hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Günü kurtarmak çözüm değil

    Günü kurtarmak çözüm değil
    expand

    Önümüzdeki dönemde sadece emek gücünün değil, dijital ve teknolojik çözümlerin de önemli olacağına dikkat çeken BOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Çağan, nitelikli iş gücünün gerekeceği düşüncesiyle, eğitim sisteminde de revizyon yapılmasının önemini vurguladı. Çağan, iş insanlarının da devletten korumacı tedbirler ile günü kurtarmak yerine; değer yaratmak üzerine çalışması gerektiğinin altını çizdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Günü kurtarmak çözüm değilBursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Çağan, Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 6,7 büyüme ile beklentilerin üstünde bir performans yakaladığını kaydetti. Pandemi ortamında OECD ülkeleri arasında GSYH’si en fazla büyüyen ekonomi olduğunu belirten Çağan, burada yaratılan katma değeri değerlendirmek için önce verileri iyi analiz etmek gerektiğini vurguladı.
    İkinci çeyrekte başlayan güçlü kredi büyümesi ile üçüncü çeyrekte iç talep kaynaklı bir büyüme gerçekleştiğini ifade eden Çağan, “Bir başka ifadeyle, vatandaşlarımıza ucuz finansmana erişim imkânı tanıyarak, iç tüketimi artırmayı hedefledik. Fakat bu durumun yükü, kamu bankalarına görev zararı olarak yansıdı. En çok ihtiyacımız olan dövizin kaynağı olan ihracatın da bu büyümeye katkısının olmadığı görünüyor” dedi.

    KALKINMAYA ODAKLANILMALI

    Tasarruf açığı olan bir ülke olarak, büyümenin dış kaynaklı kredi ve ithal girdilerle sağlama nedeniyle yüksek büyüme ortamlarında önce cari işlemler açığı verildiğini söyleyen Çağan, bunun sonucunda kurların arttığını, artan kurların önce enflasyonu, daha sonra faizin yükselmesine sebep olarak büyümeyi tersine çevirdiğini kaydetti. Bu durumun bir süre büyüme, sonrasında ekonomik krize sebep olduğunu anlatan Çağan, “Türkiye, katma değer üretmeyen bu büyüme stratejisini pandemi döneminde uygulayabilir ancak uzun vadede büyümeye değil, kalkınmaya odaklanmalıdır. Her hızlı büyüme sonrası cari açık veren, ihracatının yüzde 85’i ithal hammaddeye bağlı olan ve bunun sonucunda ekonomik krize giren bir ekonomi olmamalıyız” dedi.
    Önümüzdeki dönemde de sadece emek gücünün değil, dijital ve teknolojik çözümlerin de önemli olacağına dikkat çeken Çağan, nitelikli iş gücünün gerekeceği düşüncesiyle, eğitim sisteminde de revizyon yapılmasının önemini vurguladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    DEVLETE VE İŞ DÜNYASINA GÖREVLER DÜŞÜYOR

    Büyüme rakamları ile ilgili değerlendirmede bulunan Rasim Çağan, 2018 yılı yüzde 2,8, 2019 yılı yüzde 0,9 oranına ulaşıldığını hatırlatarak, 2020’nin tahminen yüzde 0 büyümeyle tamamlanacağını söyledi. 2020’de pandemi etkisi yaşandığını anımsatan Çağan, “Büyümede son 3 yıldır ihtiyacımız olan minimum yüzde 5 seviyesinin altında kaldık. Ancak Türkiye hedefini büyümeye değil, kalkınmaya odaklamalıdır. Burada da hem devlete hem de iş dünyasına düşen görevler var” diye konuştu.

    Günü kurtarmak çözüm değil

    Türkiye’nin tasarruf oranı düşük bir ülke olduğuna dikkat çeken Rasim Çağan, yabancı kaynağa ihtiyaç duyduğunu söyledi. Devletin dış politikada kırmızıçizgilerine sahip çıkacağını ifade eden Çağan, “Ancak dış politikada Türkiye’nin imajını daha iyi yönetmesi, yabancı ülkelerin bize karşı belli alanlardaki önyargılarını kırmak adına içeride ve dışarıda faaliyetlerde bulunmalıdır. Ekonomimizin üretme sorunu yoktur fakat katma değer ve rekabetçilik sorunu vardır. Verilecek teşvikler korumacı değil, iş insanlarını inovatif, özgün ve yaratıcı ürünler üretebilmeleri için desteklemelidir” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    DÜŞÜK BÜYÜMEDEN BÖYLE KURTULURUZ

    İş insanlarının da devletten korumacı tedbirler ile günü kurtarmak yerine; katma değeri yüksek, bilişim sistemleri ve teknik altyapıyı kullanması gerektiğini belirten Çağan, değer yaratmak üzerine çalışması gerektiğinin altını çizdi. Üretmenin yanında farklı konulara da dikkat çeken Çağan, “Üretim öncesi ve sonrasında marka yaratma, dağıtım ağlarını organize etme, satış ve satış sonrası pazarlama gibi her alanda katma değer sağlanarak, sattığımız ürünün birim fiyatını yükseltmeye odaklanmalıdırlar. Devletin büyük özveri ile finanse ettiği firmaların içindeki AR-GE merkezlerinden bu amaçla faydalanmalıdırlar. Ancak bu şekilde bu düşük büyüme sarmalından kurtulabiliriz” dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow