Mevsim geçişlerinde yaşanan kızarıklık, kepeklenme ve kaşıntı için 10 tavsiye
Mevsim geçişleri saç derisinde kızarıklık, kepeklenme ve kaşıntı gibi deri hastalıklarına yol açabiliyor. Saç derisinde, yüz ve göğüs arası pullanma ile kepeklenmeye sebep olan seboreik dermatit hastalığının yetişkinler kadar bebeklerde de görülebildiğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, "Bizi dış etkenlerden koruyan cildimiz bazı hastalıklara maruz kalabiliyor. Onlardan biri de 'seboreik dermatit' yani seboreik egzama dediğimiz cilt hastalığı" diyerek tavsiyelerde bulundu. (Milliyet)
Seboreik dermatit hastalığı özellikle kış ve bahar dönemlerinde ortaya çıkıyor. Hastalığın kafa derisini etkileyen ciltte kızarıklık, kepeklenme ve kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Seboreik dermatit hastalığı saçlı deri dışında kaşlar, burun kenarları, göğüs arası, sırt ortası, kulak ve vücut kıvrımları gibi yağ bezlerin en aktif olduğu bölgelerde de görülebiliyor. Stres, mevsim geçişi, soğuk ve kuru hava gibi durumlarda şiddetlenen deri hastalığının belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor” dedi.
Hastanın evde yapacağı çeşitli uygulamaların da belirtilerin hafiflemesini sağlayabildiğini ancak evde uygulanacak yöntemlerin başarılı olması için hastanın cilt tipini, hastalığının şiddetini iyi bilmesi gerektiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, mevsim geçişlerinde oluşan cilt derisi rahatsızlığı için 10 öneride bulundu:
1-Hastalar, kafa derisinde kepek oluşumunu engellemek için kepek karşıtı şampuanlar kullanabilir. Çinko pirition, selenyum sülfit, ketokonazol, katran, salisilik asit içeren şampuanların kullanımı kepeğe karşı fayda sağlar. Hasta bu ürünleri sırayla deneyerek kendisi için en uygun ürünü seçebilir. Uygun ürünün haftada 3-4 kez kullanılması yeterli olur.
2-Kafa derisine mineral yağı ya da zeytinyağı sürmek ve birkaç saat bu şekilde beklemek, ardından saçları yıkamak derinin yumuşamasını sağlar. Daha sonra saçın nazikçe taranması ile kafa derisindeki kepekler, pullanmalar ortadan kaldırılmış olur.
3-Yüz ve kafa derisinin yumuşak bir sabun ile düzenli olarak yıkanması, seboreik dermatite karşı etkili olabilir. Cildin kurumaması için cildin yıkandıktan sonra uygun nemlendiricilerle nemlendirilmesi önemlidir.
4-Ciltteki lezyonlar üzerine düşük doz kortikosteroid içeren kremler uygulanabilir. Eğer bu kremler etkili olmazsa çeşitli karışımlar tercih edilebilir.
5-Saç şekillendirici kremler, saç spreyleri ve jölelerin kullanımına, seboreik dermatit tedavisi sonlanana kadar ara verilmesi gerekir.
6-Yüzde kaş, burun kenarlarında ve sakal, bıyık bölgelerinde şikayetleri olan kişilerin uygun temizleyicilerle yüzlerini yağdan arındırması ve sonrasında uygun nemlendiricileri kullanmaları gerekir. Kısa süreli düşük doz kortikosteroid içeren kremler, kalsinörün inhibitörü içeren kremler, çay ağacı özlü yıkama sabunları bu amaçla kullanılabilecek ürünler arasındadır.
7-Seboreik dermatitin kirpiklerde pullanmaya yol açtığı durumda, kirpikler bebek şampuanı ya da çay ağacı özü içerikli göz şampuanları ile yıkanabilir. Düzenli olarak yıkamanın yanı sıra kirpiklerdeki pullar pamuklu çubuklarla (kulak çubuğu gibi) dikkatlice temizlenebilir.
8-Konak sorunu olan bebeklerde ilaç içermeyen şampuanlar kullanılmalıdır. Kafa derisini zeytinyağı ile yumuşattıktan sonra yıkanan bebeğin saçları yumuşak bir tarakla taranarak konak döküntüleri temizlenebilir.
9-Baharatlı yiyecekler de seboreik dermatiti alevlendirebileceğinden acı, baharatlı gıdaları azaltmak faydalıdır.
10-Seboreik dermatite benzeyen cilt lezyonlarına sahip kişiler, evde yapılan uygulamalarla bu sorundan kurtulamıyorsa bir sağlık merkezine başvurmalıdır.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SAHTE İÇKİ UYARISI: Renginden, kokusundan, tadından anlaşılmıyor! Yarım çay bardağı bile yaşam kaybına yol açabilir
Hipospadias üreme sorunlarına yol açabiliyor
Diyabet, kalp krizi riskini 2 kat artırıyor
Uzmanından uyarı: “Kış aylarında düşmeye bağlı yaralanmalara dikkat”
TANSİYONDA TEHLİKE SINIRI: Küçük 9'dan düşük, büyük 14'ten yüksekse aman dikkat! Prof. Dr. Osman Müftüoğlu uyardı