Mikropsuz bir çocukluk lösemiyi tetikleyebilir
İngiliz bilim insanlarının yaptığı yeni bir çalışma, mikrop içermeyen çocukluk yaşantısının yaşamın ilerleyen dönemlerinde enfeksiyonlara hatta bağışıklık sistemini zayıflatarak kansere yol açabileceğini ortaya koydu.
Nature Reviews Cancer dergisinde yayınlanan makale 30 yıllık bir araştırma sürecini kapsıyor. Araştırmacılar çocukluk çağı kanserinin en yaygın türü olan akut lenfoblastik löseminin iki aşamalı bir süreçten kaynaklandığı keşfetti.
İlk adım, doğumdan önce bir çocuğu bu lösemi formunu geliştirme riskine yatkın hale getiren genetik bir mutasyondur. İkinci adım, enfeksiyonlara maruz kalmayı sınırlayan temiz yaşantı. Yani çocuklukta belirli enfeksiyonlara maruz kalmamak akut lenfoblastik lösemi riskini artırıyor.
Çalışmada, bebekliğin ilk yıllarında temiz evlerde büyüyen ve sonraki yıllarda diğer çocuklarla daha az etkileşime giren çocukların akut lenfoblastik lösemi gelişme olasılığı daha yüksek olduğu belirtildi.
Araştırmacılar, çocukların, küçüklükte yeterince mikropla temas etmediğinde, sonraki yıllarda bazı kanser türlerine yakalandıklarını keşfetti.
Yazar, Kanser Araştırma Enstitüsü Profesörü Mel Greaves, kanserin önlenebilir olabileceğini öne sürüyor. Greaves, çocukluk lösemisinin genetik, hücre biyolojisi, immünoloji, epidemiyoloji üzerine 30 yılı aşkın bir süre araştırma yaptı. Greaves, uzun zamandır "sağlıklı çocukların neden veya nasıl başka bir şekilde lösemi geliştirdiğini ve bu kanserin önlenebilir olup olmadığını" araştırdı. Greaves, 30 yıllık bir süreçte gerçekleştirilen bu araştırmanın sonuçlarının çocukluk lösemisinin nasıl geliştiğine dair güvenilir bir açıklama sağladığını söylüyor.
Araştırmaya göre, hayatın ilk yıllarında mikroplara yeterince maruz kalmamak, bağışıklık sisteminde kusurlara yol açıyor. Bu gibi durumlarda yaşanan enfeksiyonlar 2 bin çocuktan birinde lösemiye neden oluyor. "Çocukları mikroplardan çok fazla korumak kansere davetiye çıkarıyor" diyen uzmanlar, ailelere basit enfeksiyonlar konusunda telaşlanmamalarını tavsiye ediyor.