"Çocuklarda geniz eti büyümesine dikkat"
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi uzmanı Op.Dr. Elvin Alaskarov, "Geniz eti boyutu büyüdükçe veya sık enfekte olması beraberinde ciddi sorunlara neden oluyor. Genellikle 2-8 yaş arasındaki çocukları etkiliyor." ifadelerini kullandı.
Normalde her çocukta bulunan ve ergenlik yıllarında küçülerek ya da kaybolarak sorun olmaktan çıkan geniz eti, alerjik, genetik yatkınlık veya sık enfeksiyon hastalıklara maruz kalan çocuklarda büyüyerek sorunlara yol açabiliyor.
AA muhabirine konuya ilişkin bilgi veren ve uyarılarda bulunan Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi uzmanı Op.Dr. Elvin Alaskarov, geniz etinin boyutu büyümesi ve sık enfekte ile birlikte ciddi sorunlara yol açabileceğine işaret etti.
Bu sorunun genellikle 2-8 yaş arasındaki çocukları etkilediğini belirten Alaskarov, şunları kaydetti:
“Büyümüş geniz eti çocuklarda sürekli olan burun tıkanıklığı, uykuda ağız solunumu, ağız kokusu, horlama ve solunumun duraklaması yani uyku apnesi gibi ciddi problemlere neden olur. Uyku bozukluğunun çocuklarda en sık nedeni üst solunum yolunda tıkanıklık oluşturan geniz eti büyümesidir. Uzun dönemde iştahsızlık, büyüme ve gelişme geriliği, çene ve yüz kemiklerinde gelişim bozukluğu 'adenoid yüz' denilen tipik bir yüz ifadesi ortaya çıkar.
Geniz eti büyümüş çocuklarda orta kulakta havalanma bozukluğu, sıvı toplanması uzun dönemde sinsi ilerleyen işitme kaybına neden olur.
Eğer çocuğunuzda sürekli yada sık tekrarlayan sinüzit, orta kulak iltihabı varsa altta yatan neden enfekte geniz eti olabilir. Asıl görevi savunma olan geniz eti, bakteriyel tabakanın gelişmesiyle birlikte problem haline dönüşebilmekte ve vücut için enfeksiyon kaynağı olabilmektedir. Alerjik ve genetik yatkınlık veya sık enfeksiyon hastalıklara maruz kalan çocuklarda geniz eti büyümesi gözlenebilir."
"Geniz eti yutak bölgesinin yüzde 50 veya altında tıkanıklık oluşturuyorsa sıklıkla takip edilmeli"
Alerjik veya aktif iltihaplı çocuklarda geniz etinin boyutunun doğal olarak arttığına dikkati çeken Alaskarov, bu gibi durumlarda ilk önce ilaç tedavisi verildiğini ve düzenli kontrole çağrıldığını söyledi.
Alaskarov, "Akut iltihaplı geniz etini ilk önce antibiyotik ve burun içine uygulanacak deniz suyu önerilir. Alerjik çocuklarda alerji tedavisiyle takip edilir. Kontrol muayenelerde zamanla kendiliğinden küçülebilir. İleri derecede büyük geniz etinin ısrarla ilaç tedavisiyle iyileştirilmeye çalışılması sorunu çözemeyeceği gibi uzun dönemde ilaçların yan etkisine maruz kalınmasına zemin hazırlayabilir. Geniz eti yutak bölgesinin yüzde 50 veya altında tıkanıklık oluşturuyorsa sıklıkla takip edilmeli." ifadelerini kullandı.
Deniz suyunu gündelik tedavilerde çok sık tercih ettiklerini bildiren Alaskarov, bu nedenle yaz aylarında denizin değerlendirilmesi, çocukların bol bol denize götürülmesi tavsiyesinde bulundu.
"Bazen geniz eti olan çocuklarda deniz mevsiminde şikayetlerin ve sorunların çözüldüğünü şaşırarak görürüz." diyen Alaskarov, burundan nefes almakta güçlük, sürekli ağızdan nefes alma, ağız kokusu, horlama ve uyku apnesi, çene ve yüz kemiklerinde gelişim bozukluğu, konuşma bozukluğu, sık tekrarlayan sinüzit atakları, orta kulakta sıvı birikimi, kulak zarında çökme gibi durumlarda geniz eti ameliyatının zorunlu olduğunu aktardı.
"Geniz eti şikayetleri sıklıkla 3-6 yaşlarında, genellikle okul öncesi eğitimle birlikte gözleniyor"
Alaskarov, "Geniz eti şikayetleri sıklıkla 3-6 yaşlarında, genellikle okul öncesi eğitimle birlikte gözleniyor. Doğal olarak geniz eti ameliyatı bu yaş sınırlarında daha çok yapılıyor. Genel kabul edilen hastanın 2 yaşını doldurmasıdır. Çocuğa verdiği zarara göre bazı durumlarda 2 yaşın altında da ameliyat yapılabilir." dedi.
Çocuklarda en sık uygulanan ve komplikasyonu en nadir olan ameliyat türünün geniz eti ameliyatı olduğunu bildiren Alaskarov, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bademcik ameliyatı ile beraber uygulanır. Bazı durumlarda orta kulakta sıvı birikmesi ile beraber olduğunda kulağa tüp takılması işlemi de aynı ameliyatta uygulanması gerekebilir. Geniz eti ameliyatı genel anestezi altında yapılır. Ameliyat öncesinde rutin kan tetkikleri ve anestezi doktorunun değerlendirmesi ile ameliyata engel bir durum olup olmadığı kontrol edilir.
Ameliyat sonrasında iyileşme süreci ortalama 8-10 gündür. Erken dönemde rahat nefes alma, düzenli ve kaliteli uyku görülmeye başlanır. Uzun dönemde kilo alımı, büyüme ve öğrenme yetilerinin hızlandığı, okul başarısının yüksek olması gözlemlenir."