hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Trabzon'da "İran İslam Devrimi 46. yıl dönümü" resepsiyonu düzenlendi

    Trabzonda İran İslam Devrimi 46. yıl dönümü resepsiyonu düzenlendi
    expand

    - Trabzon Valisi Aziz Yıldırım:- "Aynı inancı paylaşan, kültürel anlamda birbirine yakın iki toplumuz. İran bizim vazgeçilmez komşumuzdur"- İran İslam Cumhuriyeti Trabzon Başkonsolosu Naser Mohebati:- "İran ve Türkiye'nin birçok alanda ortak noktaları var. Filistin meselesinde iki ülkenin dayanışması ve ortak dili açıkça ortaya koyması değerlidir"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    TRABZON (AA) - İran'ın Trabzon Başkonsolosluğunca "İran İslam Devrimi zaferinin 46. yıl dönümü" resepsiyonu organize edildi.

    Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Ortahisar ilçesindeki bir otelde düzenlenen programda, Türkiye ve İran arasındaki tarihi bağların önemine işaret etti.

    Türkiye-İran arasında 560 kilometrelik sınır bulunduğunu belirten Yıldırım, "Bu sıradan bir komşuluk değil. Aynı inancı paylaşan, kültürel anlamda birbirine yakın iki toplumuz. İran bizim vazgeçilmez komşumuzdur. Turizm, ticaret ve kültürel anlamda bizler için çok önemli bir ülkedir. Büyük devlet geleneğine sahip olan İran ile Türkiye'nin dostluğu kıymetlidir. 46'ncı kuruluş yıl dönümünüz kutlu olsun." dedi.

    Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Yüksel Gülay ise devrimin 46. yıl dönümünü kutlayarak, "Elbette birçok farklılığa ev sahipliği yapsak da güçlü inanç bağlarımız, kültürel zenginliklerimiz ve sağlam ekonomik ilişkelerimizle birbirimize sıkı sıkıya bağlıyız. Bizler sadece iki komşu ülke değil, aynı zamanda bölgesel barışın ve istikrarın teminatı olan iki güçlü devletiz." diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İran İslam Cumhuriyeti Trabzon Başkonsolosu Naser Mohebati de İran'ın Türkiye'ye her zaman iyi bir kardeş olarak baktığının altını çizerek, şunları kaydetti:

    "İran ve Türkiye'nin birçok alanda ortak noktaları var. Filistin meselesinde iki ülkenin dayanışması ve ortak dili açıkça ortaya koyması değerlidir. Bu dayanışma ile ortak dilin İslam dünyası ve bölge ülkeleri açısından pek çok faydasının olacağı şüphesizdir."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow