SON DAKİKA! İsrail çağrı cihazı patlaması ile Hizbullah'ı hedef aldı! Lübnan çağrı cihazları saldırısında son durum ne?
Dün akşam saatlerinde Lübnan’dan gelen son dakika haberi dünyanın bir numaralı gündem maddesi oldu. Hizbullah mensuplarına ait çağrı cihazlarının bomba gibi patlaması, gözlerin İsrail’e çevrilmesine neden oldu. Peki İsrail çağrı cihazlarına nasıl sızdı? Lübnan’daki Hizbullah mensuplarının çağrı cihazlarına bomba mı yerleştirdi? İşte dünyanın en büyük siber saldırı örneklerinden biri olan İsrail’in bu saldırısı bölgedeki dengeleri nasıl değiştirecek? İşte detaylar….
Lübnan'da Hizbullah unsurlarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşandı.
Sağlık Bakanlığı, ülke genelinde Hizbullah unsurlarının kullandığı çağrı cihazlarının patlatılması sonucu 2'si çocuk 12 kişinin hayatını kaybettiğini, 200 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralandığını açıkladı.
İsrail’den konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.
Lübnan'da telsizlerin patlatılması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 14'e yükseldi, yaralıların sayısı 450'yi aştı. Telsizlerin İsrail istihbaratı tarafından önceden tuzaklandığı iddia edildi. BM Güvenlik Konseyi'nin Lübnan'daki gelişmeleri ele almak üzere cuma günü acil oturumla toplanacağı açıklandı.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkenin farklı noktalarında telsizlerin infilak ettirilmesi sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 14'e yükseldiği, yaralı sayısının 450'yi aştığı bildirildi.
BMGK, cuma günü acil toplanacak
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) dönem başkanı Slovenya'nın BM Daimi Temsilcisi Samuel Zbogar yaptığı açıklamada, 15 üyeli konseyin Lübnan'da Hizbullah'ı hedef alan patlamalar nedeniyle cuma günü acil toplanacağını ifade etti. Zbogar yoplantının Arap ülkeleri adına Cezayir tarafından talep edildiğini belirtti.
Telsizlerin Japon menşeili olduğu iddiası
Lübnan'da bugün çok sayıda telsizin aynı anda patlatılmasının ardından sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda, telsizlerin Japonya merkezli "ICOM" marka olduğu öne sürüldü. ICOM şirketinin henüz patlamalara yönelik bir açıklama yapmadı.
Telsizlerin İsrail istihbaratı tarafından önceden tuzaklandığı iddia edildi
ABD'li haber sitesi Axios'un konuyla ilgili iki kaynağa dayandırdığı haberinde, patlatılan telsizlerin İsrail istihbarat servisleri tarafından önceden tuzaklanarak Hizbullah'a teslim edildiğini belirtti. Söz konusu telsizlerin, İsrail ile muhtemel bir savaşta kullanılacak acil iletişim sisteminin bir parçası olduğu ifade edildi. Telsizlerin sadece İsrail'le savaş sırasında kullanılması amacıyla üretildiği ve çok sayıda telsizin Hizbullah depolarında saklandığı aktarıldı. Ayrıca İsrail'in çağrı cihazı saldırısının ardından telsizlere yönelik saldırıdaki amacının, Hizbullah saflarında korkuyu artırmak, liderlerine İsrail ile çatışmaya ilişkin politikasını değiştirmeleri yönünde baskı yapmak olduğu öne sürüldü.
İkinci saldırı kararının, Hizbullah'ın ilk saldırıya (çağrı cihazı patlamaları) ilişkin soruşturmasının, telsizlerdeki güvenlik açığını ortaya çıkaracağı değerlendirmesiyle alındığı da iddia edildi.
Öte yandan Lübnan'da dün gerçekleştirilen ve 12 kişinin öldüğü, en az 2 bin 750 kişinin yaralandığı çağrı cihazı patlamalarından İsrail sorumlu tutulmuştu. Hizbullah'tan telsizlerin patlatılmasına yönelik ise henüz bir açıklama gelmedi.
Fransız hava yolu şirketi Air France, Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatılmasının ardından bölgedeki güvenlik durumu nedeniyle Lübnan ve İsrail'e olan uçuşlarını yarına kadar askıya aldığını açıkladı.
BM Genel Sekreteri, Lübnan ve Suriye'deki olayların ardından alarma geçtiklerini belirterek, tüm taraflara gerginliğin yayılmasını engellemek için itidal çağrısında bulundu.
Lübnan Haber Ajansı : Lübnan genelindeki telsiz patlamalarında ilk belirlemelere göre en az 3 kişi öldü, onlarca yaralı var
Lübnan'da Hizbullah’a ait iletişim cihazları yine patlatıldı. Yeni saldırıda telsizlerin hedef alındığı, 3 kişinin hayatını kaybettiği aktarılıyor. Patlamalardan en az biri, Hizbullah'ın bir önceki gün ülke genelinde binlerce çağrı cihazının patlaması sonucu hayatını kaybedenler için düzenlediği cenaze töreninin yakınında gerçekleştiği belirtiliyor. İddialara göre, telsizler de tıpkı çağrı cihazları gibi yaklaşık 5 ay önce alındı.
İki patlamaya tanık olduğunu söyleyen Al Jazeera muhabiri Ali Hashem, “Tam arkamızda bir araba patladı. Aynı anda başka bir yerde de bir patlama oldu. Şu anda caddenin ortasındayım. Birçok ambulans var, her yerde kaos hakim.” açıklamalarını yaptı.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatıldığı saldırının, başta ABD olmak üzere İsrail'i destekleyen Batılı ülkelerin "utancı" olduğunu söyledi.
İran devlet televizyonuna göre, Pezeşkiyan, başkent Tahran'da düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısında konuştu.
Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatıldığı ve Lübnanlı yetkililerin İsrail’i sorumlu tuttuğu saldırıya ilişkin Pezeşkiyan, "Bu olay, Batılı ülkeler ve Amerikalıların (Gazze ve Lübnan'da) ateşkes istediklerini iddia etseler de aslında Siyonist rejimin (İsrail) suçlarına ve kör suikastlarına tam destek verdiklerini bir kez daha ortaya koymuştur." dedi.
Eylemi "insanlık dışı hedeflerine ulaşmak için her şeyi yapmaya hazır olan başta ABD olmak üzere İsrail'i destekleyen Batılı ülkeler için utanç" olarak nitelendiren Pezeşkiyan, "İnsanlığın konforu ve refahı için üretilen araçların aynı fikirde olmayanlara karşı terör ve yıkım aracı olarak kullanılması insanlık dışı bir davranıştır." diye konuştu.
İsrail'in durdurulması gerektiğini vurgulayan Pezeşkiyan, "Siyonist rejimin ve destekçilerinin mazlum Filistinlilere ve İslam dünyasına karşı işlediği zulüm ve suçlar zincirini kırmanın çaresi, Müslümanların ve İslam ülkelerinin birlik ve beraberliğidir." ifadelerini kullandı.
Öte yandan, ülkenin batısındaki Kürdistan eyaletine 1979'daki devrim sonrasında, ülkenin ilk Sünni valisi olarak Areş Zerehten'in atandığını belirten Pezeşkiyan, "Sayın Zerehten'in ülkenin Sünni valisi seçilmesinin vahdet haftasına denk gelmesi ülkede birlik, beraberlik ve uyumun güçlendirilmesi için çok değerli bir fırsattır." değerlendirmesinde bulundu.
BM: Lübnan ve Suriye'de eş zamanlı çağrı cihazı patlamaları şok edici ve bu patlamaların siviller üzerindeki etkileri kabul edilemez
Lübnan Hizbullah'ı, İsrail topçu mevzilerine roketlerle saldırdığını duyurdu. Söz konusu duyuru, çağrı cihazı patlamalarından bu yana Hizbullah'ın İsrail'e yönelik ilk saldırısı anlamına geliyor.
CNN International’dan Christiane Amanpour'a konuşan Lübnanlı gazeteci Kim Ghattas Hizbullah’ın, örgüt üyelerinin suikasta kurban gitmesini önlemek amacıyla “düşük teknolojiye geçtiğini” söyledi.
Hizbullah mensuplarına “iPhone'larını atmaları, interneti kapatmaları ve CCTV'lerini fişten çekmeleri talimatı” verildiğini söyledi..
İsrail'in neden böyle bir saldırı düzenlemiş olabileceği sorulduğunda, Ghattas iki temel ihtimal olduğunu dile getirdi. Bunlardan ilki İsrail'in, Hizbullah hakkında her şeyi bildiğini göstermeye çalışması olabilir. İkincisi ise İsrail'in Lübnan'a karşı geniş çaplı bir operasyonunun başlangıcı olabilir.
Euronews'te yer alan habere göre ise Hizbullah lideri Hasan Nasrallah Şubat ayında yaptığı bir konuşmada, “Size söylüyorum, elinizdeki, eşinizin elindeki ve çocuklarınızın elindeki telefon bir ajan. Basit bir ajan da değil, ölümcül bir ajan. Belirli ve doğru bilgiler sağlayan ölümcül bir ajan. Dolayısıyla bu durumla yüzleşirken büyük bir ciddiyet gerekiyor,” diyerek uyarıda bulunmuştu.
(Fotoğraf: Temsili)
Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, Beyrut'ta yaptığı basın toplantısında, olayla ilgili son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çağrı cihazlarının patlatılması sonucu ölenlerin sayısının 12'ye çıktığını ve ikisinin çocuk olduğunu, yaralı sayısının ise 2 bin 750 ile 2 bin 800 arasında olduğunu belirten Ebyad, yaralı sayısının tam tespit edilememesinin bazı kişilerin farklı sağlık kurumlarına başvurmasından kaynaklandığını kaydetti.
Ağır yaralı sayısının 300 civarında olduğunu ve yoğun bakımlarda tedavilerinin sürdüğünü aktaran Ebyad, patlamaların ardından hastanelere getirilen yaralılardan 460 kişinin ameliyat edildiğini, bunların çoğunluğunun göz ve yüz bölgelerinden yaralandığını belirtti.
Lübnan Sağlık Bakanı Ebyad, "İsrail gibi düşman bir ülkeden her an bir saldırı bekledikleri" için, sağlık açısından tüm hazırlıkları ve tedarikleri tamamlama yönünde daha önce adımlar attıklarının altını çizdi.
İsrail, Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatılmasının ardından Hizbullah'tan gelebilecek olası bir saldırı için askeri hazırlık yapıyor.
Yediot Ahronot gazetesine göre, İsrail ordusu, Hizbullah'ın vereceği karşılığa hazırlanıyor.
İsrail savunma ve güvenlik birimlerinin ülkenin kuzey sınırındaki durumu değerlendirmek için incelemelerde bulunduğu belirtilen haberde, şu ifadelere yer verildi:
"İsrail saldırının sorumluluğunu üstlenmemiş olsa da yetkililer Hizbullah'ın muhtemelen karşılık vereceğine inanırken, İsrailli yöneticiler herhangi bir saldırıya güçlü bir karşılık vereceği tehdidinde bulundu."
İsrail'den Hizbullah hedeflerine saldırı
Öte yandan İsrail ordusu, dün gece Hizbullah hedeflerine saldırı düzenlediğini duyurdu.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki Mecdel Silm bölgesinde Hizbullah'a ait olduğu ve içinde Hizbullah mensuplarının bulunduğu bir binaya hava saldırısı düzenlendiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca İsrail savaş uçaklarının 5 farklı bölgede Hizbullah'a ait binaları vurduğu kaydedildi.
Lübnan Halk Sağlığı Bakanı Firas Abiad, dün akşam geç saatlerde Al-Rasoul Al-Aazam, Al-Zahraa, Amerikan Üniversitesi ve Lübnan Amerikan Üniversitesi-Rizk hastanelerini ziyaret etti ve saldırıda yaralananlar hakkında bilgi aldı. Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yaralıların çoğunun gözlerinden ameliyat olduğu açıklandı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Halk Sağlığı Bakanı Firas Abiad, Al-Rasoul Al-Aazam, Al-Zahraa, Amerikan Üniversitesi ve Lübnan Amerikan Üniversitesi-Rizk hastanelerini gezerek kablosuz cihaz patlamasında yaralananların durumlarını ve hastanelerin tedavi için hazır olup olmadıklarını inceledi. Bakan Abiad, hastanelerde yaralılara hızlı ve etkili tedavi sağlama konusunda büyük bir kararlılık gördüğünü belirterek, ameliyat ekiplerinin çoğu gözlere yönelik olmak üzere neredeyse kesintisiz operasyonlar gerçekleştirdiğini, aynı zamanda Beyrut ve güney banliyölerindeki hastanelerin ameliyathaneler, yoğun bakım ya da normal ve acil servislerdeki yataklarda bulunan yaralılarla dolu olduğunu kaydetti. Bu doğrultuda Bakan Abiad, Halk Sağlığı Bakanlığı'nın, Bakanlığın Sağlık Acil Durum Merkezi ile hastaneler arasında koordinasyon sağlayarak yaralıları başkent ve güney banliyösü dışındaki bölgelerdeki hastanelere yönlendirmeye başladığını açıkladı. Bu durum, yaralılarını taşıyan vatandaşların, yaralıların uygun şekilde dağıtılması ve mümkün olan en kısa sürede tedavilerinin sağlanması için izlenen talimatlara ve prosedürlere yanıt vermelerini gerektirmektedir” denildi.
İran Kızılayı Genel Başkanı Pir Hüseyin Kolivend, Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki hastanelerde, çağrı cihazı patlamalarının ardından yaralananları ziyaret etti. İran Kızılayı’ndan yapılan açıklamada, “Ülkemiz Kızılayı Genel Başkanı Lübnan'daki terör olayında yaralıları ziyaret etti, yaralı ve ağır yaralıların İran'a nakli için gerekli düzenlemeleri ve ön tedbirleri aldı” denildi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasser Kanaani, Lübnan’daki saldırının bir ‘toplu katliam örneği’ olduğunu, tüm ahlaki ve insani ilkelere aykırı olduğunu belirterek, “Siyonist rejimin, iletişim sistemlerini havaya uçurarak Lübnan vatandaşlarını hedef alan terör eylemi, toplu katliam örneği olarak gösterilebilir. Lübnan'daki terör operasyonları, Siyonist rejim ve paralı ajanlarının ortak operasyonlarının bir devamı olarak gerçekleştirilmiştir ve tüm ahlaki ve insani ilkelere, uluslararası hukuka, özellikle de uluslararası insancıl hukuka aykırıdır ve uluslararası cezai kovuşturmayı, yargılamayı ve cezalandırmayı hak etmektedir” dedi.
SALDIRIDA İRAN BÜYÜKELÇİSİ DE YARALANDI
İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, saldırıda yaralanan İran’ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani’nin eşini arayarak geçmiş olsun diledi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, İran İslam Cumhuriyeti'nin Lübnan Büyükelçisi'nin eşiyle yaptığı telefon görüşmesinde tedavisinin son durumu hakkında bilgi aldı ve sağlığı ve acil şifası için Allah'a dua etti. Dışişleri Bakanı, ülkemizin büyükelçisini ve ihtiyaç duyulması halinde diğer yaralıları derhal nakletmeye hazır olduğunu açıkladı. Büyükelçimizin eşi, Dışişleri Bakanına telefon için teşekkür ederken, Sayın Amani'nin genel durumunun iyi olduğunu açıkladı” denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan'da düzenlenen saldırıyla ilgili üzüntülerini ifade etti, saldırıda yaşamını yitirenlere rahmet, yaralananlara acil şifa dileğinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, İsrail'in çatışmaları bölgeye yayma çabalarının son derece tehlikeli olduğunu, İsrail saldırganlığını durdurmak için gayretlerin devam edeceğini söyledi.
Lübnan'da 9 kişinin ölümüne binlerce kişinin de yaralanmasına neden olan çağrı cihazlarının eş zamanlı olarak patlaması olayı, İsrail basınında da geniş yankı buldu. “Kırmızı düğme operasyonu (red button operation)” vurgusu yapılan bir analizde, Hizbullah’ın zayıflığının ortaya çıktığı ve örgüt liderlerinin küçük düşürüldüğü belirtilerek, son 11 aydakinden daha farklı bir yanıt verme ihtimali olduğuna dikkat çekildi.
Lübnan'daki çağrı cihazlarının patlaması olayı, İsrail basınında da manşetlerde yer aldı.
Haaretz Gazetesi’nden Amos Harel’in kaleme aldığı analizde, “İsrail tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen binlerce çağrı cihazına yapılan eş zamanlı saldırıyla Hizbullah’ın zayıflığı ortaya çıktı ve liderleri küçük düşürüldü” ifadeleri yer aldı.
Söz konusu yazıda İsrail’in saldırıyı doğrudan üstlenmediği, Hizbullah’ın ise misilleme tehdidinde bulunduğu vurgulandı.
Son 11 ay içinde bu tür olaylarla karşılaştığında, Hizbullah’ın durumu kontrolden çıkarmayan ölçülü bir yanıt arayışında olduğu ancak bu sefer aynı şekilde hareket edeceğinden emin olmanın mümkün olmadığı belirtilerek, “Bu Orta Doğu'da sessizce sona erecek türden bir olay değil.” yorumunda bulunuldu.
Görünüşe göre birilerinin Hizbullah’ın iletişim ağına sızdığını ve uzaktan kontrollü patlayıcılar yerleştirdiğini yazan Harel, “Siber savaş ve sabotaj dünyasında, bu tür bir operasyon "kırmızı düğme" operasyonu olarak bilinir; önceden hazırlanıp gerektiğinde düşmanı tamamen şaşırtacak şekilde devreye sokulan bir operasyondur.” notunu düştü.
İsrail’in siber saldırısı, akıllara “Cep telefonları da patlatılabilir mi?” sorusunu getirdi. ‘Etik Hacker’ Tamer Şahin’e göre bu mümkün ancak büyük bir patlama yaratmaz:
“Elektro manyetik sinyallerle cihazları bozma, bazen de patlamaya neden olabilecek şekilde manipüle etme durumu var. Gizli servisler özel yazılımlar geliştirirken, güvenlik araştırmacıları da cep telefonu ve bilgisayardaki açıkları bulup, bunları silah haline getiriyor. Zararlı yazılımlar cihazın bilgisayarın bataryasına yerleştirilerek, cihazı patlatabiliyor. Teoride cep telefonu da patlatılabilir ancak düşük amperinden ötürü çok büyük patlama olmaz.”
(Milliyet-Eren Koca)
Yerel basında yer alan haberlere göre Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, çağrı cihazı patlamalarıyla ilgili yarın saat 17.00’de bir konuşma yapacak.
Al-Monitor’a konuşan istihbarat kaynakları, başlangıçtaki planın stratejik üstünlük sağlamak için topyekûn bir savaş çıkması halinde cihazları havaya uçurma olduğunu ancak Hizbullah’ın şüphelenmeye başlaması nedeniyle operasyonun erken düzenlendiğini iddia etti.
The New York Times’ın (NYT) kaynaklarından edindiği bilgilere göre, İran’ın Beyrut Büyükelçisi Mojtaba Amini, dünkü çağrı cihazı patlamaları nedeniyle bir gözünü kaybetti, diğer gözünden de ağır yaralandı. İran büyükelçiliği ise "(büyükelçinin) görme yetisi hakkında çıkan söylentiler asılsız" diyerek iddiayı yalanladı.
Gazetenin edindiği bilgilere göre çağrı cihazları patlamadan önce yaklaşık 10 saniye boyunca uyarı sesi çıkardı ve bu durum da gelen mesajı kontrol etmek için cihazları yüze daha yakın tutmalarına neden oldu.
Hizbullah, üyelerinin iletişim için büyük ölçüde çağrı cihazlarına bağımlı.
Çağrı cihazı (pager) olarak anılan iletişim araçları, sesli mesaj veya sms alma özelliklerine sahip olabiliyor.
Cep telefonları, İsrail'in Hamas bomba uzmanı Yahya Ayyaş'ı 1996'da öldürmesinin gösterdiği gibi güvenilir bulunmadığından örgüt tarafından çoktan terk edildi.
Ancak bir Hizbullah görevlisi, AP haber ajansına çağrı cihazlarının grubun daha önce kullanmadığı yeni bir marka olduğunu söyledi.
Hizbullah'ın sıkı güvenlik önlemleriyle övünden bir örgüt olduğunu aktaran pek çok yorumcu Salı günkü saldırının ölçeği karşısında şaşkınlıklarını dile getirdi.
Patlamaların çağrı cihazı pillerinin aşırı ısınmasına bağlı yaşanmış olabileceği öne sürüldü. Bu tip bir olay daha önce hiç yaşanmamıştı.
Ancak birçok uzman, patlama görüntülerinin pillerin aşırı ısınmasıyla uyuşmadığını söylüyor ve bu nedenle bunu olası görmüyor.
Bu uzmanlar çağrı cihazlarının üretim veya tedariki sırasında tahrif edilmiş olması dahil bir tür tedarik zinciri saldırısının daha olası olduğunu söylüyorlar.
Tedarik zinciri saldırıları, siber güvenlik dünyasında giderek artan bir endişe kaynağı haline geldi. Son zamanlarda saldırganların ürünler henüz geliştirilirken onlara erişim sağladığı birçok önemli olay yaşandı.
Ancak bu saldırılar genellikle yazılımla sınırlı. Tedarik zincirindeki donanım saldırıları, cihazlarla doğrudan teması gerektirdiği için çok daha nadir görülüyor.
Eğer bu bir tedarik zinciri saldırısı olsaydı, çağrı cihazlarına gizli bir şekilde müdahale etmek için büyük bir operasyon yapılması gerekirdi.
İsminin açıklanmasını istemeyen İngiliz Ordusu'nda eski bir mühimmat uzmanı BBC'ye, cihazların her birine 10 ila 20 gram askeri sınıf yüksek patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini ve bunların sahte elektronik bileşenlerin içine gizlenmiş olabileceğini söyledi.
Uzman, bunun alfanümerik kısa mesaj adı verilen bir sinyalle etkinleştirilmiş olabileceğini belirtti.
Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi, Lübnan'da çok sayıdaki Hizbullah mensubunun üzerinde infilak ettirilen çağrı cihazlarını kendisinin üretmediğini açıklayarak, marka lisansı verdikleri "BAC" isimli firmayı işaret etti.
Gold Apollo şirketi tarafından yapılan yazılı açıklamada, "AR924" modeli çağrı cihazlarının üretiminde herhangi bir yetkilerinin olmadığı ifade edildi.
"Biz sadece marka yetkisi veriyoruz ve bu ürünün tasarımında veya üretiminde hiçbir dahlimiz yok." ifadeleri yer alan açıklamada bu cihazların üretiminin yalnızca marka lisansı kullanma yetkisi verdikleri "BAC" isimli şirkete ait olduğu belirtildi.
Tayvan basınında yer alan haberlere göre de Gold Apollo Yöneticisi Hsu Ching Kuang, düzenlediği basın toplantısında, bu cihazların Tayvan'da değil, yurt dışında üretildiğini anlattı.
Hsu, toplantıda, "BAC" şirketinin açılımı ya da merkezi hakkında detay vermekten kaçındı.
Patlamaların ardından Lübnanlı sosyal medya kullanıcılarının dolaşıma soktuğu görsellerde yer alan hasar görmüş çağrı cihazlarının marka ve modelinin "Gold Apollo Rugged Pager AR924" olduğu görülmüştü.
ABD'li New York Times gazetesine göre Lübnan genelinde binlerce kişinin yaralanmasına yol açan operasyon, İsrail istihbarat servisi Mossad ile İsrail ordusunun ortak operasyonuydu. Gazete operasyon hakkında bilgi sahibi Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, İsrail'in Lübnan'a ithal edilen Tayvan yapımı çağrı cihazlarına patlayıcı madde yerleştirdiğini öne sürdü. NYT'nin iddiasına göre İsrail, Gold Apollo'dan sipariş ettiği ve Hizbullah'a gönderilmesi planlanan çağrı cihazlarının içine patlayıcılar ve uzaktan tetiklenebilen anahtarlar yerleştirdi.
Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatılmasının ardından Hizbullah, 10 mensubunun daha öldüğünü duyurdu.
Hizbullah, sosyal paylaşım platformu Telegram üzerinden konuya ilişkin bir dizi açıklama yaptı.
Açıklamalarda, 10 Hizbullah üyesinin daha yaşamını yitirdiği ifade edilirken, ölenlerin isimleri ve doğum tarihleri şu şekilde sıralandı:
Necib Abdulhuseyn Aladdin “Ali Mazlum” (1991), Hasan Muhammed Yasin “Yamin” (1986), Hüseyin Ahmed Menteş “Salah” (1994), Muhammed Zekeriya Abbas “Haydara” (1986), Abbas Bilal Munim "Mirza Mehdi" (1996), Muhammed Mehdi Ali Ammar “Zülfikar” (1985), Hüseyin Ali Aladdin “Zekeriya” (1989), Hüseyin Eyyub Fakih “Bakır” (1988), Abbas Fadl Yasin “Ebulfadl” (1993) ve Mehdi Abbas Semhat “Cevad Matuk” (1995).
Patlamalar, Salı öğleden sonra yerel saatle 15:45 civarında Beyrut'un güneyi ve Lübnan'ın diğer birkaç bölgesinde başladı. Olaylara tanık olanların aktardığında göre insanların ceplerinden dumanlar çıktıktan kısa süre sonra, havai fişek ve silah sesine benzeyen küçük patlamalar duyuldu. Kısa sürede Lübnan genelinde hastanelere akın oldu ve tanıkların aktardıklarına göre izdiham yaşandı.
Canlı Anlatım Özeti
- ÖLÜ SAYISI 14'E YÜKSELDİ
- LÜBNAN VE İSRAİL'E UÇUŞLAR ASKIYA ALINDI
- BM'DEN İTİDAL ÇAĞRISI
- EN AZ 3 KİŞİ ÖLDÜ
- LÜBNAN'DA İKİNCİ KEZ SİBER SALDIRI
- İRAN'DAN ABD'YE SUÇLAMA
- BM: ŞOK EDİCİ, SİVİLLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ KABUL EDİLEMEZ
- ÇAĞRI CİHAZI PATLAMALARINDAN SONRA HİZBULLAH'TAN İSRAİL'E İLK SALDIRI
- Hizbullah neden çağrı cihazlarını kullanıyor?
- Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatılması sonucu ölenlerin sayısı 12'ye çıktı
- İsrail, Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatılması sonrası Hizbullah'ın olası saldırısına hazırlanıyor
- Lübnan’da yaralıların çoğu gözlerinden ameliyat oluyor
- İran’dan Lübnan’daki saldırı için açıklama: Toplu katliam örneği̇
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Başbakanı ile görüştü
- İsrail gazetesinde 'siber saldırı' manşeti: KIRMIZI DÜĞME OPERASYONU
- ‘Cep telefonunu da bomba gibi patlatabilirler!’
- Hizbullah lideri Nasrallah, yarın konuşma yapacak
- "OPERASYON ERKENE ALINDI"
- Hizbullah mensupları üzerinde patlatılan çağrı cihazları mercek altında
- "İran'ın Lübnan Büyükelçisi bir gözünü kaybetti" iddiasına yalanlama
- İlk değil! İsrail'in 28 yıl önceki saldırısını akıllara getirdi
- Hizbullah neden bu cihazları kullanıyor?
- Cihazlar nasıl patladı?
- Gold Apollo, çağrı cihazlarını kendisinin üretmediğini açıklayıp BAC şirketini işaret etti
- Hizbullah 10 mensubunun daha öldüğünü açıkladı
- İŞTE O ÇAĞRI CİHAZININ ÖZELLİKLERİ
- ÇAĞRI CİHAZI SALDIRISINDA OLASI SENARYOLAR
- Patlamalar ne zaman ve nerede yaşandı?