hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Anasonu kullanırken dikkat edilmesi gerekenler

    Anasonu kullanırken dikkat edilmesi gerekenler
    expand

    Antik çağlardan bu yana birçok farklı alanda kullanılan ve ülkemizde yaygın olarak yetişen anason, şifalı bitkiler arasında yer alıyor. Sofraların yanı sıra içecek, ilaç ve gıda sektöründe yaprak, çiçek ve tohumundan faydalanılan anasonun iştah açıcı, uyku verici, anne sütünü artırıcı özellikleri bulunuyor. Hamilelerin ve bitkisel östrojen etki göstermesi sebebiyle meme ve yumurtalık kanseri tedavisi gören kadınların kesinlikle kullanmaması gereken anasonun; 6 aylıktan küçük bebeklerde kullanımı için ise uzmana danışılması gerekiyor. Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Hüban Ercan, anasonun faydaları ve kullanım alanları ile ilgili bilgi verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Gıdalara Lezzet de Veriyor Ülkemiz topraklarında yaygın bir şekilde yetişen ve maydanozgiller ailesinden gelen anasonun yaprak, çiçek ve tohumundan yararlanılabilmektedir. Aromatik bir bitki olan anasonun tohumları yüzde 1,5- 5 oranında esansiyel yağ içerirken, bu bitkinin kullanıldığı alanlar her geçen gün genişlemektedir. İlaç ve eczacılık alanında anason önemli bir yere sahiptir. Anason çiçekleri gaz giderme, idrar söktürme, terletme, anne sütünü artırma, sakinleştirme ve dinlendirme amacıyla kullanılabilmektedir. Gıda sektöründe de yoğun bir kullanım alanı bulunan anason; baharat olarak kullanılabilmekte, hamur işlerinde, dondurma, tatlılar, marmelatlar ve sakızlara katılmaktadır. Ayrıca bitkinin genç yaprakları salatalarda veya yemeklere lezzet vermek amacıyla da tüketilmektedir.

    Anne Sütünü Artırıyor, Karaciğeri Koruyor

    Halk arasında iştah açıcı, uyku verici, anne sütünü artırıcı, gastrik spazm şikayetlerini ve bağırsak gazlarını giderici, balgam söktürücü, antibakteriyel olarak kullanılan anasonun bazı faydaları yapılan çalışmalarla da ortaya konulmaktadır. Bu çalışmalarda çay olarak içilen anasonun hafif spazmlı mide ve bağırsak şikayetlerinde, epigastrik şişkinlik gibi bazı dispeptik rahatsızlıkların tedavisinde ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına iyi gelebileceği gösterilmiştir. Ayrıca anasondan elde edilen uçucu yağın yüzde 70-90 oranında anaethole içeren ekstrelerinin antioksidan, antispazmodik, antimikrobiyal ve antifungal (mantar önleyici) özelliklere sahip olduğu aynı zamanda karaciğeri koruyucu etki gösterdiği de yapılan çalışmalarda belirtilmiştir. Meme ve Yumurtalık Kanseri Tedavisi Görenler Kullanmamalı İçerdiği maddeler sebebiyle, “fitoöstrojenik” yani bitkisel östrojen etki gösteren anason özellikle meme ve yumurtalık kanseri tedavisi gören kadın tarafından kesinlikle kullanılmamalıdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çünkü anason içindeki bitkisel östrojen, bu hastaların kullandıkları ilaçlarla etkileşim içine girebilmektedir. Bununla birlikte genel olarak böbrek rahatsızlığı olan hastaların da anasonun idrar söktürücü etkisi sebebiyle sadece hekim kontrolünde kullanması gerekmektedir. Bebeklerde Kullanımına Dikkat Edilmeli Ebeveynler kolik, kabızlık, öksürük veya düzensiz uykuya bağlı olarak anasonu yaygın bir şekilde kullanır. Ancak yapılan araştırmalar 6 aydan küçük bebeklerde anason kullanımının kolik üzerine olumlu bir etkisinin olmadığını, ancak uyku düzeni ile ilgili olumlu etkilerinin bulunduğunu göstermektedir. Anasonun bebeklerde güvenli olduğu yapılan bilimsel çalışmalarda kanıtlanamamakla birlikte, aynı zamanda bebeğin sindirim sistemine zarar verebileceği de yapılan çalışmalarda ileri sürülmektedir. Bu sebeple bebeklerde anason kullanımı mutlaka ilgili hekime danışılmalıdır. Anasonun İçinde Alkol Bulunmaz Anasonun en önemli uçucu yağ bileşeni trans-anethol (yüzde 80-90)’dur. Trans anethol bir tür yağ asidi olmakla birlikte anasonun kendine has kokusu bu asitten kaynaklanır. Sadece alkol içinde çözülebilen bu maddenin kendi öz yapısında bilinenin aksine alkol bulunmamaktadır. Hamilelikte kullanımı önerilmeyen anasonun belirlenen doz üzerinde alınması ise akut toksisiteye neden olabilmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow