Tarihi ve doğal güzellikleri, gurme lezzetleriyle Kastamonu

Bir yanda Karadenizin kendine özgü doğası, bir yanda efsanelerle dolu tarihi, nefis mutfağı, pek çok doğa sporu olanağı ile Kastamonu, Türkiyenin kendine hayran bırakan özel köşelerinden biri.Kastamonu, TÜİKin yayınladığı Yaşam Endeksine göre En Çevreci İller arasında ilk sırada yer alıyor. Sokaklar tertemiz, çeşmelerinden içme suyu akıyor ve birçok çevre ve hayvan dostu uygulamaları var. 2018 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Kastamonuda birçok tarihi yapı da Unesco Dünya Mirası Geçici Listesine girmeyi başarmış. Kastamonuda gezilecek yerler, yapılacak aktiviteler saymakla bitmiyor. Ben de sizin için tarihi ve doğal güzelliklerinden oluşturduğum bir liste hazırladım. Şehrin ana simgelerinden biri olan Kastamonu kalesi, şehirden 120 metre yüksekte. Bu nedenle panoramik manzarası çok güzel. Kale içerisinde sarnıçlar, zindan, kaçış tünelleri ve Bayraklı Sultan olarak anılan türbe var. Günbatımını izleyebileceğiniz çok keyifli bir cafesi de bulunuyor. Kalenin hemen önünde bulunan saat kulesinin ilginç bir hikayesi var. Sarayüstü Tepesinde yer alan saat 1885 yılında dönemin valisi Abdurrahman Paşa tarafından yaptırılmış. Rivayete göre saat İstanbul Sarayburnunda bulunuyormuş. Zamansız çalan gongu padişahın hamile cariyelerinden birinin bebeğini düşürmesine neden olduğu için Kastamonuya sürgün edilmiş. Bu rivayetten dolayı halk arasında adı Sürgün Saat olarak geçiyor. Mezarlar MÖ. 7. yüzyıl başlarında Frig kültürünün etkisi altında, bir kaya mezarından çok açık hava kutsal tapınım alanı olarak yapılmış. 2002 yılında Kastamonu belediyesi tarafından korumaya alınan yapı şehir merkezinde görebileceğiniz en ilginç yapılardan biri. Kastamonu Kurtuluş Savaşı'nda en çok şehit veren iller arasında bulunuyor. Ersizler Dere Köyünün de oldukça hazin bir hikayesi var. Köyün bütün erkekleri savaşa gidip hiç biri geri dönmediği için köyün ismi Ersizler Dere olmuş. Ersizlerdere Kanyonu, Türkiyenin 252. ci Tabiat Parkı olarak ilan edilmiş. 2.5 km. uzunluğundaki kanyonun 1.5 km.si doğa yürüyüş parkuru, 1 km.si de kanyon geçişi. İçinde şelaleleri de bulunan kanyon doğa sporları sevenlerin ilgisini çekiyor. Ersizlerdere mevkiinde bulunan ve İneboludan Ankaraya mermi taşıyan kağnıların kullandığı Tarihi İki Çay Köprüsü de bu bölgede görülebilecek yerlerden. Kastamonunun Daday ilçesinde bulunan Mahmut Bey Camii, 1366 yılında Candaroğulları Beyliği hükümdarı Emir Mahmut Bey tarafından yaptırılmış. En önemli özelliği tamamen ahşap olan caminin tek bir çivi dahi kullanılmadan inşa edilmesi. İçi tamamen ahşap olan camiinin her yüzeyi kökboyası kalem işleriyle bezenmiş. 2014 yılında Unesco Dünya Mirası Geçici Listesine girmeye hak kazanmış. Şerife Bacı, Kurtuluş Savaşında, sırtında çocuğu ve kağnısıyla orduya cephane taşıyan kahraman Türk kadınlarından biri. Mermileri ve çocuğunu korumak uğruna donarak şehit olmuş.Bu güzel anıt, vatan için canını feda etmekten korkmayan kahraman Türk kadınlarımızı temsil ediyor. Hacı Bayram Veli hazretlerinin damadı olan Şeyh Şaban-ı Veli (Hz Pir) hazretlerinin dergahı önemli duraklardan biri. Anlatılana göre Konyada Mevlana hazretleri neyse, Nevşehirde Hacı Bektaş-ı Veli hazretleri neyse Kastamonuda da Şeyh Şaban-ı Veli hazretleri o demek. Bir rivayete göre Şeyh Şaban-ı Veli hazretlerinin asasını yere vurmasıyla yerden zemzem suyu fışkırmış. Ziyaretçiler, Ebizemzem olarak adlandırılan bu sudan mutlaka içiyorlar. Kastamonunun en batısında Cide ilçesinde yer alan Gideros Koyu, Batı Karadenizin en güzel koylarından biri. Kesin bilgi olmamakla birlikte, zamanında Amazon kadınlarının yaşadığı rivayet edilen bu koy, doğayla baş başa kalmak isteyenler için mükemmel bir seçenek. Vaktiniz varsa Belediye El Sanatları Merkezine uğrayıp, yöreye ait kumaşların, halı ve kilimlerin nasıl dokunduğunu görebilirsiniz. Merkez, aynı zamanda geleneksel tarzda döşenmiş bir konak. Bu sayede meşhur Kastamonu evlerini de inceleme fırsatınız olur. Ayrıca şehir merkezinde bulunan Münire Medresesi güzel bir dinlenme yeri. Burada Kastamonuya ait el sanatlarının satıldığı dükkanlardan yöresel hediyelikler alabilirsiniz. Kastamonu mutfağı müthiş lezzetlerle dolu. 00 farklı yöresel yemek türü olduğu söyleniyor. Kastamonuda bulunan bedesten ve hanların bir kısmı da restoran ve otel olarak hizmet vermeye devam ediyor. Yöresel yemekleri bu otantik ortamda tatmanızı tavsiye ederim. Meşhur Taşköprü sarımsağı coğrafi işaret belgesi almış. Pastırma konusunda ise Kayseri ile yarışıyor. Kayserililer alınmasın ama bence Kastamonu pastırması daha yumuşak ve müthiş lezzetli. Buraya geldiğinizde mutlaka denemeli, hatta dönüş için paket yaptırmalısınız. Yörenin meşhur lezzetlerinden banduma, tirit, etli ve pastırmalı ekmekleri, Kastamonu usulü yaş tarhana ve kuyu kebabını da mutlaka denemek lazım. Asırlardır değişmeyen bir başka lezzet ise Çekme Helva. Görüntüsü pişmaniyeye benzeyen ama lezzeti cok farklı olan bu helvanın güzel bir hikayesi var. Vaktiyle Kastamonu bölgesinde yaşayan ve halk tarafından çok sevilen bir ağanın güzeller güzeli bir kızı varmış. Kızı evlilik çağına geldiğinde, ondan ayrı kalmak istemeyen ağa, damat adayları için zor bir sınav yapmaya karar vermiş. Ağanın sadık kahyası bir fikir vermiş Ağam siz tatlıyı seversiniz. Kızınızın evleneceği adam öyle bir tatlı yapsın ki, tatlı kızınızın saç telinden ince olsun. Kim başarabilirse kızınızı ona verirsiniz Ağa bu fikir çok beğenmiş. Heryere haber salınmış.Ağanın güzel kızı ile evlenmek isteyen gençler birbirinden güzel tatlılar yapmışlar ama içlerinden Abdulsamet adındaki bir genç adam, un, tereyağı ve üzüm pekmezi ile öyle güzel bir helva yapmış ki tam da ağanın istediği gibi kızının saç telinden ince ağızda dağılan enfes bir tatlı olmuş. Ağa Abdulsametin bu güzel helvasını yedikten sonra kızıyla evlenmesine izin vermiş, bu helvaya da çekme helva adı verilmiş. Kastamonu merkezinde bulunan Yakupağa Külliyesinde geleneksel çekme helva yapımını izleyebilir, dilerseniz satın alabilirsiniz. Helvanın yapımında verilen emeği gördüğünüzde emin olun tadı daha güzel gelecek.Kastamonu her mevsim ayrı güzel. Ancak doğanın binbir renge büründüğü sonbaharda görmenizi tavsiye ederim. Yeni rotalarda buluşmak üzere