Şırnak'ta Bulunan Bitki Türü literatüre kazandırıldı

- İlk kez 1972 yılında Irak'ın Erbil kentinde keşfedilen ve Latince ismi "cousinia mazu-shirinensis" olan bitki türü akademisyenlerce Uludere ilçesinin Şenoba beldesi mevkisindeki saha çalışmalarında tespit edilerek, "Erbilkızanı" ismiyle Türkiye'de de bilim dünyasına kazandırıldı- Siirt Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fidan:- "Türkiye için yeni bir kayıt olan bitkiyi 12 yıllık süre zarfında tanımlamış olmak mutluluk verici"
SİİRT (AA) - FECRİ BARLIK - Siirt Üniversitesi (SİÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fidan'ın bir grup akademisyenle yürüttüğü saha çalışmasında Şırnak'ın Uludere ilçesinin Şenoba beldesi mevkisinde tespit edilen bitki, "Erbilkızanı" ismiyle geçen yıl bilim dünyasına kazandırıldı.
Aynı zamanda Siirt Üniversitesi Botan Herbaryumu kurucusu da olan Prof. Dr. Fidan, tez danışmanı Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Armağan ile Şırnak'ta 2012'de doktora çalışması sırasında Türkiye'de "kızan dikeni" olarak bilinen bitki cinsinin bir türüne rastladı.
Fidan ve Armağan, hem o süreçte hem de farklı yıllarda tekrar buldukları bitkinin birey sayısının az olması nedeniyle gerekli çalışmaları yürütemedi.
Fidan ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Süleyman Mesut Pınar ve Doç. Dr. Hüseyin Eroğlu, 2018'de Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan "Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi" (UBENİS) kapsamında Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Şenoba beldesi mevkisindeki saha çalışmaları sırasında bitkinin büyük bir popülasyonuna rastladı.
Ekip, yaptıkları çalışmalar sonucu yeterli birey sayısına ulaşan bitkinin, ilk kez 1972'de Irak'ın Erbil kentinde keşfedilen ve Latince ismi "cousinia mazu-shirinensis" olan türüne ait olduğunu tespit etti.
İlk olarak Erbil'de keşfedilmesi dolayısıyla akademisyenlerce "Erbilkızanı" adıyla tanımlanan bitki, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tarım ve Doğa Dergisi'nde 2024'te yayımlanarak, Türkiye'de de bilim dünyasına kazandırıldı.
- "Bitkiyi uzun süren takip ve çalışmalar sonucu Türkiye florasına kazandırdık"
Prof. Dr. Mehmet Fidan, AA muhabirine, bitki çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan Türkiye'de keşfedilmeyi bekleyen birçok bitkinin bulunduğunu söyledi.
Erbilkızanı'na ilişkin çalışmalar hakkında bilgi veren Fidan, şunları kaydetti:
"Şırnak'ta doktora çalışmalarım sırasında tez danışmanım Prof. Dr. Metin Armağan ile bu bitkiden 3 birey bulduk. Yine alanda çalışırken 2015'te tekrar bu bitkiden yaklaşık 10 birey tespit ettik. Birey sayısının az olması ve devamlılığı gelmemesi nedeniyle bitkiyle ilgili tam bir neticeye ulaşamadık. Çalışma arkadaşlarımızla UBENİS kapsamında benim ilk çalışma alanımdan yaklaşık 20-30 kilometrelik mesafede büyük bir popülasyona rastladık. Daha önce gördüğüm için bitkiyi hemen tanıdım. Ülkemizde daha önce kayıt altına alınmayan bir bitki olduğunu tahmin ettik ve tam anlamıyla çalışmalara başladık."
İlk başlarda bitkinin yeni bir tür olabilme ihtimali üzerinde durduklarını fakat bitkinin Erbil'de kayıt altına alındığı bilgisine ulaştıklarını dile getiren Fidan, yeni bir kayıt olarak Türkiye florasına eklendiğini anlattı.
Fidan, ilk kayıt yerine atıfta bulunmak maksadıyla bitkiye "Erbilkızanı" ismini verdiklerini ifade ederek, şöyle dedi:
"Farklı yıllarda bulduğumuz bitkiyi uzun süren takip ve çalışmalar sonucu Türkiye florasına kazandırdık. Türkiye için yeni bir kayıt olan bitkiyi 12 yıllık süre zarfında tanımlamış olmak mutluluk verici. Bitki sistematiği çalışmaları gerçek anlamda büyük sabır gerektiriyor. Çünkü nihayetinde sadece Türkiye'yi baz aldığımızda bütün Avrupa kıtası kadar bitki çeşidine sahip. Bütün bu bitkilere tek başına hakim olmak gerçekten zor. Farklı kaynaklardan yararlanıp bitkiyi teşhis etmek uzun süreçler alabiliyor. Doğru sonuca ulaşmak bazen çok uzun, yorucu olabiliyor ama nihayetinde bazen çok güzel sonuçlar elde edebiliyoruz."
Bitkinin Botan Herbaryumu'nda koruma altına alındığını belirten Fidan, herbaryumun araştırmacıların kullanımına açık olduğunu ve talepte bulunanların burada gerekli çalışmaları yapabildiğini sözlerine ekledi.