hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ferhat Tunç'un "30 Yılın Ezgileri" albümüne büyük ilgi

    Ferhat Tunçun 30 Yılın Ezgileri albümüne büyük ilgi
    expand
    KAYNAKCNN TÜRK

    Sanatçı Ferhat Tunç, sanat hayatının 35. yılında yepyeni bir albümle dinleyicilerinin karşısına çıktı. "30 Yılın Ezgileri" adını taşıyan ve Royem Müzik etiketiyle çıkan albümde, insanların hafızasında yer edinmiş toplam 16 eser yer alıyor. Canlı konser performansından kayıt altına alınmış eserlerden oluşan ve dinleyiciye ulaştırılan albüme, şimdiden ilgi oldukça büyük.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sanatçının canlı konserlerinden elde edilmiş albümde orkestra elemanları olarak davulda Okan Çınar, bas gitarda Hüsamettin Küçük, elektro gitarda Deniz Bayrak, saksafon ve flütte Cafer İşleyen, klavyede Ramazan Şirin dikkat çekiyor. Orkestrada bağlamayı her zaman olduğu gibi sanatçının kendisi çalmış. Albümde sanatçının hafızalarda yer edinmiş Vuruldu, Yaşamak Direnmektir, Firari Sevdam, Gülvatan, Metin'e Ağıt ve Vaylar Beni ilk dikkati çeken eserler.

    Ferhat Tunçun 30 Yılın Ezgileri albümüne büyük ilgi

    Royem Müzik imzalı tanıtım yazısında "30 Yılın Ezgileri" albümünün sanatçının tanıklıkları ve yaşanmışlıklarının bir özeti olduğu belirtilerek şu bilgilere yer veriliyor:

    "Sanat hayatında otuz beş yılını geride bırakan Ferhat Tunç’un gerek kişisel, gerekse sanatsal yaşamı fırtınalar içinde, tanıklıklarla geçmiştir. Her koşulda demokrasi, barış, kardeşlik, insan hakları ısrarcısı ve aktivisti olan Tunç, bu otuz beş yıllık sanat hayatına 23 albüm, Türkiye ile dünyanın birçok ülkesinde gerçekleştirdiği yüzlerce konser, 'Zor zamanlar İnçe Şarkılar' adını taşıyan bir de kitap sığdırdı. Tunç, otuz beş yıllık sanat yaşamında özgürlük şarkılarını dilden dile dolaştıran bir koşucu oldu. Sanatçı olmanın başını kuma gömmek olmadığını bilenlerdendi ve her zaman gökyüzündeki mavinin ısrarcısı oldu. Tarihin ve zamanın iki seyri vardı. Ya içi boş bir hayatın pembeliklerinin içinde olmak ya da fırtınalı denizlerde umuda yelken açmak… O, tüm zorluklara karşın gökkuşağının altından geçerek umudun zarifliğine doğru yürüdü. Tarih şarkıydı, şiirdi, çığlıktı, umuttu, sesti. Tüm bunların sesi oldu ve o ses otuz üç yıldır en gür haliyle gökyüzüne doğru yükselişini sürdürmeye devam ediyor."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow