hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Anal inkontinans (dışkı-gaz kaçırma) nedir? 

    Anal inkontinans (dışkı-gaz kaçırma) nedir
    expand

    Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Onur Bayraktar, anal inkontinans nedir, nedenleri nelerdir, tanı ve tedavisi nasıl yapılır tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kontinans, normal şekilde gaz ve dışkıyı tutabilmeyi ifade eder. Anal inkontinans ise katı veya sıvı şekildeki dışkının veya gazın istemsiz olarak kaçırılması olarak tanımlanır. Çalışmalar, toplumun yüzde 2-7'sinin bu sorunu yaşadığını gösterse de hastaların bu konu hakkında sağlık çalışanları ile dahi konuşmaya çekinmesi nedeni ile gerçek sıklığının daha yüksek olduğu düşünülmektedir. 
     
    Sadece gaz veya sıvı şeklindeki dışkıyı kaçırma (minor inkontinans) her iki cinsiyette eşit olarak görülürken, katı dışkıyı kaçırma (major inkontinans) riski kadınlarda 2 kat daha fazladır. Özgüven kaybı, endişe ve sosyalleşme sorunlarına neden olan bu hastalıkta tedavi ile şikayetler azaltılabilir ve çoğu zaman tam iyileşme elde edilebilir. 
     
    Nedenleri nelerdir? 
     
    Kontinans, hem alt sindirim sisteminin hem de sinir sisteminin normal işlevini gerektirir. Anal sfinkter kasları, sindirim sisteminin sonunu çevreleyen pelvik kaslarla birlikte bağırsak içeriğinin kontrollü hareketini sağlar. Anal inkontinans, genellikle olası birçok nedenin kombinasyonundan kaynaklanır. 
     
    Anal sfinkter hasarı, sıklıkla normal doğum ve makat bölgesi cerrahisi sonrası oluşur. 
    Nörolojik nedenler; diyabet, Parkinson ve MS hastalığı, sinir yaralanmaları (doğum travmaları, kazalar vb.). 
    Rektumun gerilebilme özelliğinin radyoterapi veya inflamatuvar bağırsak hastalıkları ve benzeri nedenlerle azalması. 
    Dışkı taşlaşması, yaşlı ve yatalak hastalarda eşlik eden his kaybı ile birlikte görülür. 
    İshal, sıvı şeklinde dışkı kaçırmaya neden olur. 
    Bilinmeyen nedenler, genellikle orta yaş üzeri kadınlarda görülür. 
     
    Tanı nasıl konulur? 
     
    Hastalığın öyküsünün dinlenmesi, muayene ve tanısal testler birlikte değerlendirilerek tanı konulur. 
     
    Endoskopi (kolonoskopi, sigmoidoskopi, anoskopi), ucunda kamera olan bir tüp ile inkontinansa neden olabiliecek iltihap, tümör vb. durumlar doğrudan görüntülenir. 
    Anorektal manometre, farklı koşullar altında bağırsağın son kısmının basıncı ve reflekslerinin durumunu değerlendirir. 
    Endorektal ultrason ve manyetik rezonans (MR), dışkı tutmayı sağlayan sfinketer kaslarının, bağırsak duvarının ve pelvik kasların anormalliklerini ortaya koyar. 
    Gayta testleri, ishal ise nedeni incelemek için kullanılır. 
     
    Nasıl tedavi edilir? 
     
    Uygulanacak tedavi, altta yatan neden ve hastalığın şiddetine göre planlanmalıdır. Üç tip tedavi kullanılır: Medikal, biofeedback, cerrahi yöntemler. 
     
    Medikal tedavi: Dışkıyı sıkılaştıran, sıklığını azaltan, bağırsak kasılmalarını azaltarak kaçırmayı engelleyen bazı ilaçları ve diyet önerilerini içerir. 
     
    Biofeedback: Gaz-dışkı tutmada işlevi olan anal sfinkter ve puborektal kasları güçlendirmenin güvenli ve girişimsel olmayan bir yoludur. Bu yöntem, sensörler yardımı ile hastanın anal bölge kaslarını tanıyarak, dışkılama veya tutma sırasında uygun kaslarını kullanabilmesini sağlayan bir eğitimdir. Bu yöntemin etkileri 6 ay içerisinde azalmaya başlayabilir ve tekrarı gerekebilir. 
     
    Anal tıkaçlar: Bazı hastalarda inkontinans sıklığını azaltmaya yardımcı olsa da kolay tolere edilemeyebilir. 
     
    Sakral sinir stimülasyonu: Cilt altına yerleştirilen bir cihazdan uygulanan elektriksel akımın sinir köklerine yerleştirilen elektrotlar yardımı ile iletilmesi ve bu sayede anal sfinkter ve puborektal kasların kasılarak gaz-dışkı tutma fonksiyonuna katılabilmesini sağlar. Kasılma fonksiyonuna katılacak kasların durumuna göre yüzde 40-75 başarı ile uygulanabilir. Anal sfinkterinde hasar olanlarda, bazı nörolojik hastalıklarda ve rektum kanseri cerrahisi sonrasında gelişen ‘aşağı anterior rezeksiyon sendromunda da etkili olarak uygulanabilir. 
     
    Hacim artırıcı jel enjeksiyonu: Sfinkter kaslarının içine yapılan enjeksiyon ile anüs açıklığının daraltılması ve bu sayede hastanın kaslarını daha iyi kontrol etmesini sağlar. 
     
    Cerrahi: Özellikle doğum sırasında dış anal sfinkterde yırtık gelişen kadınlarda ve ameliyat veya diğer nedenlerle sfinkter yaralanması olan kişilerde kasların onarılması çoğu zaman etkilidir. Sfinkter hasarı onarılamayacak durumda olan kişilerde, vücudun diğer bölgelerinden, genellikle bacak veya kalçadan kaslar transfer edilebilir. Cerrahi olarak anal kanalın etrafına yerleştirilerek hasarlı sfinkterlerin hareketini taklit etmesi sağlanır. 
     
    Kolostomi: Kalın bağırsağın (kolon) cerrahi olarak karın duvarına alınması işlemidir. Dışkı, cilde sıkıca oturan bir torba içinde toplanır. Bu işlem, anüsten dışkı sızıntısını ortadan kaldırır. Genç bireylerde son seçenek olarak uygulanırken, diğer cerrahi yöntemleri kaldıracak fizik kondisyona sahip olmayan, bakıma muhtaç yaşlılarda daha erken tercih nedeni olabilir. 

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow