Yüzeyin altında: Sharm El Sheikh'te su altı dünyasının gizli hazinelerini keşfetmek
"Dalışın Haccı", "Barışın Kenti", "Sıcak kumların efendisi" ve bunun gibi birçok tabirin baş kahramanı, Sharm El Sheikh’in son dönemlerde popülerliği iyice arttı ve tatilcilerin yeni gözdesi oldu. Rotalar su altı dünyasını keşfetmeye doğru dönerken, bu muhteşem yere bu hafta birlikte gidelim istedim.

Sharm El Sheikh, bir zaman yolculuğu yapmışız gibi hissettiren Mısır seyahatimizin en renkli yeri. Üstelik 2 saat 15 dakikalık bir uçuşla vize ihtiyacı olmadan kendinizi Sina Yarımadası’nda bulabiliyorsunuz. Seyahat öncesi plan yaparken en çok heyecanlandığımız bu masalsı rotamızın gün geçtikçe daha da popüler olmasının elle tutulur, hatta daha doğru bir ifadeyle gözle görülür birçok güzelliği var tabii. Keyifli bir tatil denildiğinde akla gelen ilk destinasyonlardan Sharm El Sheikh’te on gün boyunca küçük çocuğumuzla biriktirdiğimiz anıların yer aldığı anı kumbaramıza dönüp baktığımızda hiç eskimeyecek anlarımızı ve yolculuğumuzu paylaşma zamanı.
MISIR’A VİZE KAPIDAI!
Yakın bir zamana kadar Mısır’a vize çok zor alınıyordu. Bizim de geçtiğimiz yıl sonunda gerçekleştirdiğimiz Kahire, Hurghada ve Sharm rotasını çizdiğimiz Mısır seyahatimiz, vize sebebiyle bir kaç defa ertelendi. Özel izinlerle gittiğimizde de öyle etkilendik ki burayı herkes keşfetmeli dedik. Sharm El Sheikh her zaman özel konumda ve vize gerektirmiyordu ancak burayla birlikte Mısır’ın diğer şehirlerine yolculuk yapmak istediğinizde vize ihtiyacı doğuyordu. Seyahatimizin üzerinden bir süre geçtikten sonra, güzel bir haberle telefonumuz çaldı. “Mısır’a önceden vize alma devri bitti!” Kapıda vize uygulamasıyla bu zorlu ve uzun vize süreci rafa kalktı. Kahire, Luxor, Hurghada gibi Mısır’ın popüler destinasyonlarına seyahat planlayanlar kapıda 25 dolar ödeyerek ülkeye giriş yapabiliyor. Daha güzel bir haber de Sharm El Sheikh seyahati planlayanlara. Çünkü eğer seyahatiniz sadece Sharm ile sınırlı kalacak ve Mısır’da başka bir yere yolculuk etmeyi planlamıyorsanız bundan da muafsınız. Sharm El Sheikh seyahatiniz için ihtiyacınız olan tek şey, bir uçak bileti ve otel rezervasyonu!

Peki nedir Sharm El Sheik’i bu kadar özel yapan?
Yıl boyunca 20 derecenin altına düşmeyen deniz sıcaklığıyla Sharm El Sheikh 3S denilen deniz-kum-güneş (sea-sand-sun) turizm için akla gelen ilk yerlerden artık. Kış aylarında bile girebileceğiniz berrak deniz ile başlayan manzaranız altın renk kumdan plajlarla devam ediyor. Kızıldeniz’in lacivert görüntüsüne karşınızdaki dağların pembemsi tonu da eklenince bu renk paletine hayranlıkla bakmadan duramıyorsunuz. Su altında da yaşam en az burada gördüğünüz manzara kadar canlı. Burası mercanları ve rengarenk balıklarıyla dalış söz konusu olduğunda ünüyle tanınan yerlerden. Dünyanın dört bir yanından gelmiş birçok dalgıç görüyorsunuz. Biz de bu unutulmaz deneyime ortak olduktan sonra öğreniyoruz ki mercan resiflerinin henüz çok genç ve yeni olmasının sebebi Kızıldeniz’in 5000 yıllık geçmişe sahip genç bir deniz olmasıymış. Bu su altı cennetine gelmişken zamanımızın kayda değer bir kısmını dalış yaparak geçirdik.

Rengarenk balıkların arasında kaybolurken aklınızdan geçen tek şey ‘’Şu an bir hayalin içinde miyim?’’ oluyor. Bizler gibi merak edenlere önerebileceğimiz bir başka seçenek de Sharm El Shekh’in kuzeyinde bulunan Dahab’ta yer alan ‘’Mavi Delik’’te şnorkelle dalış yapmanız. Küçük bir uyarı yapayım, burada dalış yaparken zamanın nasıl geçtiği anlaşılmadığı için gün sonunda sırtınız kıpkırmızı önünüz bembeyaz olarak günü kapatabilirsiniz. İnanın örneklerine rastlamak mümkün.
Dalışta eğlenebileceğiniz bir seçenek daha önermem gerekirse, otelimizin su sporlarından Hasan Bey’i mutlaka bulmanız ve evcil diyebileceğimiz tatlılıktaki yıllardır dost edindiği Napolyon balığıyla tanışmanız olur. Sadece dalış değil, isterseniz otel aracılığıyla isterseniz kendiniz ayarlayabileceğiniz tekne turlarıyla adalara yolculuk yapmak da burada çok popüler. Biz de katıldığımız tekne turunda Türkiye’den seyahat amaçlı gelmiş arkadaşlarımızla karşılaştık. Tur rehberimiz bu gönül bağımızı, su altında bize kalpli fotoğraf çektirerek pekiştirdi. Anılarımızda keyfin her tonu yer almaya devam ediyor.
Özellikle sakallı bir erkek siluetindeki Ras Muhammed Milli Parkı burada en uğrak noktalardan biri. Burada 250’den fazla mercan türü ve 1000’den fazla endemik balık yaşıyor. Tekne turlarına katıldığınızda bu güzellikleri görebilmeniz için molalar veriliyor. Bu doğal zenginlikler de sıkı önlemlerle korunuyor. Balıkçılık, yapılaşma gibi güzelliği bozacak her şey burada yasak. Bugün karşımızda duran doğal güzelliklere baktığımızda resmin bu kadar eşsiz olmasının en büyük sebebi müdahalesiz olmaları değil mi zaten?
Burada doğanın kendi işleyişinin ne kadar kusursuz olduğunu tekrar görüyorsunuz. Sharm El Sheikh tatilimizde bu yüzden en şanslı olduğumuzu hissettiğim konulardan biri otel seçimimizdi. Dünyaca ünlü Türk otel grubunun çocuklu aileler ve adult-only (yalnızca yetişkinlere özel) 2 farklı tesisi bulunuyor.
Otelimizin hemen önünden 900 metre uzunluğunda Sharm El Sheikh’in en uzun 2. iskelesi vardı. Buradan renkli mercan resiflerini rahatlıkla görebildik. Hal böyle olunca dinlenmek için otelde vakit geçirirken bile gözümü etraftan alamadım. Söz konusu Sharm El Sheikh olunca hayranlıkla etrafı izlemeye mola verdiğiniz bir an olmuyor.

Sharm El Sheikh’in renkli dünyası sadece doğal güzelliklerinden ibaret değil. Canlı sokakları, nargile aromalarıyla sizi karşılayan şirin kafeleri ve çeşitli el sanatlarıyla bambaşka bir enerjiye geçiyorsunuz. Sharm’ın en eski pazarlarından Old Market’de bulunan ‘’Al Sahaba’’ camisi, onun gibi kubbeli tasarlanmış birçok dükkanla çevrili. Akşamları ışıklarla aydınlatılan bu yerde gezerken kendimizi tarihi bir filmin içinde gibi hissettik.
Akşam gezilmesi çok daha keyifli bir yer burası. Aynı zamanda el emeği eşyalar için de doğru bir adres. Hediyelik birçok eşya satışı var. Aklıma kazınan olay ise alışveriş yaparken esnafın Türk olduğunuzu anladığında ‘’Hasan Şaş Yavaş Yavaş’’ demesi. Bize oldukça ilginç gelse de sürekli duyanlar için artık önemsiz bir detay olmuş bu durum. Sharm kültürü kokan sokaklarda yorulana kadar gezdikten sonra şehrin eğlence noktası Naama Bay’da plajı görebileceğiniz bir restoranda dinlenebilirsiniz.
Sharm El Sheikh’te hafızanıza kazınacak bir akşamın sırrını sona bıraktım. Daha önce seyahat edenler şaşırmayacaktır ki bahsettiğim yer; Farsha. Su altı dünyasının masal kahramanı Sharm El Sheikh’ken, Otantizmin baş kahramanı kesinlikle Farsha. Muhteşem deniz manzarası karşısında, oryantal kilimlerin içinde, mumlar, göz kamaştırıcı lambalar ışığında tam anlamıyla kendinizi Bedevi kültürünün orta yerinde buluyorsunuz. Rengarenk aydınlatmaların arasında ışığından yine de ödün vermeyen yıldızlar sizi mest eden bir diğer eşsiz güzellik.
Ilık rüzgar eşliğinde kafanızı buradaki minderlere bırakıp tam karşınızda ışıl ışıl göz kırpan yıldızları izledikten sonra bu ana tekrar gitme isteği peşinizi bırakmıyor. Özetle burada yolu düşen herkesin kesinlikle uğramasını tavsiye edebileceğim unutulmaz derecede büyülü bir ambiyans oluşturulmuş.
TARİH ESİNTİSİNE KAPILIN: KUTSAL YOLCULUKLAR
12 ay boyunca denize girilebilen, her dalgıcın kendini turkuaz sularına bırakmak istediği Kızıldenizle Sharm El Sheikh, turistik açıdan önemli olmanın yanı sıra 7000 yıllık Mısır tarihinin de önemli bir yansıması.
Kızıldeniz’in altın renkli kumlu plajlarından Sina Dağının 1500 metre yüksekliğine gidiyoruz. Burada bulunan binlerce yıllık St. Catherine Manastırı üç semavi dini, Hristiyanlık, İslam ve Yahudiliği aynı çatı altında topluyor. Bu tarihi yapı UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor. Yapının güzelliğinin yanı sıra hikayesi de dikkatimi çeken bir başka şey oldu. Dönemin en büyük hastalığı olan vebayı iyileştirilmesiyle biliniyormuş St. Catherine.
Girişte parmağından şifa dağıttığı hikayeleştirilen bir resmi de bulunuyor. Burası dünyanın en eski Hristiyan Manastırı olarak kabul ediliyor. Dünyanın en eski iki İncil’inden biri Vatikan’dayken diğeri ise burada yer alıyor.


Hazır Sina Dağı ile Sharm’ın kavruk havasına kapılmışken kentin sarısına, sıcağına, tozuna karışacağımız çöl aktivitelerine geçelim. Sina Çölü’nde ATV safarisiyle sıcak bir esintiyi peşinize takıp, her tarafınızı saran ışıl ışıl kumlarla günün kızıllığına veda ediyorsunuz.
‘’Gün batımından daha müzikal bir şey yoktur.’’- Claude Debussy
Safari öncesi küçük bir bilgilendirme, burnunuzu kamufle edecek bir örtü olmadan bu maceraya atılmayın. Gerekli önlemler alındığında hem kullanımı keyifli hem de hissi benzersiz bir an ediniyorsunuz. Sadece safari değil deve üstünde gezi ve çölde mangal buradaki aktivite seçeneklerinden. Hangi birini tercih ederseniz edin uçsuz bucaksız çölün içinde kendinizi başka bir dünyada hissediyorsunuz.

Sharm El Sheikh bugün ulaşım kolaylığı ve sıcak mevsimiyle tatil planlamasında çoğu kişinin listesinde yer alıyor. İlk Mısır seyahatimizde bir de üstüne bunu küçük çocuğumuzla gerçekleştirmeye karar verdiğimizde başta biraz şüpheliydim. Ama dönüp baktığımda ailecek yeryüzünde günü batırdığımız yerler listesine bir yeri daha ekledik. Herkesin özellikle son zamanlarda rotasını çevirdiği Sharm El Sheikh ulaşım kolaylığıyla popüler bir hale gelmesinin dışında kültürü, doğası ve tarihiyle yeryüzündeki en büyülü yerlerden. Bana sorarsanız herkes ömründe en az bir kere Sina Çölü’nde gün batırmalı, Kızıldeniz’de dalmalı ve yüzeyin altındaki rengarenk balıklarla dolu gizli hazineleri keşfetmeli.
“Dünyadaki yüzbin şehrin her birinde güneş benzersiz şekilde batıyor. Sadece bir defa buna şahit olmak için seyahat etmeye değer.” – Ryu Murakami