Kışın neden güneş kremi sürmeniz gerekir?

Güneş ışınlarının cilde zarar verdiği herkes tarafından biliniyor. Bu sebeple güneşe çıktığınız her fırsatta cildinizi güneş ışınlarından korumanız gerekiyor. Cilt bakım rutinini tamamladıktan sonra son aşamada mutlaka güneş koruyucu krem sürmeniz gerektiğini uzmanlar dile getiriyor. Bu sebeple sadece yaz aylarında değil her mevsim güneş koruyuc krem sürmeniz gerekiyor. Özellikle soğuk havalarda ve kış aylarında da güneş koruyucu sürmeyi ihmal etmemelisiniz. Kışın neden güneş kremi sürmemiz gerekir? diye merak ediyorsanız detayları bu yazımızda bulabilirsiniz.

Haberin Devamı

SPF, cildin yaşlanmasına ve yanmasına neden olmak için güneşin ne kadar UV radyasyonu (UVA ve UVB ışınları) üretmesi gerektiğini tam olarak hesaplayan güneş koruma faktörü anlamına gelir. UVA ışınları erken yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasından sorumluyken, UVB ışınları yanıklara, kızarıklıklara ve bronzlaşmaya neden olur. Tabii dahası da var. SPF ayrıca cildinizi güneş lekelerine, cilt kanserine, kızarıklığa, fotoyaşlanmaya ve iltihaplanmaya karşı güçlendirir. Uzmanlar, minimum SPF 30'un yüzünüze ve vücudunuza çarpan UVB ışınlarının %97'sine karşı koruma sağladığını öne sürüyor. Güneş kreminizin üzerindeki + işareti, cildinizi ne kadar etkili koruyacağını gösterir. Örneğin PA+, güneş koruyucunuzun UVA ışınlarına karşı bir miktar koruma sağlayacağını belirtir. PA ++, güneş koruyucunuzun orta düzeyde koruma sağladığını gösterir. PA +++ güneş kremi, üçü arasında en iyi korumayı sunar. Deniz seviyesinden yükseldiğiniz her bin metrede UV radyasyonu %5 artar. Kış aylarında en ince olan ozon tabakası, güneş ışınlarının atmosfere daha kolay nüfuz etmesine neden olur. Ayrıca, açık havada egzersiz yapmak ve karlı, beyaz yüzeyler radyasyonu yansıtarak güneş ışığını artırır ve yanıcı ve daha sert cilt reaksiyonlarını daha olası hale getirir. Kumsalda geçen bir gün, her 2-3 saatte bir güneş kreminin yeniden uygulanmasını gerekir. Rüzgarlı, soğuk hava, güneş koruyucunuzu kurutur ve daha sıcak aylara kıyasla daha hızlı aşındırır. Sert kış havası ayrıca cilt bariyerinin zayıflamasına neden olarak daha kuru ve kaşıntılı bir cilde yol açar. Cilt hassaslaştığında, derinizi sert hava koşullarından yeterince korumak için fazladan bir cilt bakımı katmanı eklemeniz önerilir. Cildinizin üst tabakasında oturan fiziksel veya mineral bir güneş koruyucuya ulaşın.

Fiziksel güneş kremlerinde, titanyum dioksit ve çinko oksit gibi filtreler, güneş ışınlarını cildinizin daha derin katmanlarına nüfuz etmeden önce atmosfere geri yansıtmak için çok çalışır. Kimyasal bir güneş kreminden farklı olarak, UV radyasyonu cildiniz tarafından emilmez, bu da herhangi bir iltihaplanmaya neden olma ve cildi daha fazla hassaslaştırma potansiyelini ortadan kaldırır. Kışın kapalı alanda olduğunuzda güneş ışınlarını cilt yüzeyine temas etmediğini düşünebilirsiniz. Ancak UVA ışınlarının %50'den fazlası camdan geçebilir ve içerideyken erken yaşlanmaya devam etmenize neden olabilir. Cep telefonlarımızdan, dizüstü bilgisayarlarımızdan ve tabletlerimizden yansıtılan mavi ışığa aşırı maruz kalmak, vücudumuzdaki retina hücrelerine zarar vererek cildinize hasar verir. Uzun süreli mavi ışık emilimi, kas dejenerasyonuna, cilt yaşlanmasının erken belirtilerine ve ince çizgiler ile kırışık oluşumuna yol açar. Bu sebeple kışın kapalı alanda olsanız bile güneş koruyucu krem sürmeyi ihmal etmemeniz gerekir. Nemsiz ve kuru cilt kış aylarında sıklıkla çatlar. Kuru cilt, bunu durdurmak için sürekli dokunmanızı gerektiren kontrol edilemeyen kaşıntı anlamına gelir. Cildi çok fazla çekiştirmek erken kırışıklara, kaz ayaklarına ve ince çizgilere yol açar. Güneş kreminin güçlü yaşlanma karşıtı özellikleri, sıkı ve esnek cildi destekleyerek kırışıklıkları azaltır. İyi bir güneş koruyucu ayrıca, daha soğuk iklime sahip yerlerde veya siz uyurken klima açıkken geceleri daha yüksek olma eğiliminde olan transepidermal su ve nem kaybını da hesaba katar. Güneş koruyucu kremler bu sebeple cilt için büyük önem taşır. Her mevsim düzenli olarak cildinize güneş koruyucu krem sürmeyi unutmayın.

Haberin Devamı