Düşük bağışıklık sisteminin bir zararı da dişlere!
Diş eti enfeksiyonları veya diş apsesi bağışıklık kaynaklarını tüketebilir ve vücudun Koronavirüs gibi virüslerin saldırısına karşı kendini savunmasını önleyebilir. Diş Hekimi Zafer Kazak konuyla ilgili önemli bilgiler verdi.
Hepimiz vücudumuzu ve savunma sistemimizi stres altına alan bakteri ve virüslere maruz kalıyoruz. Vücudumuz en uygun sağlık durumunda olduğunda, bağışıklık sistemimiz virüs sayısını savunulabilir bir seviyeye indirdikten sonra semptomlarla hastalık üreten virüsleri ortadan kaldırabilir.
Öte yandan, vücudunuzun savunması tükendiğinde ve zayıf olduğunda, viral bir saldırı sadece viral semptomlar üretmekle kalmaz, aynı zamanda vücuttaki diğer organların kötü çalışmasına da neden olur. Bunun sağlığınız üzerinde çok ciddi bir etkisi olacaktır. Zayıflamış bir organ, vücudumuz bir virüs saldırısı altındayken hala normal işlevlerini gerçekleştirirken şimdi de ek savunma işlevleri sağlamalıdır.
Düşük Bağışıklık Sistemi, Daha Fazla İltihap;
Soğuk algınlığı veya alerjinin bağışıklık mücadelesi ağızda görünür bir etki bırakır. Bağışıklık sistemleri tükendiğinde, ağızdaki normal bakteriler ağız içerisindeki dokular üzerinde daha büyük bir zararlı etkiye sahip olabilir. Bunun ağız içinde artan iltihaplanma, dişlerin etrafındaki diş eti ceplerinin artması, artan kanama ve şişlik ile kendini gösterdiğini biliyoruz. Bu, vücudun savunmasının zayıflaması nedeniyle oluşur.
Koşullar normal olduğunda vücut bakterilerin toksik etkileri ile başa çıkabilir. Bir hastalığınız olduğunda ise, vücut savunma mekanizmalarını o hastalıklı bölgeye yönlendirir ve bu sırada aniden dişlerin ve diş etlerinin etrafında derin cepler ve kanama meydana gelir. Ağız sağlığınızı enfeksiyonlardan temizlemek ve bunları önlemek için düzenli diş ziyaretleri ile desteklerseniz, vücudunuzun koronavirüs gibi daha ciddi akut problemlerle başa çıkmak için daha fazla kaynağa sahip olacağı anlamına gelir.
Her diş eti enfeksiyonu veya diş apsesi bağışıklık kaynaklarını boşaltır ve vücudun virüslerin saldırılarına karşı kendini savunmasını önler. Elinizde ne kadar çok savunma sistemi kaynağı varsa, vücudunuza herhangi bir bakteriyel veya viral enfeksiyonun etkisi o kadar az olur.
Bu, yaşlı hastaların grip veya Koronavirüs ile daha yüksek mortalite oranına sahip olmasının nedenlerinden biridir. Vücut sistemleri tükenir ve sonuç olarak daha genç, daha sağlıklı bir kişinin bağışıklık sistemine göre aynı savunmayı sağlayamazlar.
Bu bağışıklık sistemindeki eksikliği tabii ki diş temizliği ve herhangi bir enfeksiyon veya apsenin tedavisi ile bir dereceye kadar da sıvı alımı, egzersiz, besleyici diyet ile onarabiliriz.
Bir diş enfeksiyonunda, savunma sisteminin bu enfeksiyonu oluşturan patojenlere saldırması için gerekli olan beyaz kan bağışıklık hücrelerinin miktarı önemlidir. Bu kaynaklar en iyi viral bir saldırıyı önlemek ve viral bir saldırının kötü etkilerine maruz kalmamak için uygulanır. Vücutta biriken ağız içi ve genel sağlık problemleri bu savunma hücreleri kaynaklarını azaltmaktadır. Bir çok genel sağlık problemi ağız içi bulgusuna sahiptir bu yüzden düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gittiğinizde bu sorunlarınız erkenden tespit edilebilir.
Diş ziyaretiniz sırasında, daha ciddi tıbbi sorunların erken belirtileri de tespit edilebilir. Bu hastalar değerlendirme ve tedavi için tıp doktorlarına yönlendirilir.
İşlem öncesi rutin bir tansiyon ölçümü, kalp hastalığı belirtilerini ortaya çıkarabilir. Birçok hasta diş hekimini gördükten sonra yönlendirildiği sağlık kuruluşlarında hipertansiyon rahatsızlığını (yüksek kan basıncını) çok erken tedavi edilebilir bir aşamada kontrol etme fırsatı yakalamıştır. Yine şeker hastalığının erken belirtileri ağız içinde saptanabilir ve erken dönemde tedaviye alınabilir. Bunlar gibi bir çok sistemik rahatsızlıkların ağız içi bulguları erken safhada tespit edilebilir.
Bu yüzden rutin diş hekimi kontrolleri, sizleri hem ağız içi hem de genel vücut sağlığınızı riske edecek rahatsızlıkları önceden tespit edip ortadan kaldırarak, bağışıklık sisteminizi üst seviyede tutup Korona virüs gibi doğrudan bağışıklık sisteminizi hedef alan viral hastalıklara karşı koruma altına almış olur.