hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Organ naklinde tartışılacak karar

    Organ naklinde tartışılacak karar
    expand

    İngiltere'de organ nakliyle ilgili yasal prosedür değişiyor. Yeni çalışmaya göre, kişinin ya da ailesinin aksine kararı olmadıkça, ölen herkesin organı nakil için alınabilecek.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İngiltere'de her yıl bin kişi organ nakli beklerken hayatını kaybederken, 8 bin kişi ise hala organ bekliyor.
     
    Organ bağışının son derece düşük olduğu İngiltere'de her bir milyon kişiden sadece 15'i organlarını bağışlıyor.
     
    Bu oranların düşük olma sebebi ise yasal zorunluluklar.
     
    İngiltere Başbakanı Gordon Brown, organ bağışını zorlaştıran yasal prosedürün değiştirilmesi için harekete geçti.
     
    Brown hükümeti, organ naklinde ihtiyacın karşılanması amacıyla ölen kişinin organını alabilmek için kendisinin veya ailesinin "onayını" zorunlu olmaktan çıkarmaya hazırlanıyor.
     
    İngiltere'de şu anda yürürlükte olan sistem Türkiye'dekiyle aynı. Yani organ bağışı için ölen kişinin ya da ailesinin iznini almak  zorunlu.
     
    İngiltere bu zorunlluğu yeni sistemle ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
     
    Buna göre, ölen kişinin ya da ailesinin aksine bir hukuki kararı olmadıkça, "organ nakline rıza gösterdikleri" varsayılarak, organlar alınabilecek.
     
    Bu sistemin dışında kalmak isteyenlerin, organ bağışı yapmayacaklarına ilişkin yazılı bir karar alması gerekecek.
     
    Sunday Telegraph gazetesi için bir makale kaleme alan Başbakan Gordon Brown, konuyla bizzat ilgilendiğini açıkladı.
     
    Brown, otomatik olarak organ nakline onay veren uygulamayı  bu yıl içinde hayata geçirmeye kararlı.
     
    Ancak bazı sivil toplum kuruluşları, projeye karşı çıkıyor. Bu uygulamayla kişinin kendi bedeni üzerindeki haklarının devlet tarafından ihlal edildiği savunuluyor.
     
    Organ naklinde umut yaratan gelişme
     
    Bu arada Amerikalı biliminsanları, ölü farelerden alınan kalpleri, laboratuvar ortamında nakledilen kalp hücreleri yardımıyla yeniden çalıştırmayı başardı.
     
    Minnesota Üniversitesi'nden Dr. Doris Taylor, bu deneyin başarısının, bedene uyum sağlayacak organlar üretilmesi çalışmaları için umut verici olduğunu söyledi.
     
    "Nature Medicine" dergisinde yayınlanan araştırmanın, hastalara nakledilmek üzere kök hücrelerden organ üretilmesi çalışmaları için yeni bir açılım olacağı belirtiliyor.
     
    Araştırmayı yöneten Taylor ve ekibi, ölü farelerin kalplerinden, varolan tüm hücreleri temel kolajen yapıyı bozmadan "yıkadılar".
     
    Geride kalanjelatin benzeri temel yapıya, yeni doğmuş farelerin kalp hücrelerini enjekte eden uzmanlar, bu karışımı besleyici bir solüsyonun içinde "gelişmeye" bıraktı.
     
    4 gün sonra, aşılanmış kalplerin "büzülme" hareketi yapmaya başladıkları gözlendi.
     
    Araştırmacıların, bu büzülmeleri koordine etmek için bir kalp pili kullandıkları, 8 gün sonra kalplerin "pompalama" işlemi yapmaya başladıkları belirtildi.
     
    Taylor, aldıkları organlardan tüm hücreleri "yıkayarak" ayıkladıklarını, sonuçta ellerinde "hayalet bir doku" kaldığını söyledi.
     
    Bu yapı iskeletinin, "kolajen, fibronektin ve laminin" içerdiği belirtildi.
     
    Bu "iskeletleri" yeniden çalıştırabilmek içinse, daha iyi işlev göreceği düşünülen henüz olgunlaşmamış hücrelerin kullanıldığı kaydedildi.
     
    Geçen ay bir İngiliz araştırma ekibi, kök hücrelerden, bir kalp yaması için kullanılabilecek olgun, "atan" kalp hücreleri üretmeyi başardıklarını açıklamıştı.
     
    Minnesota'daki araştırmacıların, yeni bir yaklaşım benimsedikleri belirtiliyor.
     
    Ekibin lideri Taylor, "doğanın, en mükemmel yapı iskelesini ürettiğini farkettiklerini" belirterek, laboratuvar ortamında doğaya gerekli malzemeleri sağlayıp yolundan çekilmenin mümkün olup olmadığını denediklerini kaydetti.
     
    Uzmanların, gelecek aşamalarda bir domuz ya da kadavradan alınmış "yapı iskeletine" kök hücreler enjekte ederek işlev gören organlar üretmeyi amaçladıkları belirtiliyor.
     
    Araştırma ekibinin, deneyi fare ve domuz kalpleri üzerinde uyguladıkları ancak yalnızca farelerde başarıya ulaştıkları ifade edildi.
     
    Başlangıç olarak tanımlanan bu araştırmanın, bir donör kalbin "iskeletinde" kök hücrelerin gelişebileceğini gösterdiği ve bu nedenle çok önemli bir adım olduğu kaydediliyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow