Tekirdağ'da insan hakları istişare toplantısı gerçekleştirildi
Tekirdağ'da insan hakları istişare toplantısı gerçekleştirildi
Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA) - TEKİRDAĞ'da düzenlenen İl İnsan Hakları İstişare toplantısında konuşan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ikinci başkanı Alişan Tiryaki, İnsan haklarıyla ilgili her alanda Batı'dan ihraç edilmeye çalışılan düşüncelerin dikkatle incelenmesi gerektiğini ifade etti. Tiryaki, "Mesela Suriyeli bir mülteci ile Ukraynalı bir mülteci batılı ilim adamlarının gözünde aynı gözükmüyor. Dolayısıyla yapılanlar ve yazılanlar arasındaki uyumun eksik olduğu yönünde bir kanaatimiz vardır" dedi.
Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde İl İnsan Hakları İstişaret toplantısı düzenlendi. Toplantıya Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ikinci Başkanı Ali Tiryaki, Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, kamu kurum ve kuruluş ile STK temsilcileri katıldı. Programda konuşan Av. Alişan Tiryaki, insan hakları konusunda Batı ülkelerinin görüşüne dikkat çekti.
'HERKES SÖZE İNSAN HAKLARI DİYE BAŞLIYOR'
Son 50 yılda herkesin 'insan hakları' kelimesini başa alarak söze başladığını ifade eden Tiryaki, "Son 50 yılda kullanılan en efsunlu kelime, insan hakları kavramıdır. Ezen de; ezilen de, zalim de; mazlum da, yöneten de; yönetilen de insan hakları diyerek söze başlıyor. Ama bu sözün tekrarı insan hakları ihlallerini ortadan kaldırmıyor. Ortada büyük bir paradoks var. Bu noktada ki yazarların, tarih ekseriyetinin işaret ettiği nokta şudur; İnsan haklarını konuşan, insan hakları ile yazan insanlar, bu alana kafa yoran insanlar insanı hak öznesi olarak görüyor mu? İnsana sırf insan olduğu için, onurunun yüksek olduğu için değer veriyor mu? Yoksa insan hakları kavramını araçsallaştırarak bir yerlere mi varmak istiyor? Dünya da belki de bu konuda ki en büyük sorunlardan biri olarak bu duruyor. Asla da bir çözümü olmadı" dedi.
'KENDİ MEDENİYETİMİZE VE KÖKLERİMİZE DÖNMELİYİZ'
İnsan haklarıyla ilgili her alanda Batı'dan ihraç edilmeye çalışılan düşüncelerin dikkatle incelenmesi gerektiğini ifade eden Tiryaki, "Mesela Suriyeli bir mülteci ile Ukraynalı bir mülteci batılı ilim adamlarının gözünde aynı gözükmüyor. Bunları çoğaltmak mümkün. Dolayısıyla yapılanlar ve yazılanlar arasındaki uyumun eksik olduğu yönünde bir kanaatimiz vardır. Biz kendi tarihimize kendi medeniyetimizde, eleştirilerin ötesine geçerek belki üniversitelerimiz bu konularda inisiyatif alarak büyük çalışmalara imza atmak durumundadırlar. Kendi medeniyetimize, kendi köklerimize dönerek insan haklarının ne durumda olduğunu kendi tarihimiz açısından söylüyorum, bunu önce bize, sonra da insanlığı idrakine sunmak gibi önemli görevleri vardır. Bu görev hepimize düşmektedir. Yani, Mevlana’yı, Yunus’u biz batıdan öğrenmek durumunda değiliz” diye konuştu.
Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım da tüm insanların, hiç bir ayrım gözetmeksizin sadece insan olmalarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunu söyleyerek, "Herkes cinsiyet, ırk renk, dili din, yaş düşünce farkı, toplumsal köken, zenginlik gibi farklar olmaksızın kanun önünce eşittirler. İnsan haklarının gücü herkese eşit davranılması ilkesinden gelir" dedi.(DHA)