Sokakları sanatla anılan BOZCAADA

Büyük şehrin karmaşasından uzaklaşmak, yeşilin mavinin tadını çıkarmak isteyenlerin aklına ilk gelen yerlerden biri BOZCAADA.Daha feribottan iner inmez sizi karşılayan şirin limanı, tarihi kalesi ve deniz restoranları, sizi bekleyen güzelliklerin habercisi oluyor. Adanın ortasında eskiden bir dere varmış ve adayı Türk mahallesi ve Rum mahallesi olarak ikiye ayırırmış. Artık böyle bir ayrım yok. Kilise ve saat kulesinin bulunduğu, daha çok turistik otellerin, cafelerin olduğu yerdeyseniz Rum mahallesi, ahşap evlerin, kıvrılarak uzayan sokakların olduğu yerdeyseniz Türk mahallesinde olduğunuzu anlayabilirsiniz. Tüm adayı yürüyerek dolaşmak için 1 saat yeterli. Ancak her sokakta karşınıza çıkacak sürpriz güzelliklerle saatler boyu bu sokaklarda kaybolmak isteyeceksiniz. Rengarenk çiçeklerle dolu bahçelerin, nostaljik evlerin yanısıra, ada sokaklarını bu kadar cazip hale getiren en önemli unsur kuşkusuz Ressam Cemil Onayın duvar resimlerive esprili heykelleri. Öyle ki ünü adanın önüne geçtiği için geçtiğimiz aylarda maalesef ressam tarafından silinen Göz Kırpan Kız Türkiyede önünde en çok selfie çekilen yerlerin başında geliyordu. Neyse ki sanatçının pek çok eseri adayı süslemeye devam ediyor. Adayı çevreleyen pek çok güzel koy ve plaj bulunuyor. Ege denizinin tertemiz serin sularından sonuna kadar faydalanmak gerek. Salhane ve kale önündeki Liman dışında tüm plajlara araçla maksimum 15 dk. da ulaşabilirsiniz. Merkezden kalkan dolmuşlar da birçoğuna gidiyor. İncecik kumuyla ve nefis balık restoranlarıyla Ayazma en popüler plajı. Akvaryum koyu, Habbele, Sulubahçe, Ayanada görülmesi gereken plajlardan. Adaya gelmişken Kaleyi, şarap fabrikalarını, Türkiyenin tek Bağ Yolu nu ve rüzgar güllerini görmeden dönmeyin. Güzel bir piknik sepeti hazırlatıp, Polentede rüzgar güllerine karşı günbatımını izlemek müthiş keyifli. Bozcaadadan dönüşte yanınızda hatıra bir şeyler götürmek isterseniz son yıllarda tasarım ürünler yükselişte. Stil sahibi şık dükkanlarda fincandan tabaklara çeşitli seramik mutfak ürünleri, tasarım çantalar, peşminalardan takılara kadar pek çok özel ürün bulmanız mümkün. Gurme damaklara hitap edecek lezzetler de unutulmamış. Adanın simgesi olan şarap, domates reçeli ve bademli kurabiyelerinin yanısıra pek çok organik ürün son derece şık sunumlarla satışa sunuluyor. Bozcaadaya gitmek için benim tavsiyem yoğun resmi tatil dönemleri yerine Mayıs/ Eylül gibi daha sakin dönemleri tercih etmeniz. Yine de Eylül ayında yapılan Bağbozumu Şenlikleri, Yerel Lezzetler Festivalide ilgi çekici olabilir. Huzurlu ve sakin ortamıyla size müthiş keyifli zamanlar yaşatacak Bozcaada, eminim en güzel anılarınızda başköşeye yerleşecek. Yeni rotalarda buluşmak üzere