hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Motosiklet ithalatında gözetim uygulaması devrede

    Motosiklet ithalatında gözetim uygulaması devrede
    expand
    KAYNAKMehmet Ali Kantarcı

    Motosiklet sektöründe ise yeni tebliğin, yüksek belirlenen gümrük değerinin üzerine sektördeki yüksek ÖTV (250 cc’yi geçmeyen araçlarda yüzde 8, 250 cc’yi geçen araçlarda yüzde 37) nedeni ile fiyatlarda büyük etki yaratması bekleniyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Düzenleme kapsamında özellikle silindir hacmi 250 cc üzerindeki motosikletler için daha önce uygulanmayan gözetim kapsamı genişletilirken ve birim kıymet değerleri nerede ise perakende fiyatlarına yakın seviyelerde belirlenirken, 125 cc – 250 cc segmenti ve scooter’lar için yürürlükteki birim gümrük kıymetleri de yeni tebliğ ile iki katına yakın oranda artırıldı. DTÖ kuralları çerçevesinde, uygulamanın yerli üreticilere zarar verecek veya zarar tehdidi yaratacak miktar veya şartlarda artması halinde, söz konusu eşyalar için ileride antidamping gibi ilave korunma ve/veya mali yükümlülüklerin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi için istatiksel veri toplayarak ön hazırlık yapılmasına hizmet etmesinin esas olduğu ifade ediliyor.

    Sektör temsilcileri ne diyor?

    Motosiket sektörü temsilcileri Ticaret Bakanlığı'nın yeni düzenlemesinin üst düzey güvenlik donanımları ve kalitesiyle tanınan küresel markaların motosikletlerini Türkiye pazarında neredeyse iki kat pahalı hale getireceğini öne sürmekte. Yetkililer," Bu durumun, tüketicileri daha düşük donanımlı ve yerli montaj yöntemiyle üretilen motosikletlere yönlenmeye zorlayacağı öngörülmekte. 

    Tebliğde bahsedilen; silindir hacmi 250 cc üzerindeki motosikletler, Türkiye’de henüz üretilmiyor.Gümrükten giren ürün için motor ve silindir hacmi değeri belirleniyor. Küresel lider markaların 125-250 cc arası Türkiye’ye ithal edilen modellerinin gümrük değerleri 2 bin 300 dolar seviyelerinde, fakat tebliğ kapsamında 4 bin dolar olarak düzenlendi. Bu fiyatlandırma, piyasa gerçeklerinden kopuk olarak belirlendiği için eleştiriliyor.· Yeni yıldan itibaren AB dışı ülkelerden (Gümrük Birliği ve serbest ticaret anlaşması olmayan ülkelerden) motosiklet ithalatlarında uygulanmakta olan ilave gümrük vergisi yüzde 10 artış ile yüzde 20’den yüzde 30’a çıkarıldı"diye konuşuyorlar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Fiyatlar katlanabilir

    Yeni Tebliğ ile scooter’ların birim gümrük kıymeti yüzde 122,2’lik artışla bin 800 dolardan 4 bin dolara, 126-250 cc silindir hacmine sahip motosikletlerinki ise yüzde 93,2’lik artışla 2 bin 70 dolardan 4 bin dolara,çıktı. Birim gümrük kıymeti yeni dönemde, silindir hacmi 251-380 cc ve 381-500 cc arasında olan motosikletlere 5 bin dolar, 501-800 cc arası silindir hacmine sahip motosikletlere 6 bin 500 dolar, 801-1600 cc silindir hacimli motorlara ise 10 bin dolar Birim Gümrük Kıymeti belirlendi.

    Örnek vermek gerekirse 126-250 cc silindir hacmine sahip bir motosikletin 1 Ocak 2025'ten önceki Gümrük değeri 73 bin 485 TL iken, bu rakam yeni Tebliğ ile belirlenen asgari gümrük kıymeti esas alındığında 142 bin TL'ye çıkmak durumunda. Uygulanan yüzde 38'lik Gümrük Vergisi, yaklaşık yüzde 25'lik ithalatçı brüt kâr marjı varsayımı altında, yüzde 8'lik ÖTV ve yüzde 20'lik KDV'nin ardından motorun tavsiye edilen azami satış fiyatı 153 bin TL seviyesinden 320 bin TL seviyesine çıkıyor, bu da toplamda yüzde 208'e varan bir fiyat artışı anlamına geliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     

    Hedef döviz çıkışını azaltmak

    Hükümet yeni düzenleme ile ithalatı kısıtlayarak döviz çıkışını azaltmayı, lüks tüketimi kontrol altına almayı ve yerli montaj sektörünün 2024’ten devreden yüksek stoğunu azaltmayı hedefliyor.

    · Sektör temsilcileri, bu düzenlemenin sektör lideri global markaların ithalatçısı olan distribütörleri zora sokarak piyasa dengesini bozacağını, tüketicileri daha yüksek maliyetlerle donanım ve kalite açısından daha düşük standartlı araçları satın almaya zorlayacağını ifade ediyor.

    · Rekabetin zarar görmesiyle, sektörde yakalanan büyüme ve gelişim ivmesinde önemli kayıplar kaçınılmaz olacak.

    · Özellikle 250 cc üzeri motosikletlerde Türkiye’de gerçek anlamda yerli üretim kapasitesinin ve kabiliyetinin bulunmaması, bu segmentte ithalatın kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. 250 cc üzeri motosikletlerde AB dışı ülkelerden ithalatlarda 2025 yılında yüzde 10 artışla yüzde 36’ya çıkarılan ithalat gümrük vergisinin üzerine, sektöre danışılmadan ve görüş alınmadan uygulamaya konulan yeni gözetim düzenlemesinin, yerli montaj firmalarına haksız avantaj sağlayacağı ifade ediliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    · Diğer yandan düzenlemenin piyasa rekabetini bozabileceği ve 2025 siparişlerini üreticilere taahhüt etmiş ve bağlantıları yapmış ithalatçıları ciddi mali sıkıntılara sürükleyebileceği ve dava konusu olabileceği vurgulanıyor.

    · Hükümet, düzenlemenin lüks tüketimi azaltacağı için olumlu etki yaratacağı görüşünde, ancak düzenleme hem tüketiciler için güven duyulan global marka araçlara erişilebilirliği kısıtlayacak hem de ithalatçı firmaların faaliyetlerini sürdürmelerini tehdit edecek.

    · İstatistiksel veriyi tutmak için uygulanabilecek düzenleme, ‘Dolaylı İthalat Lisansı’ almayı zorunlu kılıyor. Bu nedenle motosikletin fiyatı iki katına çıkıyor.
    Piyasa gerçeklerinden bağımsız belirlenen gümrük kıymetleri

    · Sektörü kapsayıcı bir yaklaşım ile sektör temsilcilerini çatısı altıda bulunduran derneklerden yeni düzenleme öncesi görüş alınmaması da tartışmalara yol açıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    · Sektör temsilcileri, 125 cc üzeri motosikletler için belirlenen gümrük kıymetlerinin piyasa gerçeklerinden kopuk ve aşırı yüksek olduğunu vurguluyor.

    · Neredeyse güncel perakende satış fiyatları seviyesinde belirlenen değerlerin, ithalatçılar ve distribütörler üzerinde katlanılması imkânsız ek maliyetler yarattığı ifade ediliyor.

    · Bu durum, motosikletlerin son kullanıcı fiyatlarını iki katına yakın bir seviyeye çıkararak tüketicilere ağır bir mali yük getirecek. Özellikle düşük ve orta gelir grubundaki tüketicilerin motosikletlere erişiminin daha da zorlaşacağı öngörülüyor.

    · Diğer yandan 4 bin dolar altında scooter ithal edilemeyecek olması da tartışmalara neden oluyor.

    · Örneğin piyasada şu an en çok satış yapan firma olan Honda, geçen yıl 160 bin araç sattı. Bunun yaklaşık 130 bin adedi scooter kategorisindeki ürünler.
    Rekabet eşitliği ve şeffaflık çağrısı

    · Sektör temsilcileri, gözetim uygulamasının yalnızca istatistiksel izleme amacıyla kullanılmasını, bir tür ithalat lisansına dönüşmemesini talep ediyor.

    · Gözetim belgesinin, yerli montaj üreticilerine haksız avantaj sağlayacak şekilde uygulanması rekabet eşitliğini zedeleyecek.

    · Uzmanlar, gümrük kıymetlerinin belirlenmesinde gerçek ithalat ve piyasa fiyat seviyelerini esas alan analizlerinin dikkate alınmasını ve sektör paydaşlarının görüşlerinin sürece entegre edilmesini öneriyor. Aksi takdirde, yeni düzenleme motosiklet sektöründeki ithalatçıları zora sokacak, rekabeti olumsuz etkileyecek, nihayetinde de tüketici zarar görecek.

    · Tebliğin yayımlandığı şekilde yürürlüğe alınması halinde, önde gelen global markaların Türkiye pazarındaki faaliyetlerini küçültmesi kaçınılmaz.
    Tüketici ve sektörün geleceği

    · Yeni düzenleme hem fiyat artışlarıyla tüketiciyi hem de gözetim uygulamalarıyla ithalatçıları zor durumda bırakacak.

    · Sektör temsilcileri, sektörün serbest rekabet ortamında gelişerek sağlıklı büyümesini koruyabilmesi için uluslararası ticaret kurallarına uyumlu, dengeli ve şeffaf bir düzenleme talep ediyor.

    · Türkiye’de 250 cc ve üzerinde üretim yapan bir firma bulunmuyor, fakat üretim yapma planı olan firmalar var. Şu an ticari olarak Türkiye’de üretimi olmayan motosikletler için hayata geçirilen bu uygulama ithalatçının önüne engel koyuyor.

    Örnek hesaplamalar

    Yeni Tebliğ ile scooter’ların birim gümrük kıymeti yüzde 122,2’lik artışla bin 800 dolardan 4 bin dolara, 126-250 cc silindir hacmine sahip motosikletlerinki ise yüzde 93,2’lik artışla 2 bin 70 dolardan 4 bin dolara,çıktı. Birim gümrük kıymeti yeni dönemde, silindir hacmi 251-380 cc ve 381-500 cc arasında olan motosikletlere 5 bin dolar, 501-800 cc arası silindir hacmine sahip motosikletlere 6 bin 500 dolar, 801-1600 cc silindir hacimli motorlara ise 10 bin dolar Birim Gümrük Kıymeti belirlendi.

    Örnek vermek gerekirse 126-250 cc silindir hacmine sahip bir motosikletin 1 Ocak 2025'ten önceki Gümrük değeri 73 bin 485 TL iken, bu rakam yeni Tebliğ ile belirlenen asgari gümrük kıymeti esas alındığında 142 bin TL'ye çıkmak durumunda. Uygulanan yüzde 38'lik Gümrük Vergisi, yaklaşık yüzde 25'lik ithalatçı brüt kâr marjı varsayımı altında, yüzde 8'lik ÖTV ve yüzde 20'lik KDV'nin ardından motorun tavsiye edilen azami satış fiyatı 153 bin TL seviyesinden 320 bin TL seviyesine çıkıyor, bu da toplamda yüzde 208'e varan bir fiyat artışı anlamına geliyor.

    Silindir hacmi 251-500 cc arasında olan motosikletlerde ise aynı hesaplamayla yeni dönemde tavsiye edilen azami satış fiyatı 250 bin TL seviyelerinden 400 bin TL seviyelerine yükseliyor. (yaklaşık yüzde 155 oranında bir artış)

    *Türkiye’de ithalatlara karşı uygulanmakta gözetim belgesi uygulaması, Ekonomi Bakanlığı tarafından yayımlanan tebliğler aracılığı ile belirlenmekte olup, esasen Türkiye’de ithalatlara uygulanan korunma önlemleri ve anti-damping uygulamalarının benzer bir çeşididir.

    Bakanlık, işbu gözetim uygulaması ile ithal edilen malların ithalatçılarının daha yüksek oranda vergi ödemelerini sağlamak amacıyla belirli mallar bakımından asgari değerler belirlemektedir. Bu kapsamda Bakanlık, ithal edilecek olan ilgili malın her bir birimi için asgari bir değer belirleyerek, işbu asgari değerin altında kalan ithalatlar bakımından Bakanlıktan gözetim belgesi alınması zorunluluğunu getirmektedir. İşbu uygulama genelde vergi toplanması amacıyla yapılmakta olup, Türkiye’deki yerli üreticilerin korunması amaçlanmaktadır.

    Uygulamada, herhangi bir malın ithalatı için gözetim belgesi yükümlülüğünün getirilmesi halinde, ilgili malın ithalatçıların üç seçeneği bulunmaktadır;
    (i) ithal edilen malların gümrük değerinin ilgili tebliğde belirlenen asgari değere eşit veya bu değerden yüksek olması gerekir, (ii) ilgili malın gümrük değerinin asgari değerden düşük olması halinde, yerel ithalatçıların gözetim belgesi almak için Bakanlığa başvuruda bulunması gerekir veya (iii) ithal edilen malın gümrük değerinin, gümrük beyannamesinde yapılacak değişiklikler ile değiştirilmesi ve bu kapsamda yurtdışı giderler kalemi altında ek harcama eklenerek gümrük değerinin asgari değere eşit seviyeye veya bu değerin üstüne çekilerek işbu gözetim belge yükümlülüğünün bertaraf edilmesi gerekir.

    Bu noktada belirtilmelidir ki, gözetim belgesinin alınabilmesi için Bakanlığa yazılı başvuru yapılmalıdır (başvuru yerel ithalatçı tarafından yapılmalıdır). İşbu başvuru içerisinde başvurucu tarafından imzalı dilekçenin yanı sıra, ilgili tebliğde ve eklerinde belirtilen tüm belgelerin yer alması gerekmektedir.
    Başvurunun yapılmasını takiben, Bakanlık başvuruyu inceleyerek ek belge ve/veya bilgi talep edebilir ve başvurucunun Ankara’da katılması gereken bir toplantı çağrısı yapabilir. Ancak, bu noktada belirtilmelidir ki, genelde işbu inceleme süreci oldukça uzun sürmekle birlikte, işbu prosedürün yerel üreticileri koruma amacıyla uygulamaya konması sebebiyle, bazı özel durumlar ve mallar hariç olmakla birlikte, Bakanlık genelde başvuruculara gözetim belgesi vermekten kaçınmakta ve başvuruları reddetmektedir.

    Bakanlığın çoğu başvuruyu reddetmesi sonucunda, uygulamada birçok ithalatçı üçüncü seçenekte belirtilen yolu izleyerek, ithal edilen malın gümrük beyannamesindeki gümrük değerini arttırarak gözetim belgesi yükümlülüğünü bertaraf etmeye çalışır. İthalat kapsamında alınacak tüm vergi ve ücretleri, işbu artırılmış değer üzerinden hesaplamakta ve dolayısıyla bu şekildeki atışlar ithalatçıların vergi yükünü artırmaktadır. Bu kapsamda, birçok ithalatçı, işbu gözetim belgesi yükümlülüğünü bertaraf edebilmek amacıyla normalde ödemesi gerekenden daha yüksek vergi ve ücretlerle karşı karşıya kalmaktadır ve bunu doğrudan son kullanıcıya yansıtmak durumundadır.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow