Hareketsizlik psikolojiyi bozuyor
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi İyi Klinik Uygulama Merkezi Başaraştırıcısı Dr. Ahmet İnal, pandemi döneminde evde zaman geçiren insanların sıkıldığını, bu dönemde sadece beslenme değil spora da önem verilmesi gerektiğini söyledi. İnal, "Spor alışkanlığını artırmak gerekir. Hareketsizlik sadece bedenen değil ruhen de hastalık yapıyor" dedi.
ERÜ Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi İyi Klinik Uygulama Merkezi Başaraştırıcısı Dr. Ahmet İnal, koronavirüs hastalığını geçiren bazı hastalarda depresyon olabileceğini belirterek, uyarılarda bulundu. İnal, "Koronavirüs geçirdikten sonra insanlarda depresyon gelişebiliyor. Bu hastalığı gidermede veya hastalığı geçirenlerde depresyonu önlemek için beslenmeye dikkat etmek gerekiyor. Özellikle çinko ve folik asitten zengin gıdalarla beslenme bizim için çok önemli. Uzakdoğuda yapılan çalışmalarda folik asitten zengin beslenen kişilerde depresyona daha az girildiği görülmüş. Hatta bir kısım depresyonlu hastaya folik asitli yiyecek verilmiş, bir kısmına da folik asitli yiyecek verilmemiş. Folik asitli yiyecek verilmiş kişilerde depresyon daha az görülmüş. Bu nedenle folik asit çok zengin bir üründür.
Nane, roka gibi yeşil yapraklı yiyecekler çok fazla tüketilmelidir. Bunun dışından çinko bakımından zengin olan kabak çekirdeği gibi kabuklu kuruyemişler yenilmelidir. Bunları tüketirken miktar da bizim için çok önemli" diye konuştu. Özellikle zamanını evde geçiren insanların sıkıldığını belirten İnal, "Bazen sokaklara baktığımız zaman kısmi ve tam izolasyon döneminde depresyona girmemek elde değil. İster istemez iç sıkkınlık bize de geliyor. Sokakları cıvıl cıvıl görmek gerekirken, bomboş sokaklarla karşılaşıyorsunuz. Bu durumda sadece beslenme değil, spora da önem verilmelidir. Spor alışkanlığını artırmak gerekir. Hareketsizlik sadece bedenen değil ruhen de hastalık yapıyor. Vatandaşlarımız buna karşın daha iyi tedbir alsın" ifadelerini kullandı. Bilinçsiz ağrı kesici kullanımına da değinen İnal, "Günümüzde en sık görülen problemlerden birisi bilinçsiz ağrı kesici kullanımıdır. Ağrı kesiciler baş, diş veya herhangi bir ağrıya karşı eczaneden rastgele alabileceğimiz ilaçlardır. Bu bizim bir handikabımız. Dolayısıyla çok sayıda rastgele ağrı kesici kullanımı görebiliyoruz. Şunu söylemek gerekirse en basit ağrı kesicilerde bile ölüm riski var. Belli bir dozun üzerinde ağrı kesici kullanılırsa ölüm görülür. Bundan dolayı ağrı kesicilerde dikkatli olunmalıdır" dedi. Aşı yaptıranların ağrı kesici kullanımına dikkat etmesi gerektiğini kaydeden İnal, "Günümüzde aşılar çok yoğun bir şekilde yapılıyor. Ağrı ile aşı etkileşimi hakkında yapılan çalışmalar var. Aşıdan sonra ve aşıdan önce ağrı kesicilerin çok fazla alınmaması gerekiyor. Aşıdan sonra herhangi baş ağrısında basit ağrı kesicileri düşük dozda alınabilir. Baş ağrısında ağrının tipi çok önemli. Ağrılar nörolojik ya da nadir görülen baş ağrısı şeklinde değerlendiriliyor. Eğer günlük rutin hastalıktan kaynaklı bir baş ağrısı ise buna yönelik tedavi yapılması lazım. Günlük devam eden bir baş ağrısında ise doktor kontrolünde ağrı kesici tercih edilmelidir" diye konuştu.