Katatoni (donakalım) tedavisi
Psikiyatrist Prof. Dr. M. Kerem Doksat, donakalım olarak da adlandırılan katatoni hastalığının tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu.
Donakalım da denen bu hastalığa en çok majör depresyonda rastlanır. Eskiden şizofreninin bir belirtisi olarak kabul edilirdi. Şimdi majör depresyon ve bipolar bozuklukta (manik depresif hastalık) da görülüyor.
Bu hastalar garip sesler çıkarır, sıra dışı jest ve mimikler yapar ve karşılarındakilerin çıkardığı seslerin aynını çıkararak garip, anlaşılmaz hareketler yaparlar. Katatoni, motor sistemi ilgilendiren bir fenomendir. Eskiden şizofreninin alt tipi olarak değerlendirildi. Garip şekiller alma, verilen pozisyonu aynen koruma, yapılan hareketleri aynaya bakar gibi tekrarlama tipiktir.
Elini kaldırdığınızda aynı durumda saatlerce dururlar ve belli bir pozisyonu uzun süre korurlar. Böyle vakalarda balmumu esnekliği denen duruma sık rastlanır. Buna balmumu esnekliği (flexibilitas cerea) denir.
Katatonik hastanın verilen bir pozisyonda kalması tipiktir. Mesela hastanın ellerini tutup kaldırdığınızda tıpkı bir balmumunu eğiyormuşçasına bir duygu hissedersiniz. Kaldırdığınız noktada aldığı pozisyonda kalır. Buna da posturing denir. Aynı pozisyonda saatlerce kalabilirler. Bu hastalar tekrarlayıcı ve anlamsız mimikler sergilerler. Bunlardaki manyerizm denen mimikler, tuhaf ve saçmadır. Bu ikisi arasında irade kullanımı güçleşmiştir. İçeriye davet ettiğiniz bir hasta kapıda uzun süre girme ve çıkma hareketi yapabilir. Adım atıyor gibi olurken vazgeçer, bir adım geri gider. Bu durumu hareketlerde iki değerlilik, iki yöne eğilimdir ve teknik olarak ambivalans denir.
Katatonik hastalarda bunlara ek olarak ekolali dediğimiz durum görülür. Söylediğiniz bir kelimeyi anında tekrar edebilir. Bu tepki eğer davranışlarda olursa ekopraksi adını alır. Yaptığınız bir hareketi aynı şekilde sorgusuz ve anlamsız şekilde tekrar edebilir. Tıpkı yankılanma gibidir. Söylediğiniz veya yaptığınız hareket anında aynıyla karşılığını bulabilir. Bu duruma normal bir insan olarak anlam vermek güçtür.
Psikiyatrist Prof. Dr. M. Kerem Doksat |
Bazen hastalar uzun süre suskun kalırlar. Mutizm (konuşmama) denen bu durumda hasta hiçbir soruya veya davranışa tepki göstermez suskunluğunu sürdürür. Bu suskunluk normal insanlarda olan gibi değildir. Bir tuhaflık sezilir. Donakalmış gibi görünen hastalarda bir anda anlamsız ani ve aşırı bir hareketlenme, öfke hali, şaşkınlıkla karışık bir şekilde ortaya çıkar. Aniden kendisini fırlatabilir veya saldırgan bir hal alabilir. Böyle hastalarda en iyi tedavi yöntemi EKT (elektrokonvülsif) tedavidir. Bu tedaviyi eskiden doğrudan şehir cereyanına bağlayarak kendimiz yapardık, şimdi kısa süreli bir anestetik verilip öyle uygulanıyor. Nedense hastalar bundan çok korkar. Halbuki günümüzde hiçbir kontrendikasyonu (yapılmaması geren durum) yoktur ve hastanelerde rahatça yapılmaktadır. Eskiden 6 santimetreden büyük aort damarı yetmezliği, yeni geçirilmiş kalp krizi (Mİ) geçirenlerde, kafa içi basıcı yüksek (KİBAS) olanlarda yapılmazdı. Şimdi ise rahatlıkla hastanelerde yapılıyor.