hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Güncel ekonomi okumaları - 6

    18.04.2024 Perşembe | 11:53Son Güncelleme:

    Geride bıraktığımız 2023 yılının hemen tamamı ve içinde bulunduğumuz yılın ilk çeyreğinde ülkede hakim ana eko-politik trend ile gidişat; Seçim İklimi/Ekonomisi olarak ortaya çıkarmıştır. Üstelik, bu seyirin izlendiği dönem, yüksek enflasyon koşulları altında yaşanmış ve “sıkılaştırıcı-dezenflasyonist” duruş ve politikalara karşıt dinamiklere destek sağlamıştır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hafta başından beri açıklanan ve ortaya çıkan pek çok rakam-istatistik üzerinden ilgili okumaları yapmak; köklü tespitlere ulaşmak mümkün olacaktır:

    Mart ayı bütçe rakamları; ilk çeyrek için beşyüz milyarı aşan bir açığa işaret etmektedir. Bir önceki ayda ortaya çıkan bütçe açığına göre yaklaşık %40 oranında artış görülen Mart (seçim) ayında harcamalar artarken, gelirlerin düştüğü izleniyor. Faiz hariç Ocak-Mart bütçe giderlerinin, geçen yılın aynı dönemine kıyasla % 101 oranında artış kaydettiği hesaplanıyor. Personel giderleri kulvarındaki artışın ise %142 düzeylerine ulaştığı ortaya çıkıyor. Sadece Mart ayında Temsil ve Tanıtım kalemindeki harcamaların, önceki aya göre sekiz kat arttığı görülüyor. Böylece, yılın tümü için hedeflenen açık rakamının beşte birinin ilk çeyrekte gerçekleştiği anlaşılıyor. Her hangi bir ekonomik seyirde, “bütçe açığı” var ise; “sıkılaştırıcı duruş ve mali disiplin” vasatından söz edilemeyeceği açıktır!

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Merkez Bankası’ nın 2023 yılı için açıklanan 818.2 milyar liralık rekor düzeydeki zararının, büyük oranda KKM (Kur Korumalı Mevduat) enstrümanı kaynaklı olduğu değerlendirilmekte ve bu miktarın iki misline kadar artabilecek toplam yük bakiyesi bulunduğu hesaplanmaktadır. Ayrıca, KKM düşüş eğiliminde görülen duraklama da dikkat çekici bir gelişme olarak not edilmelidir. Merkez bankalarının her surette kar elde etmeleri mutlaka gereken bir teknik zorunluluk/şart olmamak gerekir. Genel tabloda, amaç ve hedeflerine ulaşma ehliyet ile performanslarına bakılır ki; 2023 yılında FED ve ECB de zarar yazmışlardır. Ancak, zarar durumu ortaya çıktığında, elde edilen/edilemeyen sonuçlar ile merkez bankasının rezerv kulvarındaki performans düzeyi, elbette ön plana çıkarılacaktır.

    Şubat aylarına ait Ticaret Satış Hacim Endeksi ve Ciro Endeksleri istatistiklerine bakıldığında, aylık ve yıllık bazda her kalemde artış kaydedildiği izlenmektedir. Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında yıllık artış % 85 oranını aşarken, perakende satış hacmindeki yıllık artış %25’ i geçmiştir. Seçim öncesinde ve gündemde tutulan kredi kartı sınırlamalarına yakalanmadan ihtiyaçlara bağlı talebin öne çekilmesi kaygusuyla perakende satışların (ve tüketici borçlarının) arttığı anlaşılmaktadır. Nitekim, Bankalar Birliği’nin güncellenmiş rakamlarına göre Şubat ayı itibarıyla bireysel kredi ve kredi kartı borcu devam edenlerin sayısının üç milyon sekizyüzbini aştığı belirlenmektedir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    TÜİK Şubat ayı işgücü istatistiklerine göre, işsizlik oranında 0.3 puanlık bir azalışla %9 oranının altına inilmiştir. 8.7 düzeyindeki bu manşet; süregelen sıkılaştırma politikalarından istihdamın etkilenmediği gibi bir izlenimi gündeme getirmektedir. Ancak, değerlendirmeler; geniş tanımlı işsizlik kategorisine taşındığında, geçen aya göre %4 oranında artış ve son bir yılda sekizyüzbini aşan yükselişle 9.6 milyon rakamına ulaştığına işaret etmektedir. Katma değer üretme potansiyeline sahip olup istihdama katkı sağlamayan atıl işgücündeki artışın, sadece son on yıl zarfında iki kat arttığı hesaplanmaktadır.

    Tarım-ÜFE istatistiklerinin Mart ayına ait manşetleri; yıllık olarak %62 düzeyinde artışı gösterirken, raftaki gıda enflasyonu daha yüksek oranda zamlanarak %71 kademesine ulaşmıştır. Gıda fiyatları rafta rekor kırarken, tarlada üreticinin zarar etmesi dengesizlik ile garabetinin devam ettiği izlenmektedir. Artan maliyetler paralelinde üreticinin sattığı ürünün parası erirken; tüketici sürekli zamlanan fiyatlarla gıdaya ulaşmak andacında sıkışıp kalmaktadır. OECD ülkelerinde gıda enflasyonu onbeş aydan bu yana gerilerken, ülkemizde altmışüç ay boyunca yükselişini sürdürmekte olup; OECD ortalamasının tam 13.4 katı fazlasına ulaşmıştır. Gıda kalemine yönelik ciddi düzenlemeler haricinde, enflasyonda kalıcı ve sürdürülebilir iyileşme ihtimali bulunmadığı, bir kere daha, ortaya çıkmaktadır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şubat ayına ilişkin İnşaat Maliyet Endeksi içeriğine bakıldığında; yıllık bazda %70 düzeyini aşan ilgili rakamın yıllık TÜFE manşetinin üzerinde kaldığı görülmektedir. Bina inşaatı aylık maliyet endeksinin; %3.28 oranında ortaya çıktığı bir tabloda, kentsel dönüşüm ve depreme karşı güçlendirme kulvarları bakımından güncellenmiş ve gerçekçi değerlendirmelere gerek bulunduğu anlaşılmaktadır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    TÜİK Şubat Dış Ticaret Endeksleri; ihracat ve ithalat kulvarlarına ait birim değer ve miktar endeksleri göz önüne alındığında, “ihracatta rekabetçi güç“ platformunda irtifa kaybettiğimizi göstermektedir. İhracat geliri elde etme bakımından, ancak “daha düşük fiyatla, daha fazla miktarda mal ihraç ederek” sonuç alabildiğimize işaret etmektedir. Türkiye’ nin, elli yıllık dışsatım modelini yeniden masaya yatırma ve köklü değerlendirmelere tutma ihtiyacına ilişkin yeni/ek bir sinyal karşımıza gelmektedir.

    Nihayet, TCMB tarafından açıklanan Ödemeler Dengesi verilerine göre, Şubat ayında cari işlemler hesabı 3.27 milyar dolar açık verildiği görülüyor. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının ise daha yüksek oranda 4.75 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği açıklanıyor. Cari rakamlarla birlikte Şubat itibarıyla yıllık cari açık rakamı 31.8 milyar dolara erişmiş oldu. Altın ve enerji hariç tutularak tanımlanan çekirdek denge kriterine bakıldığında; tablonun değiştiği ve 2.1 milyar dolarlık cari fazla manşetinin ortaya çıktığı hesaplanıyor. O halde, “yastık altı” dahil olmak üzere altın iştah ve tercihi ile enerji gereksinimi düşürülmeden, cari dengede kalıcı bir iyileşme sağlanamayacağı teşhisine yeni bir dayanak sağlandığı ifade edilebilir. Ayrıca, Doğrudan Yatırımlar kalemindeki net çıkış; Resmi Rezervler bakımından net azalış; Net Hata ve Noksan fasılında devam eden net azalış gelişmelerinin yakın takibe alınması gerektiğine işaret etmeliyiz.

    Geriden gelen istatistiklerin kıymet-i harbiyesi; elde edilen çıkarım ve doğru okumalar temelinde, geleceğe yönelik daha gerçekçi vaziyet edişleri formüle etme imkanlarını sunmasında aranmalıdır.