Kadın kooperatifleri üretiyor
Daha önce iş hayatının içinde yer almış olan da var, hiç çalışmamış olanlar da… Kimisi küçük, kimisi büyük ölçekte katkı sağlıyor. Çalışıyor, örüyor, ekiyor, biçiyor, üretiyor, emek veriyor… Birlikten kuvvet doğar sözü burada vücut buluyor. Ekonomimizin gelişmesi için kadınların da çalışma hayatının içinde en az erkekler kadar olması gerektiğine inanan kadın kooperatiflerini mercek altına aldık. Neden ve nasıl kurulduklarını, faaliyet alanlarını ve gelecek hedeflerini aktardık.
İznik’te bir araya gelip, dernek kurdular. Hepsi ev hanımıydı. Güçlerini birleştirip, projeler ürettiler. Başka dernekleri de çalışmalarına dahil edip, kadının iş hayatında olması için iş birliği yaptılar. Bugün kooperatifleşip, 120 paydaşa eriştiler. Hedeflerinin iç ve dış pazarlarda varlıklarını duyurmak olduğunu söyleyen İznik Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Havva Çandar, “Dış pazara patentli iğne oyaları, tekstil ve gıda ürünlerimizi satmak istiyoruz. Biz hazırız. Ticaret Bakanlığı’nın desteği konusunda beklentimiz var” diyor.
Yaklaşık 8 yıl önce İznik Kent Konseyi Başkanlığı görevini yürüten Havva Çandar, kadınları istihdama katmak amacıyla köyleri ziyaret ediyordu. Gittiği çoğu yerde kadınların boş durmadığını ürettiğini görüyor; fakat satamadıklarına şahit oluyordu.
Diyaloglarda ise kadınların ekonomiye katılmak için daha çok pazar alanı istediklerini duyuyordu.
Bu konuşmaların ardından yapılan çalışmalarla ilçede düzenlenen Çini Festivali’nin kapsamı genişledi. Kadınların geleneksel el sanatlarına da yer verildi. Bu etkinlikte oluşturulan memnuniyetin ardından yeni bir adım atıldı. Yeşil Cami bahçesine bir çadır kuruldu. Kent konseyine ait olan bu alanda Hanım Elleri Çarşısı kuruldu. Burada üretim yapan ancak ürünlerini daha önce satamayan toplam 30 kadının ürünleri pazarda yerini buldu. Gıda ve tekstil alanındaki malzemeler aynı zamanda yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunuldu.
PROJE HAYATA GEÇİYOR
Kadınların istekli olması ve işlerin büyümesi karşısında 2017’de İznik Üreten Kadın Dayanışma Derneği kuruldu. Kadın sayısı 50’ye ulaşmıştı. Ürünler oldukça fazla talep görüyordu. İznik için de böyle bir ihtiyaç olduğu net şekilde görüldü.
Kısa zaman içinde işin boyutu büyüdü. Katılan kadınlar da projeler üretmeye başladı. 2018 yılında bir araya gelen kadınlar, diğer kooperatifler ve dernekleri de gezmeye başladılar. Fikir alışverişinde bulundular. Bursa genelindeki ‘Kadınlar neler yapıyor?’ gözlemlemeye başladılar. ‘Ürettikleri ürünlerin pazar alanları nereleri? diye araştırdılar. Kadından Kadına Destek Projesi’ni hayata geçirdiler.
Daha sonra Bursa’daki 7 kadın derneği bir araya gelerek, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı ziyaret ettiler. Tophane’de festival düzenlemek istediklerini dile getirdiler. Yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için etkinlik sözü aldılar. Gerekli izni aldıktan sonra hayata geçirdikleri etkinlikte ürettiklerini satışa çıkardılar. İlgi oldukça fazlaydı. Basın mensupları da etkinliği takip ediyordu. Çok mutlu olmuşlardı. Yiğitali, Zeyniler, Mürsel, Güzelyalı, Kızılcıklı… Derneklerdeki kadınların ürünleri için pazar alanı açılmıştı.
GÜVENLERİ ARTTI
Katılanların hepsi ev hanımıydı. İş hayatında yer almıyorlardı. Ürünlerin, fuar ve festival alanlarında satışa sunulup, kadınların da iş hayatında başarılı olabileceğini yaşadılar. Güvenleri de arttı. Psikolojik olarak kendilerini iyi hissettiler. Ürettiklerini geleneksel sanatlarla birleştirmenin mutluluğunu da yaşıyorlardı. Aynı zamanda kadınlar kendi aralarında birlik beraberlik de sağlamış oldular.
PAZAR OLUŞTURDULAR
Proje üretmeye devam ettiler. İznik Üreten Kadın Derneği olarak Sütaş’ın ‘40 bin Adet Buzu Projesi’ni aldılar. Aldıkları işi yine 7 dernek ile paylaştılar. Makinede yıkanabilen örgü bebekleri yaptılar. İşi zamanında teslim ettiler. Ses getiren bir proje oldu. Birlik olmanın yanı sıra artık sadece kendi içlerinde değil, dışarda da pazar bulmaya başlamışlardı. Bu özgüveni bir nebze daha yükseltti.
MAĞAZA AÇARKEN, DESTEK ALAMADILAR
Güveni artan kadınlar, İznik’te bir mağaza açmaya karar verdiler. Ancak hiçbir kurum veya kuruluştan destek alamadılar. İznik Sanat Sokağı’nda kendi imkanları ile küçük bir mağazayı faaliyete geçirdiler. Ürünleri mağazada satacaklardı. Alanı iki bölüme ayırdılar. Bir bölüm gıda, diğer bölüm ise tekstile ayrıldı. Artık her bir kadın birer girişimci ve işletmeci olarak ürünlerini daha da şevkle yapmaya başladı.
ÇİNİNİN KULLANIM ALANINI GENİŞLETTİLER
İznik’te ahşap boyama, iğne oya ve mum sanatı, origami bebek, çeyizlik ürünler, dünya mirası İznik Çinisi yaptılar. Bu çalışmaları yaparken, diğer satıcıları, olumsuz etkilememek ve esnafı korumak için İznik Çinisi olarak pazarlamayı düşünmediler. Tekstil ürünlerine tabederek, çininin her alanda kullanılabileceğini ortaya koydular. Diğer alanda ise kadınların maharetli ellerinden çıkan salça, makarna, erişte, yufka gibi gıda ürünleriyle mağazayı renklendirdiler.
KOOPERATİFLEŞME SÜRECİ
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile tekrar görüştüler. Kadınları destek adına belediye bünyesinde tazesinden isimli bir site kuruldu. Bu sevindirici olaydan sonra İznikli kadınlar, ürünlerin belgeli olması için kooperatifleşmeye gitmenin kendilerine daha fazla fayda sağlayacağını düşündüler. Ayrıca bu süreçte derneğe talep artmış, 50 olan kadın girişimci sayısı 80’e yükselmişti. Üreten kadınlardan talep gelmesi üzerine Bursa’da da bir şube açıldı. Kent merkezinde de girişimci olmak isteyen 30 kadını bünyelerine dahil ettiler.
KIRSALDAKİ ÇALIŞMALARI ÖDÜLLENDİRİLDİ
Faaliyetlerini geliştirmek için kadın platformlarını takip edip, başvurular yaptılar. Bu kapsamda kırsalda da yaptıkları çalışmalar ve kadınlara sağladıkları istihdamdan dolayı İstanbul’da kurulu bulunan Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından ödüle layık görüldüler.
YENİ BİR KAPI AÇILDI
Ödül töreninde platformun kurucusu Nazlı Demirel ile de tanıştılar. Bu tanışma güzel bir projeye yöneltti. Bursa’nın simgesi olan şeftaliyi, kurabiye haline getirerek, İznik Üreten Kadın Girişimci Kooperatifi olarak yeni bir lezzete imza attılar. Bunu yemeksepeti’nin banabi uygulamasına sundular ve kabul gördüler. 15 Mayıs itibariyle bu platformda ürünlerinin satışı gerçekleşecek. Bu projeye diğer 7 derneği de dahil ettiler.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNE GÖNDERECEĞİZ
Hep birlikte kazan düşüncesiyle ilerlediklerini açıklayan İznik Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Havva Çandar, son ürünlerinin satışı ile Türkiye’nin her yerine ulaşacaklarını kaydetti. Bu projenin gelişimi için büyük AVM’lerden de geri dönüşler aldıklarını söyleyen Çandar, “Şeftali kurabiyesini almak için talep geldi. Pandemi sürecinde küçük küçük satışlarla mağaza, aidat ve kiralarımızı ödüyoruz. Pandemide sıkı sıkıya işlerimize yöneldik. Üretip, ürettiklerimizle kazanıp, ülkeye yerli üretimle katkı sağlamayı istiyoruz” diye konuştu.
VARLIĞIMIZI DUYURMAK İSTİYORUZ
Kooperatifin 7 kurucu ile faaliyete geçtiğini hatırlatan Çandar, şu an toplam 120 paydaş ile faaliyetlerini sürdürdüğünü açıkladı. Hedeflerinin iç ve dış pazarlarda varlıklarını duyurmak olduğunu söyleyen Çandar, “Bunun için destek alacağız. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Sevgi Saygın en büyük destekçilerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca İl Ticaret Müdürü İsmail Aslan’a teşekkür ediyoruz. Eğitim programları ile yolumuzu kolaylaştırıyor” dedi.
EMEKLEDİK, YÜRÜDÜK; DESTEK BEKLİYORUZ
Dış pazar için izin, barkod gibi alt yapılarının bulunduğunu anlatan Çandar, “Dış pazara patentli iğne oyaları, tekstil ve gıda ürünlerimizi satmak istiyoruz. Biz hazırız. Ticaret Bakanlığı’nın desteği konusunda beklentimiz var. Pandemi süreci bittikten sonra fuar, festival alanlarında iç ve dış turizm alanlarında bizlere yer vermelerini istiyoruz. Biz emekledik, yürüdük. Artık devletimizden de destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.
YARDIM GÖREMEDİK, YALNIZLAŞTIRILDIK
Faaliyetlerini gerçekleştirirken, çok fazla zorlukla karşılaştıklarını ifade eden Çandar, kadın girişimciye çok alışkın olunmadığından kendilerini kanıtlamak için çabaladıklarını anlattı. İznik’in kadın girişimlere alışkın olmadığını ifade eden Çandar, “Bize hiçbir kurum, kuruluş; ‘Kadınlar ne yapıyor?’ deyip, destek sağlamadı. İznik’te kadın girişimlerinin artırılması adına maalesef çok fazla destek göremedik, yalnızlaştırıldık” dedi.
KADIN GÜÇLÜYSE, O ÜLKE GÜÇLÜ DEMEKTİR
Kadınların her alanda olması gerektiğini vurgulayan Çandar, sosyal hayatın yanı sıra siyaset ve iş yaşamında da mutlaka yer alması gerektiğinin altını çizdi. Kadınların isterse başaracağını, eşlerine ve ev ekonomisine paydaş olabileceğini belirten Çandar, “Kadınlar, ürettiklerini pazarladıkça ellerindeki maharetlerin değerini gördükçe, kendilerine özgüveni artıyor. Aile içindeki konumları daha güçlü hale gelebiliyor. Eşleri ve çocukları tarafından farklı gözle bakılıyor. Bir ülkede kadın güçlüyse, o ülke güçlü demektir. Kadınlarımız zaten üretken. Ailelerin içlerinde sadece yemek pişirip, çocuklarına bakan ve bu bağlamda kendilerini önemsiz gibi görmekten çıkmış bulunuyorlar” diye konuştu.
ÇOK DAHA GÜÇLÜ OLURUZ
Yaptıkları projeler ses getirince katılımların artmaya başladığını aktaran Çandar, “Biz bunların daha da çoğalmasını istiyoruz. ‘Kadınlar şiddet görüyor, öldürülüyor demektense biz, birlikte olursak kimse bize zarar veremez’ diyoruz. Kadından kadına destek sağladığımızda çok daha güçlü oluyoruz. Mesela esnaflığını geliştirmiş, güzel fikirleri olan girişimci kadınlarımız vardı. Ancak okuma, yazma bilmiyorlardı. Onlara kurslar vasıtasıyla okuma, yazma da öğrettik” şeklinde konuştu.
EN BÜYÜK DESTEKÇİM EŞİM
Birçok evde, ‘Dernekte veya kooperatifte ne işiniz var? Lüzumsuz işlerle boşa vakit harcıyorsunuz’ ifadelerinin şimdi, ‘Bizim eşlerimiz iş kadınları olarak kooperatiflerde faaliyet gösteriyorlar” söylemine dönüştüğünü açıklayan Çandar, “Ben, en büyük desteğimi eşimden aldım. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Beni yüreklendirdi ve bu yola itti. Torunuma ayırmam gereken vakitte benim yerimi aldı. Bu bağlamda da bizleri gönülden destekleyen eşlerimize çok teşekkür ediyorum” dedi.