hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Mevsimi yaklaşıyor: Tüketirken dikkatli olmazsanız böbrekleri bitirip, diyalize sürüklüyor

    Mevsimi yaklaşıyor: Tüketirken dikkatli olmazsanız böbrekleri bitirip, diyalize sürüklüyor
    expand

    Böbrek rahatsızlıkları, genel sağlığı da olumsuz yönde etkiliyor. Günlük yaşamda dikkat etmediğimiz bazı unsurlar böbrek sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilir. Peki böbreklere zarar veren bu faktörler neler?

     

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türk Nefroloji Derneği verilerine göre, Türkiye’de böbrek hastalığı tanısıyla izlenen 74. 475 bin hasta var. Böbrek nakli bekleme listesinde ise 22 bin hasta bulunuyor. Antalya’da yapılan 34. Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresinde, Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Siren Sezer’e göre, mevcut nakil sayısı ile bu rakamı eritmek mümkün değil. Böbrek naklinin bu denli yetersiz olmasının ve ihtiyacı karşılayamamasının nedeni ise kadavradan organ bağışının azlığı.

     Böbrek yetmezliği geliştikten sonra sıkıntılı bir tedavi süreci başlıyor. İl-ac-lar, diyalizler, ameliyatlar derken ancak uygun donörle karşılaşabilenlerin yüzü gülüyor. Bu nedenle böbreklerin kıymetini sağlıklıyken bilmek, böbreklere zarar veren davranışlardan kaçınmak büyük önem taşıyor. Dr. Sezer’in verdiği bilgiye göre,

    Şeker hastalığı veya diyabet, vücudunuzun yeterli insülin üretemediği veya ürettiği insülini kullanamadığı durumlarda ortaya çıkar. İnsülin bir hormondur. Kanınızda ne kadar şeker (glukoz) olduğunu kontrol eder. Hormonlar, vücudunuzun çalışması ve sağlıklı olması için yine vücudun kendi ürettiği salgılardır.

     

    İnsülin kanınızdaki şekeri, enerji üretmek için hücrelere taşır. Yeterli insülin olmadan hücreleriniz enerji açlığı çeker ve şeker kanınızda birikir. Bu durum zamanla böbrek hastalığı, kalp krizi, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, inme, göz hasarı ve amputasyona kadar gidebilen ayak sorunlarına neden olabilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    HİPERTANSİYON
    Böbreğin su ve sodyum atma yeteneğindeki azalmayla böbrek yetmezliği olur. Bu hastaların neredeyse tamamında hipertansiyon gelişir. Hipertansiyon damarları etkileyen bir hastalıktır. Öncelikle kalp ve beyin gibi organlarda etkilerini gösterirken böbrekleri de hedef organ olarak seçebilmektedir. ‘Hipertansif Böbrek Hastalığı’ olduğunu denilen bu hastalığın nedeni böbreğin en küçük fonksiyon gören organcığı olan çok parçalı kılcal damarlardan oluşan glomeruller (yumakcık) içindeki basınç artışının organcığın büzüşüp yetmezliğe gitmesi olarak özetlenebilir.


    DAMAR SERTLİĞİ
    Arterlerde bulunan kapaklardaki zedelenmeler bu rahatsızlığın ilk safhası olarak değerlendirilir. Öte yandan damar sertliğinin görülen belirtileri oluştuğu bölgeye göre farklılık göstermektedir. Örneğin, kalp damarlarındaki bir sertleşme varlığı, kalp kasının kasılıp gevşemesi sırasında birtakım sorunların oluşmasına neden olur. Bu da kalpte ritim bozukluğu gibi ciddi sonuçlar ortaya çıkarır. Böyle durumlarda damar sertleşmesinin belirtileri olarak vücudun farklı yerinde morarmalar ile göğüs ağrısı görülebilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ÇOK TUZ TÜKETMEK
    Vücutta tuz dengesini böbrekler sağlıyor. Alınan tuzun yaklaşık yüzde 99.5’i böbreklerden geri emiliyor. Fazla miktarda tuz tüketilmesi durumunda böbrekler su ve tuz dengesini sağlamakta zorlanıyor, zaman içinde kan basıncı yüksekliğiyle birlikte böbrek işlevleri üzerinde olumsuz etkiler gelişebiliyor.


    OBEZİTE VE SAĞLIKSIZ BESLENME
    Boşaltım sistemimizin önemli parçası olan vefakâr böbreklerimiz… Vücudumuzda önemli işleve sahip böbreklerinize ne kadar iyi bakıyoruz? Böbrek sağlığımız son yıllarda artan obezite ile birlikte daha çok tehdit altında. Tüm dünyada her 10 kişiden birinde kronik böbrek hastalığı bulunur. Araştırmalar, obezite hastalığı olanlarda kronik böbrek hastalığı gelişme riskinin, ideal kilodaki kişilere oranla yüzde 83 oranında arttığını gösteriyor.


    MİKTARI AZ VE DÜZENSİZ SU IÇME ALIŞKANLIĞI
    Vücudun en önemli ihtiyaçlarından biri olan su, yeteri kadar alınmadığında böbrek taşı oluşumunu büyük oranda tetikliyor. Bu sebeple günde en az 2 litre su tüketilmelidir. Aksi takdirde böbreklerde taş oluşması için kolay bir zemin hazırlamış olursunuz. Çünkü az su içmek az idrara çıkmak demektir. Vücut için zararlı maddelerin çıkış kapısı olan idrar 1 litrenin altında olduğunda ise böbrek taşı oluşabilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow


    BİLİNÇSİZ BİTKİSEL ÜRÜNLER TÜKETMEK
    Bitkisel ürün kullanımı son yıllarda birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de artmıştır. Tüketimin artmasına paralel bitkisel ürün pazarı da giderek genişlemiştir. Doğal tedavi şeklinde de pazarlanan ürünler hastalara çok cazip gelmiş ve ürünlerin zararsız olabileceği algısına da yol açmıştır.

    Böbrek hastalarında görülen sorunları doğrudan böbrek üzerine etki veya kan basıncı üzerine olan etkiler olmak üzere iki başlık altında incelemek mümkündür.

     Bitkisel ürünler değişik mekanizmalarla doğrudan böbreği veya kan basıncını etkileyebilir:

    Mevcut tedavinin aksaması/tedaviye uyumsuzluk
    İlaçlarla etkileşim
    Böbreğe hasar verme, böbrek taşı veya idrar yollarında tümör gelişimi
    Kan basıncını yükseltmesi/tedaviye direnç
    Sodyum, potasyum gibi elektrolit bozuklukları

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    YOĞUN AĞRI KESİCİ KULLANMAK
    Nefroloji Uzmanı Dr. Serkan Yıldız, “özellikle steroid olmayan yangı giderici romatizmal ilaçlar tehlikelidir. Aynı şekilde mantar ve virüs tedavisinde kullanılan antibiyotikler ve ağır metaller de böbreklere zarar verir. Boşaltım görevinin yanı sıra kan basıncının düzenlenmesi gibi önemli bir görevi de üstlenen böbrek sağlığına dikkat etmek gerekir” dedi.

    Sigaranın insan sağlığına ne derece zararlı olduğu iyi bilinen bir konudur. Sigaranın karsinojenik özelliklerine ek olarak, ön planda kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi üzerine zararlı etkileri vardır. Bu sistemler üzerine olan olumsuz etkileri sonucunda kalp ve damar hastalıklarına, kronik obstrüktif akciğer hastalıklarına ve akciğer karsinomlarına yol açabileceği gösterilmiştir. Sigaranın üriner sistem üzerine de karsinojenik etkileri vardır.

     Sigaranın böbrek, böbrek pelvisi, üreter ve mesane karsinomu gelişmesini kolaylaştırıcı etkisi uzun yıllardan beri bilinmektedir. Bunların dışında, son yıllarda, sigaranın böbrek fonksiyonları üzerine olumsuz etkilerinin olduğu ve böbrek hastalarında böbrek yetersizliği gelişmesini hızlandırabileceği anlaşılmıştır.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow