'Eskisi Gibi' belgeseli ilk kez izleyiciyle buluştu

KAYNAKBetül Memiş / Cnnturk.com

6 Şubat depremlerinde uzuvlarını kaybeden iki genç kızın iyileşme sürecini anlatan “Eskisi Gibi” belgeseli ilk kez izleyiciyle buluştu… Belgesel, depremin yıldönümünde umudu ve dayanışmayı kadrajına alarak aslında iki gencin, geçmiş ve bugün izahında unutmayı şiar edinmiş bizlere hatırlatma rotasında bir eşik / aralık sunuyor.

Haberin Devamı

"Ağıtla başlarız yaşamaya / Konuşmadan önce sövmeyi biliriz / Yarısı alkışsa sözlüğümüzün / Gerisi ilenç / Bizim kadar çabuk hangi desti dolar / Akar hangi böğet / En gergin tel biziz / Amma / Kaç Eyüp şaşkına döner sabrımızdan / … Bin duran uygarlık eskittik / ‘Göçtür göç’ü vuran davulumuz / Eskimemiştir…” Şair, yazar Gülten Akın’ın, (Yapı Kredi Yayınları) “Ağıtlar ve Türküler 1972-1983 / Toplu Şiirler II” adlı kitabından “Birinci Bölüm” şiiriydi tüm hafta us’umda salınan… Yaşamak mesaisi (insandan yana) gün geçtikçe daha da ağırlaşadursun şu cümlenin ağırlığıyla izninizle meramıma geçmek isterim: "Akşam olduğunda normalde evlerin ışıkları aydınlatırdı şehri; ama şimdi şantiyelerin ışıkları aydınlatıyor."

Yapımcı yönetmen Sibel Karakurt’un üstlendiği “Just Like Before / Eskisi Gibi” belgeselinin özneleri / anlatıcıları Aliye (19) ve Yaren (17)… Depremde kaybettikleriyle yeniden hayat bulan / bulmaya çalışan iki genç kız… Hem ailesi / yakınları / arkadaşları hem de uzuvlarını kaybedenlerden sadece ikisi… Bu cümleyi kuran, genç dimağına rağmen bir yıkımın / dönüşümün bizzat yaşayanı olduğu yerden net bir fotoğrafını çeke(bile)n: 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli iki depremden sonra ortaya çıkan ahval(imiz)de 11 ilde milyonlarca kişiyi etkileyen ve on binlerce kişinin ölümüne neden olan depremden geriye kalan kadim kent Hatay’a bakarak ifade eden / söyleyen Aliye…

Eskisi Gibi belgeseli ilk kez izleyiciyle buluştu

Haberin Devamı

6 Şubat 2023 depreminden iki yıl sonra, 5 Şubat 2025’te, Beyoğlu Sineması’nda dikize yattığımız belgesel “Eskisi Gibi”, depremin yıldönümünde umudu ve dayanışmayı kadrajına alarak aslında iki gencin, geçmiş ve bugün izahında unutmayı şiar edinmiş bizlere hatırlatma rotasında bir eşik / aralık sunuyor. Depremin ardından hayatta kalan ampute çocukların iyileşme süreçlerinin ve dayanışma hikayelerinin anlatıldığı 35 dakikalık belgeselin yönetmeni Karakurt'a göre, her şey "eskisi gibi güzel olacak" mı; yoksa her şey "eskisi gibi" kalacak mı?!

Çocuk İyilik Merkezi…

Adana’da yer alan Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Çocuk İyilik Merkezi’nde tedavi gören 12 çocuğun hayatına ve tedavi sürecine ışık tutan belgeselin merkezinde yer alan Aliye Dinç ve Yaren Çiftçi’nin birlikte çıktıkları iyileşme yolculuğu, izleyicilere iki ampute genç kızın dayanışma ve dostlukla nasıl güçlendiğini gösteriyor. Adana’da gerçekleşen rehabilitasyon ve psikoterapi seanslarının ardından, Aliye ve Yaren birlikte Hatay’a doğru bir yolculuğa çıkıyor. Yeniden inşa edilen Hatay’ın yeni yüzünü bu iki genç kızın rehberliğinde keşfederken, onların paylaştığı anılar, duygular ve kurdukları güçlü bağı; gerçek bir umut, azim ve hayata yeniden başlama hikayesini ekrana taşıyor belgesel.

Haberin Devamı

Eskisi Gibi belgeseli ilk kez izleyiciyle buluştu

“Ceska Cinayetleri” belgeseliyle uluslararası alanda dikkat çeken yapımcı-yönetmen Sibel Karakurt, iki genç kızın yaşadığı zorluklara ve depremde ampute olduktan sonra hayata tutunma çabalarına odaklandıklarını belirterek şöyle devam ediyor: "Bir taraftan tedavi süreçleri devam ediyor, diğer taraftan gündelik yaşamlarına devam ediyorlar. Bir yandan ağır kayıplar yaşadılar ve bunlarla baş etmeleri gerekiyor. Bu belgeseli yaparken dayanışmanın iyileştirici gücünü anlatmaya çalıştım. Onların hikayesi bir iyileşme hikayesi. Büyük trajedilerde maalesef ilk unutulanlar çocuklar ve gençler oluyor. Hem sivil toplum kuruluşlarının hem de kamunun bu anlamda daha büyük bir hazırlık yapması gerektiğini düşünüyorum, çünkü afetlerle her zaman karşılaşacağız."

Haberin Devamı

Depreme Adıyaman’da yakalanan Yaren Çiftçi, "Ben Hatay’a hiç gitmemiştim, belgesel sayesinde gitmiş oldum. Arkadaşım Aliye ile tanıştım. En büyük güzellik benim için bu oldu. Çocuk İyilik Merkezi bize çok yardımcı oldu. Onlar olmasa burada olamazdık. Hem psikolojik hem de protez açısından çok destek oldular. Onlara çok şey borçluyuz" derken; Aliye Dinç ise, yaklaşık 60 saat enkaz altında kaldığını ve gönüllülerin yardımıyla kurtarıldığını belirterek, "Çoğu kişi, yardım gelemediği için enkazdan kurtarılmadı. Bizim en büyük şansımız Çocuk İyilik Merkezi ile tanışmamız oldu. Küçük çocuklar var, onlar büyüdükçe protezlerinin değişmesi gerekiyor. Bağışlar arttıkça, onların protezleri daha sağlıklı, güvenilir ve kullanılabilir hale gelecek. Tedavi sürecimiz devam ediyor ve depremden etkilenen çok sayıda genç ve çocuğun desteğe ihtiyacı var" diyerek duygularını ifade ediyor.

Haberin Devamı

Eskisi Gibi belgeseli ilk kez izleyiciyle buluştu

Aliye ve Yaren’in arkadaşlıklarının başladığı Çocuk İyilik Merkezi, ABD’de yaşayan bir grup Türk doktorun kurduğu örnek bir dayanışma köprüsü sayesinde hayata geçiyor. Ampute çocuklar için protez tedavisi, fiziksel rehabilitasyon, psikolojik rehberlik ve burs desteğinin tek çatı altında sağlandığı bütüncül bir merkez kurma hayaliyle yola çıkan doktorlara, onursal danışmanlığını Prof. Dr. Aziz Sancar’ın yürüttüğü Bridge to Türkiye Fund (BTF) ilk kampanya desteğini veriyor. Merkez bugün faaliyetlerine pek çok markanın, kurumun ve vakfın desteğiyle devam ediyor. Çocuk İyilik Merkezi’nde düzenlenen fizik tedavi ve psikoterapi seansları, çocukların protezlere uyum sağlamasına, sosyal bağlar kurarak duygusal iyilik hallerini artırmalarına olanak tanıyor. Ayrıca ailelerle dayanışmayı güçlendiren eğitici programları ve çocuklara sunduğu bireysel destek, bu iyileşme sürecinin en önemli motor gücü oluyor.