Aşkların ve İmparatorların Şehri: Sagalassos

Burdur ilinin Ağlasun ilçesi sınırlarında, Toros dağlarının 1500-1700 m yüksekliğinde yer alan SAGALASSOS Antik kenti günümüze kadar en iyi korunarak gelmiş antik kentlerden biri.Geçmişi MÖ 3000 yılına kadar uzanan, 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine giren Sagalassos, Roma dönemi mimarisinin en iyi örneklerini barındırıyor. Sagalassos kazı çalışmaları, 1989 yılında Belçikalı Prof. Dr. Marc Waelkens başkanlığında başlamış. Kazıya başlayan ekip bunu sadece bir antik kent kazısı olarak görmemiş, bir çevre koruma kazısı olarak değerlendirmiş ve benimsemiş, hatta çevredeki mermer ocakları da koruma altına alınmış. Ağlasunu da içine alarak, bölgedeki tüm antik yaşantıyı araştırmayı amaç edinmişler. Binlerce yıldır suyu akan Antoninler Çeşmesi, Cladius kapısı, Roma hamamları, agoraları, kütüphanesi, tiyatrosu, çarşısı ve kentin hemen arkasında bulunan kaya mezarlarıyla, Pisidya bölgesinin en önemli antik kenti yavaş yavaş günışığına çıkmış. Sagalassosun en dikkat çeken ve fark yaratan bölümü kuşkusuz muhteşem Antoninler Çeşmesi. 1750 m yüksekte, yaklaşık 2000 yıldır akan bir antik çeşme dünyada başka nerde vardır ki? 28 metre uzunluğunda 9 metre yüksekliğindeki bu şelaleli çeşme MS 161-180 yılları arasında Roma İmparatoru Aurelius zamanında yapılmış. Bu anıtsal çeşme, 1993-95 yıllarındaki kazı döneminde çıkarılmış ve birçok parçasının sağlam olduğu gözlenmiş İkisi tanrı Dyonysosa ait olmak üzere çok sayıda heykellerle süslenmiş eşsiz bir mimariye sahip. 4,5 metre yükseklikteki şelaleden akan sular 81 m3 kapasiteli bir havuzu dolduruyor. Buraya bir de minik hatırlatma notu ekleyeyim: Bir inanışa göre de bu çeşmenin suyundan içenler aşık oluyormuş, giderseniz aklınızda bulunsun. Sagalassosun arkeolojik kazılarında, 5.5 metre civarında boyu olabileceği tahmin edilen İmparator Marcus Aurelius ve İmparator Hadriana ait heykeller ve birçok değerli eser de bulunmuş. Burdur Müzesinde sergilenen bu eserler de gerçekten görülmeye değer. Sagalassos kentini gezerken ilginç bir bilgi daha öğrendim. 1996-97 yıllarında yapılan kazı çalışmalarında birçok mezar bulunmuş. Bu mezarlarda yetişkin iskeletlerinin bacakları arasında çocuk iskeletleri de görülmüş. Bu ölülerin akrabalık durumlarını araştırmak için bir DNA testi yapılmış. Daha sonra yerel halk da bu DNA araştırmasına katılmış ve halen yaşayanların bir kısmı ile Sagalassos kentinde bulunan kemiklerde DNA uyumu gözlenmiş. Sagalassos Antik kenti gözalıcı eserleri, konumu ve özenle yürütülen çalışmalarıyla görülmeye değer bir hazine. Ziyaret etmek isterseniz giriş ücretli ve Müze kart geçiyor. Ayrıca minik bir kafeteryası ve otoparkı da mevcut. Yeni rotalarda görüşmek üzere