hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Tek eser, tek gece

    Tek eser, tek gece
    expand

    Akaretler’deki Vision Art Platform’da 17 Ocak’ta tek gecelik özel bir sergi düzenlendi. Sanatçı Sefa Çakır’ın “HUY” isimli işi galerinin giriş katındaki duvarı tamamen kaplarken, geceye katılan davetli ve koleksiyonerler uzun uzun Çakır’ın işine bakarak kendi çıkarımlarını, hissettiklerini paylaştı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Beral Madra’nın Sefa Çakır’ın işi üzerinden kaleme aldığı özel yazısında şu bölümler dikkat çekti:

    “Sefa Çakır’ın özel olarak, alışılmamış bir sunumla tek bir gece ve birkaç saat sergilenmek üzere üretilen HUY başlıklı kâğıt üstüne marker tekniğiyle yapılan siyah-beyaz çizgi resmi, ilk bakışta sürrealist bir anlatımda olmasına karşın, gravür benzeri ince işlenmiş bir çizgi resim olarak geleneksel resmin yarattığı o bildik-tanıdık etkiyi bırakabilir.

    Rönesans gravürlerinde, Albrecht Dürer, Vasari gibi ressamların gravürlerinde izlenen ve zaman içinde klasik resim sanatında yerleşik kompozisyonları çağrıştıran bir görüntünün etkisidir, bu. Çağlar boyunca toplumlara yeryüzü gerçekleri ve gökyüzü düşleri arasındaki ilişkilerin, büyük anlatıların yarattığı metaforları yansıtan bir görüntünün etkisidir, bu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tek eser, tek gece

    Resim, içerdiği düzen ve imgelerle üç aşamada bakmayı öneriyor. Resme alttan başlayarak bakıldığında bir grup insanın gökyüzüne doğru heyecanla ya da endişe ile baktığı, olağanüstü bir olaya tanık olduğu izleniyor. Bu bakış günümüzün beklenmedik olaylarında, savaş ve terör koşullarında hiç de yadırganamaz. İkinci aşamada bu bakışın sırrı açıklanıyor; bir kız çocuğu gökyüzünden aşağı doğru düşmektedir. Burada iki yorum geçerli olabilir: Çocuk, klasik resimlerde algılandığı gibi olası bir tanrının armağanıdır; ya da çocuk bir kaza, bir şiddet sonucu tehlikeli bir biçimde düşmektedir. Yerel ve küresel bağlamda “çocuk” olgusunda toplumların yaşadığı ikilemlerini düşününce bu imge de karşılığını buluyor. Bu anlatıya arka planda bir mekân kurgulanıyor; tarihsel geçmişi çağrıştıran sütunlu bir mimari, ki bu da klasik resimlerde var olan bir metafordur, burada bireysel ve toplumsal epistemolojideki “bellek” sorununa işaret ediyor.

    DİJİTAL ÜRETİMLE HESAPLAŞMA

    Sanat tarihindeki çizgi resimler günümüzde üretilen resimler için her zaman önemli bir altyapı oluşturur. Sefa Çakır’ın resimlerindeki geleneksel çizgi resim üretimi günümüzdeki görsel dilin içerdiği teknik ve dijital üretim ile bir hesaplaşmadır. Bilgisayar tekniklerinin ve dijital görsel dilin etkin olduğu sanat üretiminde çizimin, çizgi resmin nerede olduğunu sorguluyor Çakır, 2008’den günümüze ürettiği çocuk imgesinin çoğul örneklerini içeren çizgi resimlerinde. 2017’den günümüze ise çocuk imgeleri daha kalabalık kompozisyonlarda ve zaman-mekan ilişkisi içinde gösteriliyor. Kâğıt üstüne ve en sade biçimiyle çizgi resim hala dinamik bir görsel dil mi oluşturuyor? İnsan elinin ürettiği çizimin sürdürülmesinde nasıl bir yöntem uygulanmalı? Başka türden bir yapıt, -renkli resim ya da heykel için bir eskiz değil de -bağımsız bir üretim olarak çizgi-resim onun yapıtlarında bu üretimin günümüzdeki etkisi ve gücü hakkında bir güvence veriyor”

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow