Erkek çocuklar kız çocuklardan daha "kırılgan"
Erkek çocukları, kız çocuklarına göre bebeklik ve çocukluk dönemlerinde daha fazla manevi desteğe ihtiyaç duyuyor. Anne karnından başlayarak çocukluk çağının sonuna kadar kız çocuklarına göre daha kırılgan olan erkek çocuklarına, toplumsal roller bağlamında ebeveynleri yeterince ilgi göstermiyor. Bu davranış biçimi, erkek çocukların ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde davranış bozukluklarına, içe kapanmaya ve hatta intihara sebep olabiliyor.
Huffington Post'tan Alyson Schafer'ın haberine göre çocukların cinsiyet rolleri üzerine yapılan araştırmalar ve yazılan makaleler genelde kız çocuklarının oyuncak bebeklerle, erkek çocuklarının kamyonlarla oynamayı tercih ettiği gibi konularla sınırlı kalıyor veya en çok bu noktaya odaklanıyor. Schafer, haberinde birbirinden farklı cinsiyete sahip çocukların aslında çok daha fazla davranış farkı olduğunu ve bunun sebepleri ve çözümlerine odaklanıyor.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, cinsiyet farkına göre çocukların beyinlerine ve beyin gelişimlerine ışık tutuyor. Söz konusu araştırmalar, özellikle erkek çocuklara ebeveynleri tarafından verilen manevi desteğe daha yakından bakmamız konusunda ipuçları veriyor.
Eğitimdeki en büyük hata kalbi kırılan çocuklar
10 fotoğrafla Finlandiya eğitim sistemi
Erkek bebekler kızlardan daha kırılgan
Psikiyatr Sebastian Kraemer’in 2000'de yayınladığı “Kırılgan Erkek” araştırması, erkek bebeklerin kız bebeklere göre çok daha kırılgan olduğunu gösteriyor. Anne karnında bile erkek çocukların, annenin depresyon ve yaşadığı strese karşı kız çocuklarına göre daha fazla tepki verdiğini ortaya koyuyor. Doğum öncesi tespit edilen bu tepkisel farklılık dışında, doğum sonrası da kız bebeklerin beyinlerinin erkek bebeklerinkine kıyasla 6 hafta daha gelişkin olduğu belirtiliyor.
Araştırmada aynı zamanda travmatik doğumlar sonrası annesinden ayrılan veya bakıcısının ilgisiz davrandığı erkek çocuklarda, stres hormonu kortizolun daha yüksek olduğunu da belirlendi.
Kraemer’e göre kız çocuklarının erken zamanlarda sağladıkları bu avantaj bütün çocukluk boyunca devam ediyor. Erkek çocukları çeşitli alanlarda bu sebeple kız çocuklarının gerisinde kalıyor.
Öğrenme ve okumada zorlanma görülebiliyor
Özellikle bebeklik ve çocukluk döneminde erkek çocukları mücadeleye devam ederken onlara verilen duygusal destek oldukça önemli hale geliyor. Bilim insanları bu konu dolayısıyla, erkek çocukların öğrenme ve okumada zorlanma ile okula gitme ve dil öğrenme konularında zorlandığını düşünüyorlar. Erkek çocuklarda ayrıca, çocukluk döneminde davranış bozukluğu ve DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) görülme olasılığı 2-3 kat artıyor.
Farklı cinsiyetlerin beyin yapısının ve gelişiminin farklı olduğu kabul edilse de beynin en çok deneyimlerle şekillendiği de biliniyor. Bu fenomene de nöroplastisite deniyor.
Kraemer’in araştırmasına göre ebeveynler erkek çocuklarına kız çocuklarından daha az ilgi gösteriyor. Bu ilgi eksikliğine yol açan sebeplerinden bazıları, erkek çocukların daha talepkar olması ve ebeveynleri ile aralarındaki mesafenin çok daha fazla olması olarak gösteriliyor. Bunlara ek olarak, toplumsal yapı klişelerinden biri olarak erkeklerin kızlara göre daha sert olduğu yanılgısı. Ebeveynler, erkek çocuklarına kızlardan daha az duygusal destek veriyorlar çünkü erkek çocuklarının buna çok fazla ihtiyacı olmadığı yanılgısına kapılıyorlar.
Çocuklarla nasıl ilişki kurulmalı?
Çocuklarla sevgi, güven ve samimiyet üzerine kurulan ilişkiler onların kendilerini ifade etme, dünyayı anlamlandırma ve duygusal dünyalarını sağlam temellere oturtmak için olmazsa olmaz olarak görülüyor. Bu sayede sosyal becerilerinden, kendi sorumluluklarını almaya kadar hayatlarının geri kalanında dolaysız etkisini görecekleri birçok konuda başarı sağlayabiliyorlar. Ebeveynlerin kuracakları bu ilişkiler bütün çocukların gelişimi için gerekli olsa da özellikle 1 yaşına kadar erkek çocukları için çok daha yaşamsal önem arz ediyor. Erkek çocukların ihtiyaç duyduğu duygusal desteği sağlayabilmeniz için birkaç basit öneri:
- Erkek çocukları duygularını göstermez gibi bir genellemeleri unutun. Onların da duygularını gösterdiklerini farkına vardıktan sonra, bunun çok insani bir davranış olduğunu söyleyerek size karşı açık olmaları yönünde telkinlerde bulunun.
- Hislerine önem verme konusunda onları cesaretlendirin.
- Onlara, hislerinden utanmaları gerektiğini düşündürecek mesajlar vermekten kaçının. “Erkekler ağlamaz”, “Kendini acındırma”, “Kız gibi davranma”, “Kocaman adam oldun artık” gibi cümlelere ilişkinizde yer olmamalı.
- Kendi duygularınızı kontrol etmeyi öğrenin ve çocuğunuzla iletişim kurarken soğukkanlılığınızı koruyun. Çünkü siz sakin kalmazsanız çocuğun sakin kalmasını bekleyemezsiniz. Herhangi bir davranışlarını kişisel algılamayın ve sinirlenmeyin. Kurulacak ilişkilerdeki güven ve öfke sorunu yaşanmasının çocuklarda anksiyeteye sebep olabileceğini unutmayın.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
CANAN KARATAY'IN FAVORİSİ! 5.000 yıllık şifa deposu: Kalp sağlığını destekliyor, yaşlanma sürecini yavaşlatıyor
Saba Tümer'in zayıflama sırrı! Diyet yaparak tam 10 kilo verdi! Ödem atmak için bakın ne yapmış: 'Günde 1 litre...'
Diş çürüğü ve ağız kokusunu engelliyor! İşte o besinler
Ciltteki doğal yağları yok ederek cildi kurutuyor! Kışın en sık yapılan hata! Banyo yaparken...
Araştırma: Hava kirliliği egzamaya neden olabilir