Günlük hayatımızın bir parçası olan, belki de artık pek de dikkat etmediğimiz bu cihazlar, bir anda savaş meydanının ölümcül silahlarına dönüşebiliyor. Nasıl mı? Basit, ama bir o kadar da şok edici: İçlerine yerleştirilen küçük patlayıcılar ya da bombalar, hiç beklenmedik bir anda büyük bir yıkıma sebep olabiliyor.
İşte bu noktada insan, bir durup düşünmeden edemiyor. Yıllardır işlerimizi kolaylaştıran, sevdiklerimizle iletişim kurmamızı sağlayan bu masum görünümlü cihazlar, bir anda nasıl böylesine ölümcül bir hale geliyor? Elbette ki bu, modern dünyanın karmaşıklığı ve teknolojinin iki ucu keskin bir bıçak olduğunu bizlere yeniden hatırlatıyor.
Konuya dönecek olursak, çağrı cihazı ya da telsiz gibi araçları artık ne kadar sıradan bulsak da, onlara eklenen küçük bir müdahale ile böylesine tehlikeli bir hale getirilebileceğini bilmek insanı derin bir ürpertiyle dolduruyor. Bu cihazların artık sadece iletişim için değil, kötü niyetli amaçlarla da kullanılabileceğini öğrenmek, her şeyin altüst olduğu bir dünyanın resmini çiziyor.
İnsan ister istemez soruyor: Bu dünyada güvenebileceğimiz bir şey kaldı mı? İletişim cihazlarımız bile artık birer tehlike unsuru olabilirken, kendimizi nasıl koruyacağız?
Günlük hayatımızın bir parçası olan, belki de artık pek de dikkat etmediğimiz bu cihazlar, bir anda savaş meydanının ölümcül silahlarına dönüşebiliyor. Nasıl mı? Basit, ama bir o kadar da şok edici: İçlerine yerleştirilen küçük patlayıcılar ya da bombalar, hiç beklenmedik bir anda büyük bir yıkıma sebep olabiliyor.
İşte bu noktada insan, bir durup düşünmeden edemiyor. Yıllardır işlerimizi kolaylaştıran, sevdiklerimizle iletişim kurmamızı sağlayan bu masum görünümlü cihazlar, bir anda nasıl böylesine ölümcül bir hale geliyor? Elbette ki bu, modern dünyanın karmaşıklığı ve teknolojinin iki ucu keskin bir bıçak olduğunu bizlere yeniden hatırlatıyor.
Konuya dönecek olursak, çağrı cihazı ya da telsiz gibi araçları artık ne kadar sıradan bulsak da, onlara eklenen küçük bir müdahale ile böylesine tehlikeli bir hale getirilebileceğini bilmek insanı derin bir ürpertiyle dolduruyor. Bu cihazların artık sadece iletişim için değil, kötü niyetli amaçlarla da kullanılabileceğini öğrenmek, her şeyin altüst olduğu bir dünyanın resmini çiziyor.
İnsan ister istemez soruyor: Bu dünyada güvenebileceğimiz bir şey kaldı mı? İletişim cihazlarımız bile artık birer tehlike unsuru olabilirken, kendimizi nasıl koruyacağız?