an Türkiye Satranç Birinci Ligi'nde mücadele eden Kahramanmaraş Satranç Spor Kulübü'nde oynayan Şahin, 15- 22 Temmuz tarihlerinde Konya'da gerçekleşen müsabakalara katılıp, takımı için ter döktü. Aynı zaman da Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi 3'üncü sınıf öğrencisi olan Handenur Şahin, satranca nasıl başladığını anlattı. Şahin, şöyle konuştu:

    ''Niye satranç derseniz? Bunu tanımlayabilecek rasyonel bir şey yok. Çünkü tamamen benim içimden gelen bir şeydi. Ben ailemle, kuzenlerimle, evde satranç oynardım. İlla satranç oynayacağım, satranççı olacağım diye bir şey yoktu. Okulumuzda kurs vardı. 10 yaşında bir çocuk olarak o kursa gitmeyi çok istedim. Nedenini ben de bilmiyorum. Ondan sonra o kursa başladım. Okulumun takımına girdim. Sonra başarılar geldi. Şimdi genç milli takımdayım, A milli takımına doğru gidiyorum."

    "Hastalığım nedeniyle toplumdan soyutlanmadım"

    Hastalığı nedeniyle toplumdan soyutlanmadığını belirten Şahin, ''Hastalığımla ilgili çocukluk yaşlarımda belli bir tedavi sürecim oldu. Sonra ailem beni öyle bir yetiştirdi ki hiçbir zaman toplumdan soyutlanma gibi bir vaktim olmadı. Aileme minnettarım. Ben kendimi insanlardan farklı hissetmedim. Hiçbir çocuktan farklı olmadım" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Karpuzun bilinmeyen faydaları

    2012-2013 ve 2017'de Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası'nda üçüncü, 2015 yılı Türkiye Yaş Grupları Şampiyonası'nda da birinciliği elde eden Şahin, hedefinin Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonu olduğunu kaydetti. Handenur, iş dünyasında ise üniversiteden mezun olup, Türkiye'yi uluslararası düzeyde temsil edecek birimlerde görev almayı planladığını söyledi.

    "Satranç ayrı bir dünya"

    Satrancın hayatında önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Şahin, şunları söyledi:

    "Satranç sayesinde çok enteresan insanlarla karşılaşıyorsunuz. Burada herkes ailem gibi, çevremdeki insanlar gibi değil. Her çeşit insanla karşılaşıyorum. İnsanları tanıyorum. Bir keresinde metroya binmiştim. Önümdeki bir abi 'arkada özürlü var' demişti. Ben buna gülerek tepki verdim. Çünkü kelimeler benim için bir şey ifade etmiyor. Benim için kelimelerin hiç önemi yok.''

    Her çocuğun kendine has yeteneğinin olduğunu ifade eden Şahin, bu yeteneğin ise aile ve öğretmenler sayesinde ortaya çıkarıldığını belirtti. Özellikle engelli çocuklar için bunun önemli olduğunu vurgulayan Şahin, ''Eğer aile çocuğa destek sağlarsa, o çocuk muhakkak kendinin neye yeteneği olduğunu bulacak ve onu ortaya çıkaracaktır. Bunu teşvik edecek ailedir. Ailelerin çocuklarını okutması çok önemli. Çocuk, ancak okula gittiği zaman hayatı ve insanları tanımış oluyor'' şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çok çocuk sahibi kadınlar dikkat!

    Kas ve omurilik hastalarına satranç oynamayı tavsiye eden Şahin, ''Satranç çok güzel bir spor. Özellikle benim gibi kas hastalılarına, omurilik felçlilerine tavsiye ediyorum. Ben kas hastasıyım. Benim yapabileceğim tek spor satranç. Eminim satrançta benim gibi başarılı olabilecek birçok çocuk vardır. Okulda da çok faydası var. Farklı bir çevre, farklı bir hayat burası. Onun için her çocuğa, her engelli çocuğa tavsiye ediyorum" diye konuştu.

    "Kendimizi şanslı hissediyoruz"

    Handenur gibi bir çocuğa sahip oldukları için kendisini çok şanslı hissettiğini söyleyen anne Aynur Şahin, "Ben böyle bir çocuğum olduğu için kendimizi çok şanslı hissediyorum. Çok problem çıkarmayan, durumundan dolayı sıkıntı çıkarmayan ve hayata hep pozitif bakmaya çalışan bir çocuk oldu. Bu bizim için yaşam biçimi haline geldi. Hastalık teşhisi konduğunda bir bocalama yaşıyorsunuz. Bu durumu ne kadar kısa sürede kabullenirseniz, hayatınız da o kadar kısa sürede daha güzelleşiyor'' diye konuştu.

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow