hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Eski Meclis Başkanları Çiçek ve Şahin, "Cuntacılık ve Darbecilikle Mücadelede 27 Nisan" panelinde konuştu:

    Eski Meclis Başkanları Çiçek ve Şahin, Cuntacılık ve Darbecilikle Mücadelede 27 Nisan panelinde konuştu:
    expand

    - Cemil Çiçek:- "AK Parti, bir birliktelik gösterdi. 27 Nisan'da bu millet, bu parti, o dönem görev yapan arkadaşlarımız, bugün siyaset yapanlara güzel bir miras bırakmıştır" - Mehmet Ali Şahin:- "Hükümetin dik duruşu sebebiyle, e-muhtıra kağıt parçası haline geldi. Hükümetimizin, millet iradesine sahip çıkarak ortaya koyduğu cevap, kamuoyunda büyük memnuniyet uyandırdı"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ANKARA (AA) - Eski TBMM Başkanları Cemil Çiçek ve Mehmet Ali Şahin, "Cuntacılık ve Darbecilikle Mücadelede 27 Nisan" panelinde konuştu.

    AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca, parti genel merkezinde "Bir Dik Duruşun Hikayesi" temasıyla, "Cuntacılık ve Darbecilikle Mücadelede 27 Nisan" paneli düzenlendi.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın'ın moderatörlüğünde yapılan panelde konuşan eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 27 Nisan e-muhtırasının, farklı kesimlerce çeşitli şekillerde tanımlanabildiğine işaret etti.

    Bu süreci yaşayan, bundan önceki gelişmeleri ve sonrasındaki gelişmeleri takip eden biri olarak süreci "devlet krizi" olarak tanımladığını vurgulayan Çiçek, "Çünkü bu ülkenin bir anayasası var. Hiçbir organ ve kişi kaynağını Anayasa'dan almadığı bir yetkiyi kullanamaz. Hiçbir organ ve kişi, kaynağını Anayasa'dan almıyorsa o zaman ortada bir yetki gasbı var, makam gasbı var. 27 Nisan'a bakanlar sadece işin magazin kısmı, o gecede kim ne oldu, ne dedi, bunların hepsi önemli ama fotoğrafın tümüne baktığınızda ortada bir devlet krizi olduğunu görmek lazım." şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    - "Hiçbir hukuk organının görevi yerindelik denetimi yapmak değildir"

    Çiçek, 27 Nisan'da Anayasa Mahkemesinin (AYM) de devreye girdiğine ancak böyle bir görevi olmadığına dikkati çekerek, "Hiçbir hukuk organının görevi yerindelik denetimi yapmak değildir. Bu bir kepazeliktir, bu bir aymazlıktır. Bu bizim halen tarihten tevarüs ettiğimiz büyük bir zaaf olarak devam ediyor. Yani Meclis'tekiler, halkın iradesi bilmeyecek bir hakim bilecek, beş hakim bilecek. 'Yararlıdır, zararlıdır' dediğiniz anda, AYM'yi siyasi alanına itmiş oluyorsunuz. Eskiden bunu ordunun kuvvetleri yaptı her defasında." değerlendirmesinde bulundu.

    - "Genelkurmay Başkanı'nı 14 kez aradık"

    Geçmişte Türkiye'de üç önemli kayıt dışılığın 27 Nisan gibi olağanüstü durumlara zemin hazırladığını, bunlardan birinin kayıt dışı ekonomi, ikincisinin kayıt dışı siyaset, üçüncüsünün ise FETÖ gibi yapılanmalar olduğunu dile getiren Çiçek, 27 Nisan e-muhtırasının yayınlanmasının ardından siyasetin de medyanın da seçilmiş hükümetten yana tavır almadan bir süre sesiz kaldığını, o gece dönemin Genelkurmay Başkanı'nı 14 kez aradıklarını ancak ulaşamadıklarını anlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çiçek, şöyle devam etti:

    "Sonra döndü, tam basın toplantısına giderken 'Ben torunumu görmeye gidiyordum, arabada da jammerlar vardı, telefonlar çekmediği için bu kadar süre zarfında dönemedim.' Türkiye'deki gibi bir coğrafyada bir savaş çıksa, başbakanı, bakanları, savunma bakanı, hükümet üyeleri ona ulaşamayacak. Doğuyu söylemek cesaret ister, yalanı söylemek de kabiliyet ister. AK Parti, bir birliktelik gösterdi. Laf üretmek önemli değil, somut örnek ortaya koymak önemli. 27 Nisan'da bu millet, bu parti, o dönem görev yapan arkadaşlarımız, bugün siyaset yapanlara güzel bir miras bırakmıştır."

    - "e-muhtıra kağıt parçası haline geldi"

    Eski Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ise konuşmasında, 27 Nisan'daki sürece ilişkin, "Hükümetin dik duruşu sebebiyle, e-muhtıra kağıt parçası haline geldi. Hükümetimizin, millet iradesine sahip çıkarak ortaya koyduğu cevap, kamuoyunda büyük memnuniyet uyandırdı. Gerçekten yapılması gereken işti, bu yapıldı." dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, 2007'deki Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve seçim sürecini anımsatan Şahin, "341 milletvekili ile biz toplantı yeter sayısını Meclis'te sağlayamıyoruz. Devlet Bey, son yıllarda gösterdiği devlet adamlığını burada da ortaya koydu. 367 ile Meclis toplandı ve üçüncü turda Abdullah Gül Bey'i Cumhurbaşkanı seçtik. Devlet Bey'in şu an Cumhur İttifakı içerisinde sergilediği tavrı, o dönem de gördük." diye konuştu.

    Şahin, AK Parti'ye kapatma davası açıldığı dönemde CHP'nin tutumunu eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:

    "Şimdi CHP'li yöneticilere soruyorum, AK Parti hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı kapatma davası açtığında, 'Cumhuriyet Başsavcısı görevini yapmıştır' diyorsunuz. Bazı belediye başkanlarınız yolsuzluktan tutuklandığında, niye aynı şeyi söylemiyorsunuz? Demokratik bir ülkede şöyle demeniz beklenir: 'Bir belediye başkanı hakkında yolsuzluktan soruşturma açılmasını doğru bulmuyoruz ama bu Cumhuriyet savcısının görevidir.' Bunu söylemediler."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hakkındaki soruşturmalar sebebiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ile ilgili sözleri sebebiyle Abdullah Gül'ü eleştiren Şahin, şunları kaydetti:

    "Siz, 'Bize yapılanlar Ekrem Bey'e yapılmasın' derken, bu yolsuzluk iddialarını meşru mu görüyorsunuz? Para kulelerini, çantaları meşru mu görüyorsunuz? Bizim her türlü riski göze alarak seçtirdiğimiz bir kişinin bu konuda CHP söylemlerine benzer söylemde bulunması bizi çok üzmüştür. Bunu kendisine hiç yakıştıramadığımı ifade etmek istiyorum. Biz, kendisini seçerken, Cumhurbaşkanımız, 'Kardeşimiz Abdullah Gül'ü, Cumhurbaşkanı seçiyoruz.' dedi. Vefa bunu gösterir ama biz karşımızdan da vefa bekleriz, Cumhurbaşkanı seçtirdiğimiz insandan da vefa bekleriz. Siz, Özgür Özel'den farklı bir şey söylemiyorsunuz."

    Panelin ardından, Yalçın, Çiçek ve Şahin, partililerle beraber hatıra fotoğrafı çektirdi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow