Fenerbahçe defansının bel kemiği niteliğindeki Simon Kjaer dönmüştü ama orta sahasının sezon başından beri değişmeyen iki ismi Mehmet Topal ve Josef De Souza sahada yoktu. Onun yerine sıradışı bir orta saha dizilişi ekrana yansıyordu. Defanstan belki de futbolculuk hayatında ilk kez orta sahaya çekilen Michal Kadlec'e Ozan Tufan ve Diego Ribas eşlik ediyordu.
Fenerbahçe baskılı, istekli ve atak başladı. İlk yarı boyunca da bu baskıyı sürdürdü. Özellikle kanatlardan gelen güç sahaya yansıyordu. Bir taraftan Hasan Ali diğer yandan Gökhan Gönül'den, beklenen verim alındı. Kadlec'te orta sahada mücadele etti, Diego ve Ozan Tufan'ın uyumu da Kasımpaşa'yı bunaltmaya yetti. Yani, FB teknik direktörünün tercihi doğru çıktı. Orta saha 3'lüsü Kasımpaşa'yı bozguna uğrattı.
Diego'nun golü öncesi FB takımının baskısı görülmeye değerdi. İlk yarı sonundaki penaltıyla Fenerbahçe istediğini alıyordu. Bir de Kasımpaşa defansının en önemli ismi Cristian Titi kırmızı kart görünce, aslında ilk yarıda maç bitti. İkinci yarıda ise 10 kişi kalan, moral olarak çökmüş bir Kasımpaşa'nın hiç şansı yoktu. Sarı-lacivertliler fazla yüklendi mi? Hayır... Ancak sonucu alan takım olarak doğru anı bekledi.
Fenerbahçe'nin kaçırdıklarını saymazsak Kasımpaşalı Malki'nin vurduğu pozisyonda geçen haftanın formu düşük ismi Volkan Demirel de güven verdi. İkinci yarıda Fenerbahçe bir anda 3 değişiklik birden yaptı. Oyuna giren 3 isimden biri Alper Potuk'un golü görülmeye değerdi.
Sol kanatta Diego'nun uzun pasıyla topla buluşan Alper Potuk, rakibi Kenneth Omeruo'ya bir bacak arası attı, sonra da son derece şık plasesiyle meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. Sahalarımızda zor görülen gollerden biriydi. Kasımpaşa da etkili oldu son anlarda. 5 dakikalık baskıda iki pozisyon buldu. Birini golle sonuçlandırdı.
Kasımpaşa iyi takım, eksiklerin ve Fenerbahçe'nin baskısının etkisiyle sıradan bir takım gibi göründü. Fenerbahçe, maçı ilk yarıdan bitirerek 3 puana beklenen kolay ulaştı demek mümkün. Çok eleştirilen FB Teknik Direktörü Vitor Pereira'ya da hakkını vermek gerek.
Fenerbahçe defansının bel kemiği niteliğindeki Simon Kjaer dönmüştü ama orta sahasının sezon başından beri değişmeyen iki ismi Mehmet Topal ve Josef De Souza sahada yoktu. Onun yerine sıradışı bir orta saha dizilişi ekrana yansıyordu. Defanstan belki de futbolculuk hayatında ilk kez orta sahaya çekilen Michal Kadlec'e Ozan Tufan ve Diego Ribas eşlik ediyordu.
Fenerbahçe baskılı, istekli ve atak başladı. İlk yarı boyunca da bu baskıyı sürdürdü. Özellikle kanatlardan gelen güç sahaya yansıyordu. Bir taraftan Hasan Ali diğer yandan Gökhan Gönül'den, beklenen verim alındı. Kadlec'te orta sahada mücadele etti, Diego ve Ozan Tufan'ın uyumu da Kasımpaşa'yı bunaltmaya yetti. Yani, FB teknik direktörünün tercihi doğru çıktı. Orta saha 3'lüsü Kasımpaşa'yı bozguna uğrattı.
Diego'nun golü öncesi FB takımının baskısı görülmeye değerdi. İlk yarı sonundaki penaltıyla Fenerbahçe istediğini alıyordu. Bir de Kasımpaşa defansının en önemli ismi Cristian Titi kırmızı kart görünce, aslında ilk yarıda maç bitti. İkinci yarıda ise 10 kişi kalan, moral olarak çökmüş bir Kasımpaşa'nın hiç şansı yoktu. Sarı-lacivertliler fazla yüklendi mi? Hayır... Ancak sonucu alan takım olarak doğru anı bekledi.
Fenerbahçe'nin kaçırdıklarını saymazsak Kasımpaşalı Malki'nin vurduğu pozisyonda geçen haftanın formu düşük ismi Volkan Demirel de güven verdi. İkinci yarıda Fenerbahçe bir anda 3 değişiklik birden yaptı. Oyuna giren 3 isimden biri Alper Potuk'un golü görülmeye değerdi.
Sol kanatta Diego'nun uzun pasıyla topla buluşan Alper Potuk, rakibi Kenneth Omeruo'ya bir bacak arası attı, sonra da son derece şık plasesiyle meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. Sahalarımızda zor görülen gollerden biriydi. Kasımpaşa da etkili oldu son anlarda. 5 dakikalık baskıda iki pozisyon buldu. Birini golle sonuçlandırdı.
Kasımpaşa iyi takım, eksiklerin ve Fenerbahçe'nin baskısının etkisiyle sıradan bir takım gibi göründü. Fenerbahçe, maçı ilk yarıdan bitirerek 3 puana beklenen kolay ulaştı demek mümkün. Çok eleştirilen FB Teknik Direktörü Vitor Pereira'ya da hakkını vermek gerek.