Karabağ’dan son otobüs: Ermeniler bölgeyi boşalttı

Karabağ’daki ayrılıkçı sözde yönetimin kendini feshettiğini duyurmasının ardından, Bakü’nün güvenlik ve hak garantilerine rağmen bölgede kalmak istemeyen Ermenileri taşıyan son otobüs de Karabağ’dan ayrıldı. (Nerdun Hacıoğlu-Hürriyet)

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Azerbaycan’ın 19 Eylül’de gerçekleştirdiği terörle mücadele operasyonu sonucunda Karabağ’ın tamamında kontrolü sağlamasının ardından, bölgedeki Ermeni azınlık, Azerbaycan himayesinde yaşamak yerine Ermenistan’a göç etmeyi tercih etmişti. Son otobüsün 1 Ekim’de 15 yolcusuyla bölgeden ayrılarak Laçin koridoru üzerinden Ermenistan’a ulaşmasıyla Karabağ Ermenilerinin göçü tamamlanmış oldu.

ERİVAN ÇARPITIYOR

Azerbaycan’ın askeri harekât sonrasında Karabağ’da yaşayan sivil Ermeni halkına kucak açarak defalarca en üst düzeyde birlikte yaşamaya hazır olduklarını beyan etmesine rağmen 32 yıl devam eden savaşın etkisiyle iki halk arasında oluşan husumet göçü tetikledi. Karabağ Ermeni halkı Azerbaycan tarafından herhangi baskıyla karşılaşmadan kendi isteğiyle göç etmeyi tercih ederken, Ermenistan yönetiminin yaşanan trajediye “zoraki göç” tarifini yakıştırması yaşanan gerçekleri çarpıtıyor. Göçün tamamlanmasıyla ilgili açıklama yapan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Sözcüsü Nazeli Bagdasaryan, “Karabağ’dan göç süreci sona yaklaşıyor. Son zoraki mülteciler de Ermenistan topraklarına ulaştı. Yaklaşık 10 günde Karabağ’dan 100 bin 514 sivil anavatan Ermenistan’a göç etmiş oldu” dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

GERİ DÖNÜŞ OLABİLİR

2022’de ayrılıkçı yönetim tarafından Karabağ’da yapılan sayıma göre bölgede 120 bin Ermeni nüfus bulunduğu kayda geçmişti. Şimdiki toplu göç rakamları dikkate alındığında Karabağ bölgesinde yaklaşık 19 bin 500 kişi kalıyor. Azerbaycan ile Ermenistan arasında 5 Ekim’de İspanya’da yapılacak liderler buluşmasında iki ülke arasında kapsamlı barış anlaşması imzalanması sürecinin başlaması durumunda Ermenistan’a göç eden sivillerden bir bölümünün geri dönebileceği uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Paşinyan’ın 5 Ekim’de İspanya’nın Granada kentinde görüşmesi öngörülüyor.

AYRILIKÇILAR BİR SÜRE DAHA BÖLGEDE

Karabağ’dan Ermenistan’a göç büyük ölçüde tamamlanırken, Hankendi’ndeki eski ayrılıkçı Ermeni yönetimi bir süre daha burada bulunmaya devam edeceğini duyurdu. Ayrılıkçı eski yönetimin sözcüsü Artak Beglaryan, sözde başkan Samvel Şahramanyan’ın 200 kadar acil durum personeliyle Karabağ’da kalarak son bir günlük savaşta hayatını kaybeden 200 kadar askerle geçtiğimiz hafta yakıt deposu patlamasında vefat eden 170 kişinin naaşları bulunup Ermenistan’a nakledilene kadar görevlerini yürüteceklerini söyledi. Azerbaycan ile ayrılıkçı Karabağ yönetimi arasında yapılan görüşmelerde varılan anlaşmaya göre ayrılıkçı bölgenin varlığının 1 Ocak 2024 tarihinde tamamen sona ermiş olması gerekiyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

GUCCİ’NİN ERMENİ MANKENİ TERÖR ÖRGÜTÜNE KATILDI: KALAŞNİKOFLU POZ

Dünyaca ünlü moda markası Gucci’nin Ermeni mankeni Armine Harutyunyan (26), Azerbaycan’ın Karabağ’da başarıyla sonuçlandırdığı anti terör operasyonunun ardından Ermeni terör örgütü VoMa’ya katıldığını duyurdu. Örgütün kampında kalaşnikoflu eğitim görüntüleri paylaşılan Harutyunyan, verdiği röportajda Azerbaycan’a saldıracaklarını söyledi. Gucci, 2019 yılında marka yüzü olarak Armine Harutyunyan’ı podyuma çıkartmıştı. Kemikli burnu ve kalın kaşlarıyla gündem olan Armine Harutyunyan, güzellik algılarını yıkmış, hem tepki çekmiş hem de destek görmüştü.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Harutyunyan, Karabağ’ın Azerbaycan kontrolüne geçmesinin dönüm noktası olduğunu savunarak tehditler savurdu. WoMA’nın terör örgütü PKK ile bağlantıları olduğu belirtiliyor. Örgütün Azerbaycan’ın başarıyla gerçekleştirdiği ‘antiterör’ operasyonu sonrası silah bıraktırılan Ermeni çeteleri tekrar faal hâle getirmeyi, bölgede silahlı eylemler düzenleyerek Azerbaycan’ın otoritesini sarsmayı ve operasyon sonrası bölgede sağlanan barış ve istikrar sürecini baltalamayı amaçladığı öne sürülüyor.